Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Sabancı suikası sil baştan

Fehriye Erdal'ın örgüt lideri Dursun Karataş'a yazdığı beş sayfalık mektuba ulaşan savcı, 14 yıl sonra Sabancı suikastı dosyasını raftan indirdi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-01-11 09:07:00

Sabancı suikası sil baştan
DHKP-C'nin Belçika'da ele geçen gizli arşivinde, Sabancı suikastı zanlısı Fehriye Erdal'ın kaleme aldığı 5 sayfalık bir de mektup çıktı. Mektupta yer alan suikast planı ve uygulanışına dair detaylar üzerine, dosya yeniden açıldı.

Abdurrahman Şimşek'in haberi...

Yakın tarihin en gizemli ve tartışılan dosyalarından Özdemir Sabancı suikastı 14 yıl sonra yeniden açıldı. Dosyayı tozlu raflardan indiren olay ise DHKPC örgütünün Belçika'da ele geçirilen gizli arşivindeki belgeler ile Fehriye Erdal'ın, o dönem hayatta olan DHKP-C lideri Dursun Karataş'a verilmek üzere kaleme aldığı beş sayfalık mektup... Büyük bir gizlilik içinde yürütülen soruşturmadan Sabancı ailesi ve avukatlarının bile haberi yok. Ocak 1996'da Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyesi Özdemir Sabancı, ToyotaSA Genel Müdürü Haluk Görgün ile sekreter Nilgün Hasefe'nin katledildiği saldırı, Belçika'da ele geçirilen belgeler üzerine Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar tarafından soruşturulmaya başlandı. "DHKP-C'nin hafızası" denilen arşivdeki en önemli belge ise cinayetin tetikçileri Mustafa Duyar ile İsmail Akkol'a yardım eden Fehriye Erdal'ın, itiraflarda bulunduğu beş sayfalık mektup... Yapılan kriminal inceleme sonucunda mektubun Erdal tarafından kaleme alındığı da kesinleşti.

KENDİ ROLÜNÜ İTİRAF ETTİ

Fehriye Erdal'ın, örgütün geçen yıl ölen lideri Dursun Karataş'a verilmek üzere Sabancı cinayetinden hemen sonra hazırladığı "suikast raporu" niteliğindeki mektupta Belçika mahkemelerindeki duruşmalarda savunduğunun aksine cinayete katıldığını itiraf ettiği öğrenildi. Sır gibi saklanan mektupta Erdal'ın suikast öncesi aylarca nasıl istihbarat yaptığı ve Mustafa Duyar ile İsmail Akkol'u nasıl içeri aldığı gibi detaylar da yer alıyor. Erdal, suikasttan sonra nasıl kaçtıklarını, nerelerde kaldıklarını ve eyleme kimlerin yardım ettiğini de mektupta açıkladı. Mektuptaki bilgilerden yola çıkarak Sabancı suikastını soruşturmak üzere yedi kişilik bir özel ekip kuruldu. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli emniyet amiri S.B.'nin başında bulunduğu ekip öncelikle dosyayı baştan sona inceledi. Savcı Bilal Bayraktar ve ekibi, geçtiğimiz günlerde Sabancı Center'a giderek olay yerinde incelemelerde bulundu. 14 yıl sonra Özdemir Sabancı, Haluk Görgün ve Nilgün Hasefe'nin öldürüldüğü odaya da girdiler. Suikastın zanlıları Mustafa Duyar ile İsmail Akkol'un cinayet günü Sabancı Center'a girdiği gibi binaya girerek kamera kayıtlarını incelediler ve giriş-çıkış zamanlarını yeniden hesapladılar.

BELÇİKALI SAVCIYI ŞAŞIRTTI

Belçikalı savcı Anne Fransen, Türkiye geldiğinde Savcı Bilal Bayraktar tarafından önüne konulan beş sayfalık mektubu okuyunca, ilk tepkisi şaşkınlık içinde "Bu mektubu nereden buldunuz?" demek oldu. Bayraktar, Belçika'da uzun süre mahkûm edilmeyen Erdal'ın suçluluğunu gözler önüne seren mektubun, Belçikalı yetkililerden alınan örgüte ait belgeler arasında bulunduğunu söyleyince Fransen'in şaşkınlığı bir kat daha arttı ve son bilgilerden yola çıkarak Belçika'da soruşturma başlattı. Savcı Bilal Bayraktar, 1980'li ve 90'lı yıllardaki suikastların aydınlatılmasında yararlı olacağı düşüncesiyle arşivdeki bazı belgeleri Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'e de verdi.

ÖRGÜTÜN HAFIZASI GİBİ...

