Heniye: Erdoğan bizim sesimiz oldu
Filistin Başbakanı Heniye, "Başbakan Davos’ta Siyonist cumhurbaşkanına tarihi bir cevap verdi. Sayın Erdoğan, bizim sesimiz olmuştur. Şimdi biz çocuklarımıza Tayyip Erdoğan adını koyuyoruz" dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-01-08 09:26:00
Filistin’e Özgürlük Konvoyu Gazze’de büyük bir ilgi gördü. Gazzeliler konvoydaki insanlara sarılarak teşekkürlerini dile getirdiler. 2006 yılından beri uygulanan ambargo sebebiyle dışarı çıkamayan Gazze halkı; Türkiye, İngiltere, Amerika, Malezya, Japonya, Belçika, Yunanistan, Fransa, İtalya, Ürdün, Suriye, Endonezya, İrlanda, Polonya, Sudan ve devamı olmak üzere 17 farklı ülkeden gelen insanları bağrına bastı. Mısır’da kâbus gibi geçen 2 gün yaşayan konvoy, Gazze’de kendini Türkiye’deymiş gibi hissetti. Konvoy rahat bir nefes aldı. Refah Sınır Kapısı’nda çiçeklerle karşılandı.
Filistinliler tüm gün boyunca sınır kapısında ve yollarda Mısır’dan gelecek konvoyu bekledi. Karşılama anında hem Filistinliler hem de konvoydan kimi insanlar gözyaşlarına boğuldu. Filistinli kadınlar dakikalarca ağlarken çocuklar konvoydakilere sarılarak ambargoyu ne kadar derinden yaşadıklarını gösterdiler.
Konvoy misafirleri Gazze şehrine hayran kaldılar. Gazze’nin İsral bombalarıyla harabe haline gelen yerleri gezerken de hayranlığın tam tersine şoke oldular. İsrail, yüzlerce binayı yerle bir etmiş. Bazı hastaneler kullanılamaz hale gelmiş. Ambargo sebebiyle inşaat malzemelerinin Gazze’ye girmesine izin verilmiyor. Bu yüzden harabe haline gelen binaların hiç biri onarılmamış.
Konvoy Gazze’deki ilk güne hızlı başladı. Sabahleyin araçların anahtarları Sosyal İşler Bakanı Ahmet El Kurdu’ye teslim edildi. Tıbbi cihazlar ve ilaçlar ise Sağlık Bakanı Besim Naim’e teslim edildi. Naim, bu malzemelerin Gazze için hayati bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Hayra vesile olan herkese teşekkür etti.
Konvoy Filistin parlamentosunda
Gündüz Filistin Konvoyu temsil heyetini makamında kabul eden Başbakan İsmail Haniye, akşam ise Filistin Parlamento binasında konvoy heyetine bir konuşma yaptı. Konuşma öncesi parlamento binasına gelen 500 misafire cesaret ödülü olarak İsmail Haniye imzalı Filistin atkıları hediye edildi. Katılımcıların çoğu İsmail Haniye ile hatıra fotoğrafı çektirdi.
Türkiye “Yeni Osmanlı”
İsmail Haniye konuşmasında Türkiye’ye teşekkür etti. Türkiye için “yeni Osmanlı” ifadesini kullandı.
Direnişlerine devam edeceklerini ifaden Haniye, Mısır’ın bu direnişi anlamak istemediğini söyledi. Haniye, “Biz sadece kendimiz için değil aynı zamanda Mısır için de savaşıyoruz. Çünkü Gazze düşerse şunu bilsinler ki Mısır da düşer” dedi.
Ölmekten korkmadığını belirten Haniye, “Benim hayatım İslam’a o olsun. İslam ve ümmet söz konusuysa benim hayatımın hiç biri önemi yok” şeklinde konuştu.
Haniye, “Gazze halkı kendi özgür iradesiyle bir seçimde bulundu diye en ağır saldırılara uğradı, dünyanın en ağır ambargosuna maruz kaldı. Ekonomik, siyasi ve askeri baskıların tek bir sebebi vardı: İsrail’i tanımamız ve direnişi bitirmemizi istiyorlar bizden.
Biz halkımızla İsrail’i asla tanımayacağımızı söyledik. Biz kanımızın son damlasına kadar direneceğiz. Bu duruşumuzun bize ağır bedelleri olacak. Ama biz ya hür yaşayacağız ya da şehit olarak öleceğiz. Bizim çok sayıda şehidimiz var. Kurucularımızdan Şeyh Ahmet Yasin’i de şehit verdik” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’a teşekkür
Başbakan Tayyip Erdoğan’a ilgisinden dolayı teşekkür eden Haniye sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’a şükranlarımızı sunuyorum, sizinle selamlarımı gönderiyorum. Başbakan Davos’ta Siyonist cumhurbaşkanına tarihi bir cevap verdi. Başbakan ‘siz teknoloji ve silahta iyisiniz, çocukları öldürmede de iyisiniz’ demişti. Sayın Erdoğan, bizim sesimiz olmuştur. Tüm Filistin halkının gönlünü kazanmıştır. Şimdi biz çocuklarımızın Tayyip Erdoğan adını koyuyoruz. Erdoğan’ın ismi Filistin’de ölümsüzleşmiştir artık.”
Türkiye halkının her zaman Filistin’e ilgi gösterdiğini ifade eden Haniye, “Türkiye yeni Osmanlıdır bizim için. Her zaman Filistin duyarlılığını ortaya koydu. Şimdi daha çok Filistin halkına sahip çıkıyor. Tüm Türkiye halkına minnettarız” dedi.
Gazze’den ilk öğrendiklerimiz…
Salih Bilici Gazze İzlenimleri...
Gazze’nin bir tarafından modern bir şehir görülürken diğer tarafında İsrail’in harabe haline getirdiği bir şehir hayalet gibi ortada duruyor.
Gazze’deki insanlar en çok dışarıya çıkmayı özlüyorlar. En nefret ettikleri şey bitmek bilmeyen ambargo. İsrail’in ise adını bile duymak istemiyorlar.
One Minute fatihi Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarını birçok yerde görmek mümkün. Gazzelilerin en sevdiği ülke Türkiye.
Gazze’de elektronikten tekstile, ev eşyasından yiyeceğe kadar her şeyi bulmak mümkün. Ancak bu durum Gazze’nin açık hava cezaevi olmasını değiştirmiyor.
Ambargo sebebiyle birçok şeyin pahalı olduğu bir memleket haline gelmiş. Rehberimiz İbrahim, üzerindeki kot pantolonu bize göstererek ambargo öncesinde 10 dolar olan pantolonun şimdi 40 dolar olduğunu anlatıyor. Esnafa pahalılığın sebebini sorduğumuzda ambargo cevabını alıyoruz.
Gazze’nin damak tadı Türkiye’dekine çok yakın. Çay sallama çay, ama çok güzel. Ürdün’de olduğu gibi çaylarına yeşil nane yaprakları koyuyorlar. Biz de döner meşhur Gazze’de ise dönerin bir benzeri şavurma...
Gazze’nin zeytini, portakalı ve limonu çok meşhur. Ancak İsrail zeytin ve portakal bahçelerinin çoğunu yok etmiş.
Balıkçılık da önemli bir gelir kaynağı. Birçok insan balıkçılıktan ekmek yiyor. Ancak İsrail, bunu da bu insanlara çok görüyor. Balık avlamak için denize açılan balıkçılara sürekli taciz ateşi açıyorlar.
Gazze’deyken sürekli bombaların sesini duyuyoruz. En son şehri gezerken bir patlama sesi duyduk. İsrail sınırda bir camiyi vurmuş…Kaç kişi ölmüş, henüz haberini alamadık…
Gece ise otele dönerken tepemizde İsrail helikopterlerini gördük. Bu arada Gazze’de çok sayıda otel var.
Şehir medeniyetinin çok güzel kurulduğu bir memleket. Caddeler alabildiğine geniş. Birçok yerde park ve bahçeleri görmek mümkün.
Ticari taksilerin belli bir rengi yok. İşi olmayıp da arabası olan taksicilik yapıyor.
Gazze’de yaşayan insanların ekmeklerini taştan çıkarmaları gerekiyor. İşsizlik had safhada. Eve ekmek götürmek kolay değil. Dışarıdan gelen sosyal yardımlar insanları rahatlatıyor.
Şehrin su alt yapısı problemli. Musluklardan akan su çok tuzlu. Katar hükümetinin bu sorunu çözmek için 20 milyon dolar bağışlayacağını öğreniyoruz ve burada yaşayan insanlar adına seviniyoruz.
Gazze’de adım başı yetim çocuklara rastlıyoruz. Savaş binlerce çocuğu yetim bırakmış. İHH, bir çok yetime Türkiye’den sponsor aile bulmuş. Ne mutlu bu yetimlerin aylık bakımlarını üstlenen ailelere…
Biz Türkiye insanı İstiklal Savaşı’nda neler yaşadığımızı çok iyi biliriz. Ve İstiklal mücadelesi veren halklara hep hayran olmuşuzdur, desteklemişizdir. Gazze’ye girer girmez hava değişiyor. İnsan rahatlıyor. Gazze’nin anlatılamayan bir manevi ortamı var. Onurlu insanların memleketi, onurlu direnişin kalesi, Gazze, Gaza adı gibi insanları da güzel belde.
İnsanlar bir açık hava cezaevinde yaşıyorlar. Ne Mısır’a geçebiliyorlar ne de Batı Şeria’ya. Biz Gazze çok güzel dediğimizde Türkiye’de Türkçe’yi öğrenmiş olan Muhammed söze giriyor, “Siz misafir olduğunuz için Gazze sizin için güzel ama benim için kapkaranlık. Bütün dünya bize kapalı” diyor.
Konvoydakilerin hepsi Türkiye’ye Gazze toprağıyla dönüyor. Sevdiklerimize en güzel hediye Gazze toprağı diyorlar. Biz de torbamızı Gazze toprağıyla dolduracağız. Allah herkese bu güzide şehri görmeyi nasip etsin. Gazze’deki ilk gün izlenimlerimizden şimdilik bu kadar…
SON VİDEO HABER
Haber Ara