Dolar

34,8950

Euro

36,7603

Altın

3.010,65

Bist

10.058,63

Oybirliğiyle 'aramaya devam' kararı verildi

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Seferberlik Bölge Başkanlığı'ndaki aramaya yapılan itirazı oybirliğiyle reddetti. Soruşturmaya yasal bir engel bulunmadığı aktarıldı.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-01-05 02:33:00

Oybirliğiyle 'aramaya devam' kararı verildi
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Genel-kurmay'ın Ankara Seferberlik Bölge Başkan-lığı'nda yapılan 'aramanın durdurulması ve tutanağın imha edilmesi'ne yönelik itirazını reddetti. Aramanın iddia edilen suçla ilgili sınırlandırılmasına ve incelemenin en kısa sürede tamamlanmasına karar veren mahkeme, düzenlenecek tutanağın da suça konu delillerle ilgili bilgi ve belgelerle sınırlı olmasını hükme bağladı. Kararda ayrıca, Hâkim Kadir Kayan'ın 'kozmik oda'daki çalışmasının hukuka uygun olduğunun altı çizildi. Hâkimin devlet sırrı niteliğindeki belgelerin bulunduğu yerlerde bile iddia edilen suçla ilgili arama yapabileceği, buna hiçbir engel olmadığı aktarıldı. Gerekçeli kararda, "Aksine düşünce, devlet sırrı kavramının arkasına saklanılarak, suç delillerinin gizlenmesi ve bilahare yok edilmesine zemin hazırlandığını akla getirebilir." ifadelerine yer verildi.

Genelkurmay Adli Müşavirliği ve Milli Savunma Bakanlığı'nın, Özel Kuvvetler'in kalbi sayılan kozmik odadaki aramaya ilişkin itiraz başvurusu karara bağlandı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, aramanın durdurulması ve belgelerin imha edilmesi talebini yerinde görmeyerek reddetti. Ancak kozmik odada yapılan aramaya sınırlama getirdi. Kararın, cumartesi günü yapılan 10 saatlik toplantının ardından verildiği öğrenildi.

Mahkeme kararında Arınç'a suikast iddiasıyla başlatılan soruşturmada neden arama kararı verildiği detaylı bir şekilde anlatıldı. Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nin talebi üzerine 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'nce, 'Bölge başkanı odası, subay ve astsubay odaları, muhabere ve brifing odası, çalışma odaları, arşivler, nöbetçi subay odaları, özel işlem odaları, idari işler ve tüm binada gerektiğinde şifreli ve çelik kapılı tüm odaların da açılarak CMK'nın aramalara ilişkin 116. ve devamı maddeleri gereğince gece ve gündüz, bir defaya mahsus olmak üzere arama yapılmasına karar verildiği' vurgulandı. 25 Aralık'ta aramanın başlatıldığı, ancak bir gün sonra Genelkurmay Seferberlik Tetkik Dairesi Başkanlığı'nca çift kilitli çelik kapılarla muhafaza edilen iki odadaki bilgi, belge ve arşiv kayıtlarının devlet sırrı niteliğinde ve devletin güvenliğiyle ilgili doğrudan bilgiler içerdiği iddiasıyla CMK'nın 125. maddesi gereğince cumhuriyet başsavcılığına bu odalara giriş izni verilemeyeceğinin belirtildiği kaydedildi.

Bunun üzerine nöbetçi hakim Kayan'ın aramaya katıldığına dikkat çekilirken, devlet sırrı içeren bölümlere delillerin ortadan kaldırılması gerekçesiyle girildiğinin altı çizildi: "Somut olayda da haklarında soruşturma yapılan şüphelilerin arama kararına konu dairede görev yaptıklarının sabit olduğu, söz konusu odalara sadece bu kişilerin girebildiği, diğer üst rütbeli subay ve generallerin dahi (şifrelerin bulunmaması nedeniyle) bu şüpheliler olmaksızın bu odalara giremedikleri nazara alındığında, soruşturmanın selameti ve kovuşturma safhasındaki hakim incelemesine kadar geçecek süre içerisinde delillerin ortadan kaldırılması, yani işin aciliyeti, konunun önemi ve vahameti nazara alınarak askeri makamların bu konudaki itirazları ve yönlendirmeleri de gözetilerek, savcılıkça, söz konusu yerde hakim tarafından arama yapılması talep edilmiştir.'

HAKİMİN ARAMA YAPMASI ENGELLENEMEZ

Kararda, arama kararı ve yapılan işlemlerin CMK'nın 125. maddesi kapsamındaki devlet sırrı niteliğindeki belgeleri inceleme ve tutanağa geçirme işlemi olmadığı, hakimlikten de bunun istenmediği kaydedildi. Bu konuda şu görüşe yer verildi: "Yapılan işlem ve eylemler, alınan ihbar ve iletişimin dinlenmesi sonucu bazı belgelerin imha edildiği yönünde duyumlara ulaşılması üzerine diğer yerlerin yanında devlet sırrı niteliğinde bilgi ve belgelerin bulunduğu odada da iddia edilen suçla ilgili arama yapılmasıdır. Yürütülen bir soruşturma sırasında CMK'nın 162. maddesi çerçevesinde zanlıların görev yaptığı yerde arama yapılmasının, isnat edilen suçların niteliği, olayın vahameti ve delillerin karartılması ihtimali nazara alındığında, bu yerin, devlet sırlarının saklandığı yer bile olsa, arama yapılmasına yasal bir engel bulunmadığının kabulü gerekir. Aksine düşünce, devlet sırrı kavramının arkasına saklanılarak, suç delillerinin gizlenmesi ve bilahare yok edilmesine zemin hazırlandığını akla getirebilir. Bu gibi zan ve düşüncelerin ortadan kaldırılabilmesi için hakim güvencesiyle devlet sırrının saklandığı mahallere girilerek, devlet sırlarına zarar verilmeksizin, suçla ilgili delillerin araştırılması, hukuk devletine ve arama yapılan kuruma olan güveni artıracaktır. Devlet sırlarının bulunduğu yerlere, salt bu nedenle hiçbir gerekçeyle ve hiçbir şekilde girilip araştırma yapılamaması devlet sırrı niteliğinde olmayan ve suç teşkil eden fiillerin bu gibi mahallerde gizlenmesi ve faillerinin de soruşturma ve kovuşturmadan kurtulması sonucunu doğurur ki, bu da hukuk devleti ilkesine olan güveni sarsacağı gibi söz konusu kurumun da zan altında kalmasına sebebiyet verebilir.'

Mahkeme itirazı kabul etseydi şüpheler artardı

Faik Tarımcıoğlu (Eski Askeri Savcı): Kozmik büroya girme Türkiye için mihenk taşı ehemmiyetindedir. Bu süreç normal bir olaydır. Mahkeme bu talebi reddetmeseydi kozmik odanın içeriğiyle ilgili şüpheler devam ederdi. Şayet Genelkurmay'ın talebi reddedilmeseydi akıllarda daha büyük soru işaretleri gelirdi. Böyle bir havadan ilk zarara uğrayan Genelkurmay olurdu. Süreç sonunda kararı verecek mahkeme, bundan korkulmamalıdır. Mahkemenin verdiği karara Genelkurmay dahil herkes saygı göstermeli. Genelkurmay ancak şöyle diyebilir: 'Ben devlet sırrı niteliğindeki belgelerin aranmasıyla ilgili uyarılarımı yaptım. Üzerime düşeni yaptım.'

Arama durdurulsaydı artık delil toplanamazdı

Prof. Dr. Bahri Öztürk (Ceza Muhakemesi Hukukçusu): Delil toplama görevi bir yargıca verilmiş. Delilin işlenmesi için önce delilin mahkemenin önüne getirilmesi gerekiyor. Kozmik odada delil tespiti yapılmaktadır. Sürpriz bir karar değil. Arama durdurulsaydı artık delil toplanamazdı. Kozmik odada yapılan arama 125. maddenin değişmesi sayesinde gerçekleşiyor. Aramalar hukuka uygun bir şekilde yapılıyor. Eskiden arama kararlarını bir memur verirdi. Şimdi bağımsız Türk yargısı arama kararı veriyor. Bu devrim niteliğindedir.

Karar hukuka uygun

Prof. Dr. Ahmet Gökcen (Ceza Hukukçusu): Bu olaya TSK'nın talebi reddedildi tarzında bakılmamalı. Olayı bir maç atmosferine sokmamak gerekir. Bu çok normal bir süreç. Zaten arama kararını veren mahkeme ile reddeden mahkeme aynı. Mahkeme, Genelkurmay'ın kendisine yaptığı başvuruyu değerlendirdikten sonra ret kararı verdi. Mahkemenin görevi konuyu araştırmak. Yapılan işlem hukuka uygun. Dolayısıyla verilen ret kararı da doğru.

ZAMAN
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara