Gazze için 1417 yürek Ankara'da çarptı
Gazze'deki saldırıların 1. yıldönümünde Gazze'de katledilenler 1417 insanın anısına Ankara'da ve eş zamanlı olarak İngiltere'de sessiz bir yürüyüş yapıldı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-16 15:57:00
Geçtiğimiz yıl İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliamda, 1417 insan öldürüldü. Üzerinden 1 yıl geçmedi ama kimse yapılanları unutmadı, unutmuyor.
Yıllardır işgal altındaki garip ülke Filistin'e hep en büyük desteği veren Türkiye halkı Gazze saldırısının 1. yıl dönümü nedeniyle bugün, Ankara Abdi İpekçi Parkı'ndan Yüksel Caddesi'ne doğru sessiz bir yürüyüş gerçekleştirildi.
1417 insanın anısına 16 ocak 2010 Cumartesi saat 13.00 da Apdi İpekçi parkında toplanan yüzlerce duyarlı İnsan yülsel caddesine sessiz yürüyüş gerçekleştirdi.
Aynı anda İngilterede 1417 kişiyi temsilen toplanan binlerce kişi trafalgar meydanında beyaz ve kırmızı elbiseler içerisinde eylem yaptılar. Eş zamanlı olarak MAZLUMDER Ankara Şubesinin organize ettiği yüzlece kişi beyaz ve kırmızı elbiseler içerisinde ölen her çocuğun resmini üstlerine asarak sessiz bir yürüyüş yaptı.
Eylemciler 1417 Filistinli kadın, erkek ve çocuk geçen yıl İsrail’in Dökme Kurşun Operasyonu surasında öldürüldü. Hepsi adları ve hayatları olan insanlardı. Uykularında, evlerinde, okullarında, sokaklarında, sığındıkları yerlerde, göz göre göre ve doğrudan yok etmek amaçlanarak öldürüldüler. bizler bu 1417 canın üzerine zamanın örtülerinin örtülmesine razı değiliz. Bu sistematik şiddeti normal bulmuyoruz ve normalleşmesine de asla izin vermeyeceğiz diye haykırdı.
ARTIK “BİNDÖRTYÜZONYEDİ” SADECE BİR SAYI DEĞİL!
Eylem sonunda MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk ÜNSAL Basın Açıklaması yaptı. Ünsal açıklamasında şunları kaydeti:
"Bundan bir yıl önce, Bindörtyüzonyedi Filistinli “Dökme Kurşun Operasyonu” sırasında, bütün dünyanın gözleri önünde, kendi vatanlarında, Siyonist işgalci İsrail güçleri tarafından zalimce öldürüldü. Öldürülenlerin üçte biri çocuk, üçte biri de kadındı. Bindörtyüzonyedi Filistinli çocuk, kadın ve erkek uykularında, evlerinde, okullarında, sokaklarında, sığındıkları yerlerde, BM binalarında, hastanelerde, ambulanslarda göz göre göre ve doğrudan yok etmek amaçlanarak öldürüldü. Bu ilk değildi. İsrail bunu Deyr Yasin'de yaptı. Kefr Kasım'da yaptı. Sabra’da ve Şatila'da yaptı. İsrail Filistinliler'i topraklarından sürüp dünyanın en büyük ve en uzun süreli mülteci nüfusu olmaya mahkum ettiği 1948'deki Büyük Felaket'ten beri sürekli ve sistematik olarak Filistinlileri yok etmeyi amaçlıyor. Hepimiz bu şiddetin, sustuğumuzda suça ortak olan tanıklarıyız! Bu şiddete "dur!" demek zorundayız. Siyonist işgalci, bu vahşi insanlık dışı şiddeti uygularken, şehirler ve insanlarla birlikte hukuku da yerle bir etti. Yasaklanmış silahlar yalnız insan bedenlerini yakmadı, savaş hukukunu ve ahlakını da kül etti. Bu sistematik şiddeti normal bulmuyoruz ve bu şiddetin normalleştirilmesine de, Bindörtyüzonyedi canın üzerine zamanın ve unutuşun örtülerinin örtülmesine de asla izin vermeyeceğiz!
İsrail 22 gün süren “Dökme Kurşun Operasyonu”nu durdurdu ama ateşi hala kesmedi. Bir yıldır sistematik olarak her iki veya üç günde bir Gazze’yi bombalamayı ve cinayetlerini işlemeyi sürdürmektedir. Siyonist cinayetlerin yanı sıra, dört yıldır, havadan, karadan ve denizden yoğun bir ABD-Mısır-İsrail ambargosuyla adeta açık hava cezaevine dönüştürülen Gazze’de 1,5 milyon insan yavaş yavaş ölüme terk edilmektedir. Ayrıca, İsrail işbirlikçisi Mısır hükümeti, Gazze-Mısır sınırındaki duvarı yerin altına doğru 18 metre derinleştirerek tünel geçişlerine engel olacağını açıklamıştır. Bu duvarı ve duvarın yerin altına doğru derinleştirilmesini insanlık dışı ilan ediyoruz!
Şiddetin ve ateşin kırmızısı ile masumiyetin beyazını giyinerek buradayız. Yanımızda Dökme Kurşun Operasyonu sırasında öldürülen kadınlara, çocuklara ve erkeklere ait fotoğraflar, öldürülenlerin isimlerinin yazılı olduğu kartlar ve öldürülen 100 Filistin’li çocuğun hayat hikâyelerini taşıyoruz. Bugün burada herkesi tarihe tanıklığa çağırdığımız gibi, işgalci Siyonist İsrail’e ve işbirliği içinde olan diğer ülkelere unutmadığımızı, unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı bindörtyüzonyedi kere haykırıyoruz. Tarihe tanığız, yaşananların şahidiyiz.
İnsanlık, günü geldiğinde, Siyonistler ve işbirlikçilerinden binlerce bindörtyüzonyedi kez hesap soracaktır!
Siyonist rejimin Savunma Bakanı Ehud Barak’ın önümüzdeki günlerde Türkiye’ye geleceği ilan edilmiştir. TCK’nun 13. maddesine göre, insanlığa karşı işlenen suçlar konusunda Türkiye mahkemelerinin evrensel yargı yetkisi mevcuttur. Ehud Barak’ın Türkiye’ye girdiği anda tutuklaması için, herkesi yakalama emri çıkartması talebiyle savcılıklara dilekçe vermeye davet diyoruz."
Ankara'daki yürüyüşün yapıldığı sırada İstanbul'da Beşiktaş, Üsküdar, Eminönü, Kabataş, Kadıköy ve Karaköy vapup iskelelerinde de eş zamanlı eylem yapıldı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara