İsrail'e tepki Suudi Arabistan'a çağrı
Başbakan Erdoğan, Türk ve Suudi işadamlarına seslendi. Erdoğan Türk dış politikasına vurgu yaparak İsrail'i eleştirdi ve Suudi Arabistan'a "vizeyi kaldır" çağrısı yaptı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-19 13:13:00
Bu ülkede nasıl tarih inşa ettiysek geleceği de hep birlikte icra edeceğiz. İstanbul'un, Ankara'nın kaderi Riyad'dan Mekke'den ayrı düşünebilebilir mi?
Gerek Türkiye gerek Suudi Arabistan dünyanın en zorlu coğrafyasında bulunuyoruz. Bir asırdır devam eden meseleleri çözmek bizim elimizde. Zaten kardeşliğin gereği de budur... Bölgenin kaderi birbiri ile bağlantıdır.
"FİLİSTİN HEPİMİZİN MESELESİDİR"
Filistin meselesi sadece Filistin'lilerin meselesi değil. Hepimzin meselesi ve hepimizin vicdanını acıtıyor. Komşu ülkelerdeki yoksulluklar sadece onların yoksulluğu değil öyleyse dayanışmayı arttırmamız gerekiyor. İletişimi ilişkilerimizi daha da geliştirmemiz lazım.
Sanal meselelerden dolayı savaşın eşiğine geldiğimiz dönemler oldu. Tamamı çözümü mümkün olan meseleler. Yoğun temaslarımız oldu.
"VİZEYİ KALDIRILAM" ÇAĞRISI
Kısa bir süre önce Şam'a yaptığım ziyarette 51 anlaşmaya imza attım. Bu bizim tarihimizde yok. İş adamlarına havaalanlarında vizeyi kaldırdınız dediler. Ben bunu yeterli görmüyorum ki. Ne zaman yeterli olacak Suudi Arabistan vizeleri kaldırınca yeterli olacak. Biz şimdi Libya'yla Ürdün'le vizeleri kaldırdık. Bütün bunlar olurken Suuudi Arabistan'la neden vizeleri kaldırmayalım?
Şuanda iki komşu dost kardeş ülke olarak kardeşliğimiz için ortak çaba harcıyoruz. 48 ayrı anlaşmaya da Irak'ta imza attık. Ürdün'le Libya'yla çok geniş çaplı anlaşmalar yaptık. Şuanda Ankara Beyrut Şam arasında sadece pasaportla seyahat yapmak mümkün hale geldi.
"DIŞ POLİTİKADA EKSEN KAYMASI SÖZ KONUSU DEĞİL"
Korku üzerine kaygı üzerine huzurlu bir gelecek kurmak mümkün değildir. Sorunların üzerine gitmek zorundayız. Nihayetinde hepimiz birlikte kazanacağız. İnanıyorum ki halklarımız olacak. Türkiye olarak bizim dış politikamızda bir eksen kayması söz konusu değildir. Bizim İran'la iş birliğimiz nasılsa Suriye'yle de aynı şekilde. Rusya'yla ticaret bizim için ne kadar önemliyse Suriye'yle Libya'yla ticaret bizim için okadar önemlidir. Buna da kimse farklı bir tanım getirmesin. Bu bizim çok yönlü aktif kardeşlik işbirliği üzerine kurulu dış politika anlayışımızdır. Irak'ın sorunu bizim sorunumuzdur. Gürcistan'ın sorunuyla biz ilgilendik. Ama ben Filistin'in sorunuyla da ilgilenmeliyim. Biz Filistin'le Gazze'yle ilgilenirken müslüman olduğumuz için değil insan olduğumuz için ilgilendik. İnsanlığın gereği bu değil midir? Bakın şuanda Haiti'de çok büyük bir trajedi yaşanıyor. Oradaki insanların yüzde 95'i hristiyan. Biz oraya kurtarma ekiplerimizi göndermeyecek miyiz? Biz haber alır almaz oraya ekiplerimizi gönderdik. Yardımlarımızı gönderdik. Para yardımımızı bile yaptık. Ortada bir vaka var. Biz depremden büyük darbeler yemiş bir ülkeyiz. Damdan düştük iyi biliriz. Ama herşeyden önce de insani görevimiz. Vicdanımızın sesi bu biz buna kulak verdik.
Şuanda depremde hayatını kaybedenlerin sayısının 200 binlere ulaşabileceği söyleniyor. Bu korkunç bir rakam. Haiti yerle bir olmuş durumda. Bundan dolayı Haiti halkına geçmiş olsun diyorum. Hayatta kalanlara sabırlar diliyorum. Ölenlere de rahmet diliyorum.
İSRAİL'E TEPKİ
Bir kişinin ölümünü bütün insanların ölümü olarak gören bir medeniyetin mensubuyuz biz. Hele hele çocukların öldüğü ve öldürüldüğü bir dünyayı içimize sindirmemiz mümkün değildir. Savunmasız kadınların öldürüldüğü bir dünyayı içimize sindirmemiz asla mümkün değildir. Yaşlı insanların öldürülmesi bizim içimize sığdırabileceğimiz bir şey asla ve asla mümkün değildir. Tabiki sesimizi yükselteceğiz. Tabiki bu ölümlerin karşısında duracağız. Tabiki hakkı hukuku savunacağız. Fosfor bombalarıyla kadınları çocukları katledenlerin karşısında durmamızdan kimse rahatsız olmamalıdır. Bizim tek gayemiz huzurun kardeşliğin gelişmesidir.
Bu konuda tüm bölge ülkelerinin desteklerini almak beni ayrıca memnun ediyor. Ayrıca bu konuda Kral Faysal Ödülü'ne layık görüldüğüm için çok memnun oldum ve teşekkür ediyorum. Bundan dolayı jüriyide sevgiyle saygıyla anıyorum.
SUUDİ ARABİSTANLI İŞ ADAMLARINA YATIRIM ÇAĞRISI
Hepinizin takip ettiği üzere dünya ekonomisi çok hassas bir noktadan geçiyor. Dünya ekonomisinin küçüldüğü ve küçülmenin beklendiği bir zamandayız.
Ülkelerimizde yaşanan kriz ABD ile başladı. Bu ülkenin kendi krizi değildi. Oradan buralara yansıdı. Küresel krizin Türkiye'ye olan etkileri sınırlı düzeylerde kaldı. Eylül 2008'den bu yana küresel değerlendirme kurulu tarafından 14 adet not arttırımı yapıldı. Türkiye notu arttırılan 14 ülkeden biri oldu.
2008 yılında 5 milyar doları aşan ticaret hacminin 2009 yılının 10. ayında 5 milyar doların biraz üzerinde oldu. Üzülerek söylüyorum. Bunun daha fazla olması gerekirdi. El ele verdiğimiz takdirde bu 5 milyar dolarlık miktarı kısa bir süre içinde 10 milyar dolara çıkaracağımızdan hiç şüphe duymuyorum.
Küresel kriz nedeniyle doğrudan uluslararası yatırım bölgelerinde büyük düşüş yaşanırken Türkiye 2008 yılında 19 milyar dolarlık yatırım yaptı.
Esasen Suudi iş adamları için Türkiye'de yapacakları açılımlar onları daha ileri taşıyacaktır. Suudi yatırımcılara her türlü desteği vereceğimize hazır olduğumuzu bilmenizi isterim. Türkiye Yatırım Destek Ajansı tüm gücüyle yanınızda olacak.
3 yıl önce kurduğumuz bu ajansın 1300 projeye destek sağladığını belirtmek isterim. Ajans Arapça'da dahil olmak üzere 11 ayrı dilde hizmet veriyor. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde daha falza sayıda Suudi yatırımcıyı ülkemizde gömek istiyoruz.
Suudi kardeşlerimizin ülkemize ilgi gösterdiğini belirtmek istiyorum. Biz iş adamlarımızı Suudi Arabistan'da yapımı planlanan alt ve üst yapı planlarında etkili görmek istiyoruz. Zaman zaman bazı sorunlar ortaya çıkabilir ama üst düzey temaslarla bu sorunları gündeme getirip hızla çözümü için çaba harcıyoruz. Ben bölgemiz adına umutluyum. Ortadoğunun huzuru için gönülden inanıyorum. Siz değerli iş adamlarınında bu huzurun mimarında yer alacağınıza inanıyorum.
SON VİDEO HABER
Haber Ara