DHKP-C, Dev-Sol'un mirasını üstlenmiş, geçtiğimiz yıl terörist Orhan Yılmazkaya'nın öldürülmesiyle gündeme gelen Devrimci Karargâh adlı örgüt de Dursun Karataş'ın ölümünden sonra "DHKP-C'nin mirasçısı" olma iddiasıyla ortaya çıkmıştı. DHKP-C'nin gizli arşivindeki belgelerde eski başbakanlardan Nihat Erim, MİT eski Müsteşarı Adnan Ersöz, MİT eski Müsteşar Yardımcısı Hiram Abas, emekli Orgeneral Hulusi Sayın, emekli Korgeneral İsmail Selen, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Temel Cingöz ve Tekel Bakanı Gün Sazak cinayetleriyle ilgili bilgilerin de yer aldığı belirtiliyor.

Örgüte verdikleri CV'ler yakalattı

DHKP-C'NİN arşivi 2008'de Belçika'nın okyanusa bakan Knokke kentinde örgüt üyelerinin kaldığı bir hücre evinde bulunmuştu. SABAH Özel İstihbarat Müdürü Abdurrahman Şimşek, Fehriye Erdal'ı Türkiye'ye getirebilmek için Belçika'ya giden cumhuriyet savcısı ile beş emniyet amirinin Belçika operasyonunu adım adım izlemişti. Belçika polisinin, Türk adli makamlarına DKHP-C'nin arşivindeki belgelerin tamamını verdiği öğrenildi. Örgütün hafızası olarak nitelendirilen yaklaşık 300 klasörlük arşiv Hizbullah'ın Diyarbakır ve İstanbul Beykoz'daki hücre evlerinde bulunan arşivine benzetiliyor. Arşivdeki belgelerden yola çıkılarak geçtiğimiz günlerde DHKP-C'nin uyuyan hücrelerine mensup iki örgüt yöneticisinin yakalandığı öğrenildi. Adları sır gibi saklanan örgüt yöneticileri, polislere "Bizi nasıl buldunuz?" diye sordu. Polislerin yanıtı ise örgüt yöneticilerinin, zamanında el yazısıyla kaleme alıp DHKP-C yönetimine verdikleri özgeçmişlerini göstererek, "Bu CV'ler sayesinde" demek oldu. Hizbullah'ın arşivinde de örgüt yönetici ve militanlarının CV'leri bulunmuştu.

İşte örgütün yeni lideri

DHKP-C örgütünün şu anki lideri Musa Asoğlu'nun bir Avrupa ülkesinde çekilen fotoğrafına SABAH ulaştı. Fehriye Erdal'ın yerini bilen tek isim olan Asoğlu'nu istihbarat birimleri adım adım takip ediyor.

SABAH, "DHKP-C'nin şu anki yeni lideri" Musa Asoğlu'nun bugüne kadar yayınlanmamış fotoğraflarını ele geçirdi. Fehriye Erdal'ın izini, şu anda örgütün eşbaşkanlığını yürüten Musa Asoğlu üzerinden süren istihbarata bağlı özel ekip, Asoğlu'nu geçtiğimiz günlerde Erdal'la görüşmeye giderken Avrupa'da adını açıklamadığımız bir ülkede görüntüledi. Hollanda vatandaşı olan Musa Asoğlu'nun sık sık Bulgaristan'a gittiği ve Volkswagen marka arabayla seyahat ettiği tespit edildi. Bu arada Fehriye Erdal'ın, Türkiye'deki ailesiyle telefon görüşmesi yapmadığı, anne ve babanın Avrupa'ya giderek örgüt tarafından belirlenen güvenli bir yerde kızlarıyla görüştürüldüğü de istihbarat birimlerince tespit edildi.

BALKANLAR'DA ÖLDÜRÜLDÜ DEDİLER

Fehriye Erdal'ın, Sabancı Center'a 3 Kasım 1996'daki Susurluk kazasında ölen polis şefi Hüseyin Kocadağ'ın referansıyla girdiği öne sürülmüştü. On yıl boyunca Belçika'da yargılanan Sabancı suikastı sanıklarından Fehriye Erdal, Belçika'da işlediği suçlardan dolayı iki yıl hapse mahkûm oldu. Bruges Ceza Mahkemesi, Erdal'ı Belçika'ya kaçak yollarla girmek, terör örgütü üyesi olmak, patlayıcı bulundurmaktan suçlu buldu. Erdal'ın, kararın ardından Belçika'yı terk ettiği, hatta bir Balkan ülkesinde öldürüldükten sonra gömüldüğü iddia edildi. Ancak yetkililer bu iddiayı doğrulamıyor.

Kaynak: Sabah


Haber Ara