Türkiye-İsrail krizinin seyri
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon'un Büyükelçi Çelikkol'a yaptığı muamele sonucu İsrail'le Türkiye arasında politik krize yol açtı. Krizin türkiye'den İsrail'e pek çok yansıması oldu. İşte "krizin" seyri:
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-13 15:56:00
Dün Dışişleri Bakanlığı'na çağrılan İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy'ye "İsrail haddini bilsin." mesajı verildi.
Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Türk büyükelçiye yapılanın "büyük bir terbiyesizlik" olduğunu bildirdi.
İsrailli büyükelçiden olay ve basına yansıyan görüntülerle ilgili izahat istendi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, bu tavrın karşılıksız kalmayacağını söyledi.
Ankara-İsrail arasındaki kriz önceki gün patlak verdi.
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon, Çelikkol'la makamında görüşürken yüksek koltuğa oturdu. Basınını da davet ederek bu anın kameralarca çekilmesini sağladı.
Çelikkol'un anlamaması için İbranice yaptığı açıklamada "Biz yüksekte oturuyoruz ve masada sadece İsrail bayrağı var." dedi.
Diplomatik kaynaklar, "Hariciye sembollerin mesleğidir. Nasıl davrandığınız, ne söylediğiniz kadar önemlidir." diyerek İsrail'e tepkiyi dile getirdi.
Ankara-Tel Aviv hattında sular durulmuyor.
İki ülke arasında 'one minute' kriziyle başlayan gerilim artarak devam ediyor. Son kriz Kurtlar Vadisi adlı dizide, İsrail karşıtı mesajlar verildiği gerekçesiyle, Türkiye Büyükelçisi Çelikkol'un önceki gün İsrail Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmasıyla patlak verdi. İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon önce Büyükelçi Çelikkol'u kapıda bekletti. İsrail basınını da görüşmeye davet ederek bu anın kameralarca çekilmesini sağladı.
Türk büyükelçiyi kendisinden daha aşağı seviyede bir kanepeye oturtan Ayalon, kameralara İbranice, "Biz yüksekte oturuyoruz ve masada sadece İsrail bayrağı var, biz de gülümsemiyoruz, dikkatinizi çekerim." dedi. Bu gelişmeler Ankara'yı çileden çıkardı.
İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy dün hemen Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Müsteşar Feridun Sinirlioğlu, İsrail büyükelçisine gayet açık sözlerle "Haddinizi bilin." mesajı verdi. Gaby Levy'ye olayın "büyük terbiyesizlik" olduğu belirtilerek "bunun görmezden gelinemeyeceği" aktarıldı.
BÜYÜK DEVLET GELENEĞİNDEN TAVİZ YOK
Diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin büyük bir devlet geleneği bulunduğunu belirterek İsrail'le aynı seviyeye düşülmeyeceğini dile getirdi.
Ancak bugüne kadar hep ihtiyatlı açıklamalarıyla bilinen kaynaklar, "Herkes haddini bilmeli. Aksi durumda Türkiye gerekenlere haddini bildirir." demekten de kaçınmadı.
Ankara olayın önceden kurgulanmasını ve kameralara yapılan "pişkince açıklamaları" kabul etmiyor.
Bakanlıktan dün yapılan yazılı açıklamada da, "(İsrailli yetkilinin) görüşme sırasında takındığı tavır ve bunu yansıtış biçimine ilişkin protestomuz iletilmiş, bu konu ile ilgili olarak izahat ve özür beklediğimiz bildirilmiştir." denildi.
Ankara'ya göre Bakan Yardımcısı Danny Ayalon'un niyetinin bozuk olduğu sonradan ortaya çıktı. Büyükelçi Çelikkol, İsrail tarafının kasıtlı davrandığını başlarda sezemedi. Görüşmeye giderken böyle bir tavır gösterileceğine ilişkin bir işaret yoktu.
Aşağı seviyede bir kanepeye oturulması konusunda ise kaynaklar, "Bunlar ilişkilerin seyrine bağlıdır. Eğer olumlu bir iletişiminiz varsa önemli olmayabilir. Ama kasıt varsa elbette bu büyük bir terbiyesizlik ve haddini bilmezliktir." değerlendirmesinde bulundu. Ankara, İsrail hükümetinde farklı seslerin bulunduğunun da farkında. Kaynaklar, "İlişkileri bozmak isteyen kendini bilmezlerin oyununa gelmeyiz." diyor. İsrail'e "haddinizi bilin" denilirken bu olayları kimlerin çıkardığı yakından takip ediliyor.
Diplomatik ayıp İsrail'de de gürültü kopardı
Türk büyükelçiye yapılan muamele İsrail'de de büyük gürültü kopardı. İsrail basını, diplomatik kuralları hiçe sayan Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon'a yüklenirken, bu davranışın amacının, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın Türkiye ziyaretini engellemek olduğu öne sürüldü.
