Yayınevi cinayetinin Ergenekon bağlantısı
Malatya Zirve Yayınevi'nde 3 Hıristiyan vatandaşın öldürülmesi davasıyla ile ilgili avukatlar, Ergenekon savcılarına başvurarak soruşturma açmalarını talep etti.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-18 15:48:00
Savcılığa dilekçe veren avukatlar, MGK'da misyonerliğin konu yapılıp yapılmadığının sorulmasını talep etti.
Ergenekon sanıkları Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'un Malatya'ya kaç kez gittiklerinin araştırılmasının istendiğini dilekçede, misyonerlikle ilgili panellere örtülü ödenekten para ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi istendi.
Zirve Yayınevi'nde 3 kişinin öldürülmesine ilişkin davanın avukatları Orhan Kemal Cengiz, Erdal Doğan ve Murat Dinçer, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelerek Ergenekon soruşturması savcılarından Zekeriya Öz'le görüştü.
Savcı Öz'le yaklaşık 2 saat görüşen avukatlar 5 sayfalık bir dilekçe sundu.
Dilekçede, Ergenekon soruşturması kapsamında bir kısım şüphelilerde ele geçen belgelerle, Malatya'da gerçekleşen eylemin Ergenekon örgütü tarafından gerçekleştirildiği düşüncesini ortaya koyduğu kaydedildi.
Malatya Başsavcılığı'nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen bir yazıda iki soruşturma arasında bağlantı bulunduğunun ifade edildiği belirtilen dilekçede, "Soruşturmaların birbirinden bağımsız olarak yürütülüyor olması nedeniyle her iki soruşturmada ele geçen bir kısım delillerin sağlıklı değerlendirilmesinin yapılamadığı, bağlantıyı gösteren bir kısım beyan ve delillerin toplanamadığı da tartışmasızdır. Bu durum karşısında soruşturmanın genişletilerek delillerin toplanması, eylemler arasındaki bağlantının tespitinin ortaya çıkarılmasını talep etmekteyiz." denildi.
Ergenekon savcılarının toplamasını istedikleri 10 maddelik talepte bulun avukatlar, Kafes Operasyonu Eylem Planı isimli belgeden cinayet tarihinde Malatya'da ve Türkiye'nin bütününde misyonerlik faaliyetlerinin izlenmekte olduğunun, Hıristiyan kişilerin kayıt altına alındığının ve haklarında izleme raporları oluşturulduğunun anlaşıldığı belirtildi.
AVUKATLARIN TALEPLERİ
Dilekçede; MİT Başkanlığı, Jandarma İstihbarat Teşkilatı Grup Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı ile bu kurumların İstanbul ve Malatya bölge birimlerinden misyonerlik faaliyetlerinin hangi tarihten beri izlendiğinin bildirilmesi, bu konuya ilişkin düzenlenmiş olan ve istihbarat değerlendirme raporlarının gönderilmesi talep edildi.
Avukatlar, ödeme belgelerinde yer alan kişilerin açık kimliklerinin ve bu kişilerin verdiği bilgiler doğrultusunda hazırlanan rapor ve formların gönderilmesini istedi.
Zirve Yayınevi katliamında sanık ve şüpheli olarak yer alan kişilerin haber elemanı olarak kullanılıp kullanılmadıklarının araştırılması talep edildi.
Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında misyonerliğin gündem konusu yapılıp yapılmadığının sorulmasını isteyen avukatlar ayrıca gündem dışında da bu konunun görüşülüp görüşülmediğinin ve bu konuda herhangi bir kararın alınıp alınmadığının araştırılmasını istedi.
Malatya'daki olay öncesinde emekli orgeneraller Hurşit Tolon ile Şener Eruygur'un sık sık Malatya'ya gidip geldikleri, burada panel ve konferanslar verdikleri belirtilen dilekçede avukatlar, İnönü Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun Ergenekon terör örgütü kapsamında tutuklandığını hatırlattı.
Tolon, Eruygur ve diğer şüphelilerin hangi tarihlerde kaç defa Malatya'ya gittiklerinin araştırılması, bu kişilerin Malatya'da nerelerde konakladıklarının araştırılması talep edildi.
Bu kişilerin hangi toplantılara katıldıklarının, bu toplantıları kimlerin organize ve finanse ettiğinin, kimlerin katıldığının ve Malatya katliamı davası şüphelilerinin bu toplantılara katılıp katılmadığının da belirlenmesi istendi.
Zirve Yayınevi soruşturmasında şüpheli olan İnönü Üniversitesi öğretim üyesi Yardımcı Doç. Dr. Ruhi Abat'ın davada, tanık olarak verdiği ifadede Malatya ve Mersin'de Jandarma tarafından organize edilen misyonerlikle ilgili çok sayıda konferansa katıldığını, çoğu rütbeli asker olmak üzere çok sayıda kişiyi eğittiğini söylediğinin belirtildiği dilekçede, bu bağlamda panel ve konferanslar için Ruhi Abat'a gerek istihbarat bütçesinden gerekse örtülü ödenekten para ödenip ödenmediğinin, ödenmişse kim tarafından ne zaman ve ne kadar ödeme yapıldığının belirlenmesi istendi.
Ergenekon soruşturmasında şüpheli olarak gözaltına alınan, aynı zamanda Malatya katliamı dosyasında şüpheli olarak hakkında soruşturma yürütülen Jandarma Astsubay Mehmet Çolak ve Murat Göktürk'ün Kafes Operasyonu Eylem Planı'nın uygulanmasına ilişkin bir eylemlerinin olup olmadığının araştırılması talep edildi.
"SAVCI ÖZ'E, BÜYÜK BİR İŞ YÜKÜ ALTINDA DESTEK VERİLMELİ"
Adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Avukat Orhan Kemal Cengiz, Zekeriya Öz ile Malatya Cinayeti ve Ergenekon arasında paralel düşüncelere sahip olduklarını söyledi.
Cengiz, "Zekeriya Öz, Ergenekon davasının günlük işleyişine ilişkin çok büyük bir iş yükü altında. Malatya Zirve katliamı, Ergenekon dosyası gibi olaylar için ayrı ayrı savcılar görevlendirip, bu dosyaların eşleştiği noktaların tespit edilmesi lazım. Oysa çok az sayıda savcı üzerinde muazzam bir yük var" dedi.
Avukat Erdal Doğan ise, Malatya Zirve Yayınevi cinayetini işleyenlerin askeri ve sivil ilişkileri olduğuna dikkat çekti.
Doğan, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının bu konuya titizlikle eğilmesini istedik ama bu konuda başsavcılığın titiz bir araştırma yapmadığını gördük. Konuya ilişkin olarak görevli savcılardan birisi ile görüştük bugün. Ama baktık ki, ciddi şekilde iş yükü ile boğdurulmuş.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ya bu işleri çok ciddiye almıyor, ya da bu işi zaman içerisinde yaymaya çalışıyor. Bu kanıya uzun zamandan beri ulaşmış durumdayım.
Maalesef Cumhuriyet savcısı da bu konuda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yapmış olduğu soruşturmaları bekliyor. Bu bakımdan izlenimimiz İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının bu konuya ciddiyetle eğilmesi.
Malatya'da, Trabzon'da veya herhangi bir yerde işlenen cinayet de buradaki Ergenekon soruşturmasının konusudur. Buradaki savcılığın daha etkin daha ciddiye alınır bir soruşturma yürütmesi için elinden geleni yapması gerekir. Kafes Operasyonu Eylem Planı ile ilgili soruşturmanın bitirildiğini ve iddianamenin mahkemeye sunulacağını öğrendik.
Onunla ilgili de zaten hem Hrant Dink'te olsun, hem Malatya'da olsun olaylar 'operasyon ve daha sonraki eylemler' diye anlatılıyor. İddianame çıkınca değerlendirmemizi ve taleplerimizi yapacağız.
Ergenekon savcılarının kontrolünde bir rapor hazırlanmış. Bu rapor Malatya Cumhuriyet Savcılığına gitti. Onda bir gizlilik kararı var.
Onunla ilgili gizlilik kararı kaldırıldığında Malatya'daki davaya dahil olacak. Biz bu işin Silivri'de yürütülen dava ile bir bağının olduğundan kuşkumuz yok.
Sanıkların özellikle devlet garantisi sağlanacağı konusunda ifadeleri var. Bu ifadeler ile ilgili ortaya çıkan JİTEM veya JİT görevlileri ve bu devlet adına görev yapan bazı sivil şahıslar olduğunu görüyoruz." diye konuştu.
(CİHAN)
Haber Ara