Haaretz gazetesi, Ayalon ve iki yardımcısının oturduğu kanepenin büyükelçininkine göre daha yüksekçe seçilmesinin, Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın talimatı ile yapıldığını yazdı.
Krizin mimarı Danny Ayalon ise niyetlerinin aşağılamak olmadığını, sadece İsrail'in hiçbir devlet karşısında küçük düşürülemeyeceğini anlatmak olduğunu ileri sürdü. Amaçlarının bir diplomatik mesaj yollamak olduğunu savunan Ayalon, özür dilemeyeceğini de açıkladı.
Netanyahu: Lieberman'ın arkasındayım
İsrail'in aşırı sağcı başbakanı Binyamin Netanyahu da Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman tarafından hazırlanan ve yardımcısı Danny Ayalon tarafından yürürlüğe konan Türk Büyükelçi'ye yönelik küçültücü muameleyi desteklediğini söyledi. Netanyahu Türkiye'nin İran ve Suriye ile ilişkilerini geliştirmesinden de endişe duyduklarını açıkladı.
İsrailli eski diplomatlardan, eski Türkiye Büyükelçisi Alon Liel ise bu tavrı "çok gülünç" bulduğunu dile getirdi.
İsrail Parlamentosu'nun Dürzi milletvekili Majalli Whbee, Ayalon'un özür dilemesini isterken, İşçi Partisi milletvekillerinden Daniel Ben-Simon, Netanyahu'ya, Lieberman'ı görevinden alması çağrısında bulundu.
İsrail Sanayi ve Ticaret Bakanı Binyamin Ben-Eliezer de "Türk elçisinin onuru muhafaza edilmeliydi." dedi ve Türkiye'yi de İsrail'e karşı ülkeler safına itmenin ülkeye bir yarar sağlamayacağını belirtti. Öte yandan, Tel Aviv'deki Türk Büyükelçiliği'ne telefon açan, aralarında yazarlar ve basın mensuplarının da bulunduğu yüzlerce İsraillinin, Türkiye'nin temsilcisine yapılan davranıştan duydukları utancı ve üzüntüyü dile getirdikleri öğrenildi.
İngilizce olsaydı gerekli tepkiyi gösterirdim
İsrail'in 'büyük terbiyesizliği'ne maruz kalan Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol yaşananların perde arkasını Zaman'a anlattı. Çelikkol gazeteciler içeri alındığı sırada İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon'un bahsi geçen konuşmaları İbranice yaptığına dikkat çekerek, "Ne söylediğini anlamadım. Eğer İngilizce konuşacak kadar cesur olsalardı, bir Türk büyükelçi nasıl tepki gösterirmiş görürlerdi." ifadesini kullandı.
Büyükelçi Çelikkol göreve yeni başladığı için perşembe günü Danny Ayalon'a nezaket ziyareti için randevusunun olduğunu belirtti. İsrailli yetkililerin önceki gün büyükelçiliği arayarak kendisini bakanlığı, davet ettiğini belirten Çelikkol ancak buna bir sebep gösterilmediğini ve nezaket ziyaretinin öne çekildiği intibaının verildiğini kaydetti.
İsrailli yetkililerin kendisini gayet iyi karşıladığını anlatan Büyükelçi, görüşmede sadece Kurtlar Vadisi'nden duyulan rahatsızlığın dile getirildiğini söyledi. "Nazik davranmışlardı. İddiaların tersine el sıkıştık. Hatta böyle bir konu için beni bakanlığa çağırdıklarından dolayı özür bile dilediler." diyen Oğuz Çelikkol daha sonra içeri gazetecilerin alındığını ve bu sırada bahsi geçen konuşmanın yaşandığını bildirdi.
Büyükelçi Çelikkol olaydan sonra yaşananların tüm gelişmelerin "önceden kurgulanan bir senaryo olduğunu" ortaya çıkardığını kaydetti. Zaman'a bilgi veren diplomatik kaynaklar, İsrail basınında çıkan haberlerin aksine Büyükelçi Çelikkol'un görevin başında olduğunu bildirdi. İsrail'in Türkiye'den özür dilememesi ve telafi edici adımlar atmaması durumunda Çelikkol'un Ankara'ya geri çekileceği belirtiliyor.
Dışişleri, Erdoğan'a eleştirileri kınadı: Yahudi aleyhtarlığı yok
Türkiye ile İsrail arasındaki "diplomatik ayıp"ın yanında Gazze krizi de büyüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliamları önceki gün sert ifadelerle eleştirmişti.
İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan gelen "Türkiye, İsrail'e ahlak dersi verecek son ülke" şeklindeki açıklamaya Ankara yine sert tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yaparak bu ifadeleri şiddetle kınadı.
Bakanlık, "Tarih boyunca Yahudiler her dara düştüklerinde Türkler kendilerine ellerini uzatmışlardır." "İsrail'in Filistin'e yönelik uygulamaları hakkında tarafımızca dile getirilen eleştiri ve uyarılara cevaben İsrail Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaları esefle karşılıyoruz." denilen açıklamada, Türkiye'nin bölgede barış istediği ve bu amaçla "orantısız güç kullanımı ve izolasyon uygulamaları yerine diyaloğun ve barışçıl yöntemlerin öne çıkarılmasını" amaçladığı belirtildi.
Türkler ve Yahudilerin uzun yıllar birlikte hoşgörü içinde yaşadığı vurgulanan açıklamada, "Dolayısıyla, 'Türkiye'nin İsrail'e ahlak dersi verecek son ülke' olduğu yönündeki bizzat Yahudi halkının hafızasıyla bağdaşmayacak bu iddiayı reddediyoruz." denildi.
Türkiye'de Yahudi aleyhtarlığının tahrik edildiği yönündeki iddiaların her türlü temelden yoksun olduğu kaydedildi. Ankara, Tel Aviv'in bu açıklamasını, "iç siyasi mülahazalarla yapılan ve amacını aşan sözler olarak" değerlendirdi ve şiddetle kınadı.
YAHUDİLER "BİZİ KURTARDINIZ" DİYE ÖDÜL VERMİŞTİ
Tel Aviv'in eleştirdiği Başbakan Erdoğan'a ABD'nin önde gelen Musevi örgütlerinden ADL "İlgi Göstermeye Cesaret Ödülü" vermişti.
Ödül, Türkiye'nin eski Rodos Konsolosu Selahattin Ülkümen'in başı çektiği, 2. Dünya Savaşı'nda soykırıma uğratılan Yahudileri kurtaran Türk diplomatlar adına verilmişti. Erdoğan 2005'te New York'taki törende Musevi soykırımını 'tarih boyunca insanlığa karşı gerçekleştirilmiş en akıl almaz suç' olarak nitelemişti.
Erdoğan'a ödülünü veren ADL'nin yöneticisi Abraham Foxman da gerek Osmanlı gerekse Atatürk döneminde Musevilerin hep Türkiye'den büyük misafirperverlik gördüğünü belirtmişti.
Erdoğan Lieberman'ı değil İsrail yönetimini sorumlu tuttu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye karşı diplomatik nezaketsizlik gösteren İsrail'i uyararak, bu tür davranışların karşılığını bulacağını söyledi.
Rusya'ya hareketinden önce gazetecilerin konuya ilişkin sorusunu cevaplayan Erdoğan, Türkiye'nin, asırlar boyu İsrail halkına karşı, Musevilere karşı gerekli hoşgörüyü gösterdiğini, tarihin bunun şahidi olduğunu hatırlatarak, "Ama şu anda böyle bir yaklaşım, böyle bir anlayış İsrail yönetimi tarafından gösterilirse, tabii ki Türkiye tarafından karşılığını her zaman için bulacaktır, bunun bilinmesi lazım.' diye konuştu.
Erdoğan, olayların arkasında hükümet ortağı aşırı sağcı Evimiz İsrail lideri ve Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın olmasının da Türkiye'yi bağlamadığını ifade ederek İsrail yönetimini sorumlu tuttu.
Başbakan Erdoğan, "Koalisyon hükümetinin ortak ilkeleri olur ve bu ortak ilkeler çerçevesinde herkes bu ilkelere saygılı olarak hareket eder. Yani şu anda uç bir siyasi parti mensubu şöyle bir açıklama yaptı, bunu hoşgörüyle karşılayalım diye asla bir anlayışın içine giremeyiz." ifadelerini kullandı.
Davutoğlu: Hiç kimse böyle bir nezaketsizlik yapma cüretine sahip değildir, olamaz
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da İsrail'in Türk büyükelçiye yönelik muamelesine ilişkin olarak, "Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti büyükelçisine böyle bir nezaketsizlik yapma cüretine sahip değildir, olamaz." dedi.
Davutoğlu, çalışma ziyareti için gittiği İngiltere'de yaptığı açıklamada bütün devletlerin uyması gereken diplomatik kurallar olduğunu belirterek, "Bu konuda İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan gerekli adımların atılmasını bekliyoruz ve tutumumuz çok açıktır, diplomatik kurallara uyulmasını beklemek en tabii hakkımızdır. Bu diplomatik kuralları birtakım mizansen oyunları ile çiğnemek her şeyden önce cari uluslararası ilişkiler etiğine aykırıdır" dedi.
"Gazze saldırısı Türkiye-İsrail ilişkilerinde dönüm noktası oldu." diye konuşan Davutoğlu, "İsrail politikasının barışa yönelik olduğunun ertesi günü Türkiye-İsrail ilişkileri de olumlu yönde değişecektir." ifadelerini kullandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara