"AB liderleri şevkimizi kırıyor"

Erdoğan, AB'den gelen halkın şevkini kırıcı açıklamalara rağmen hükümetin heyecanını azaltmadığını söyledi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-AB İlişkileri Haber Yorum Dergisi 'Kriter'in 43'üncü sayısının konuğu oldu. "Hükümet olarak AB konusunda en küçük bir heyecan kaybı, bir yavaşlama içinde değiliz" diyen Erdoğan, AB'yi de uyardı: "AB liderlerinin yaptığı açıklamalar, tavırlar ve propagandalar Türkiye'de yankı buluyor, tepki alıyor ve şevkimizi kırıyor." Erdoğan şu mesajları verdi:

Türkiye'de AB'ye üyelik noktasında heyecanın azaldığı doğrudur, ama hükümet olarak bu noktada en küçük bir heyecan kaybı, bir yavaşlama içinde olduğumuz doğru değildir.

Bizim tek başına heyecan içinde olmamız yetmiyor. Aynı heyecanın masanın diğer tarafında da olması gerekiyor. Esasen, heyecan kaybı gibi algılanan mevcut durum, AB üyesi kimi ülkelerin, kimi liderlerin tavrının sonucudur. Yapılan açıklamalar ve propagandalar kaçınılmaz olarak Türkiye'de yankı buluyor, tepki alıyor ve şevkimizi kırıyor. Her dönem başkanlığında sadece iki fasıl müzakereye açılıyor, müzakerelerin ruhuyla bağdaşmayan şartlar önümüze getiriliyor. AB ülkesi kimi ülkelerdeki seçimlerde Türkiye iç siyaset malzemesi yapılıyor.

Milletimizin inanmadığı bir projeyi desteklememiz söz konusu olamaz. O nedenle süreçle hiçbir alakası olmayan bu tür olumsuz mesajların milletimizin üzerinde bırakacağı etkilerin iyi hesap edilmesi gerekir. AB tarafı da kendi tutum ve davranışlarını sorgulamalıdır. Bu arzuyu yeniden canlandırmak için de Türkiye'ye hakkaniyetle ve ahde vefa ilkesiyle bağdaşır bir yaklaşım içinde olduğunu ispat etmeli.

ULUFE İSTEMİYORUZ

Türkiye'nin üyeliğinden AB de kazanacak. Biz AB'den ulufe istemiyoruz, ayrıcalık istemiyoruz. Biz kriterleri yerine getiriyoruz ve "Biz hazırız, şimdi sıra sizde" diyoruz.

Yönümüzü Batı'ya döndüğümüzde sırtımızı Doğu'ya dönme lüksümüz yok. Kuzey'e yönelip Güney'i ihmal edemeyiz. Asıl sorun, Türkiye'nin eksen değiştirmesi değil, bazı çevrelerin belirli eksenlerde sabit kalması, statükoya mahkûm olmasıdır.

AÇILIM YERLİ PROJE

Bu süreçten (Demokratik açılım) iki temel beklentimiz var: Birincisi terörü minimize etmek; ikincisi demokratik standartlarımızı maksimize etmek. Bu süreç kuşkusuz bizi AB üyeliğine daha da yakınlaştıracaktır. Ancak Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni AB'nin bir projesiymiş gibi göstermek haksızlıktır. Bu sürecin muhatabı da membaı da Türk milletidir.

Ben tarihler üzerinde durmuyorum. Önemli olan Türkiye'nin AB'ye üye olacak standarda gelmesi. Dışişleri Bakanımın söylediği de (2023'te üyelik) bununla paraleldir. Cumhuriyetimizin 100'üncü kuruluş yıldönümü olan 2023 Türkiye'si ile ilgili bir temennisini ifade etmiştir.

Ruhban Okulu konusu çok boyutlu bir süreci gerektiriyor. Gerek yasal mevzuatımız, gerek eğitim sistemimiz noktasında konunun enine boyuna incelenmesi gerekiyor. Çalışmalar devam ediyor. Tabii burada Batı Trakya'daki Türk azınlığımızın Yunanistan hükümetinden talepleri de göz önünde bulundurulmalı.

Biz Kıbrıs'ta her zaman çözümden yana taraf olurken, çözümsüzlüğün sorumlularının ödüllendirilmesi her şeyden öteye kamuoyunun vicdanını yaralıyor.

"AB liderleri şevkimizi kırıyor"

Kriter dergisine konuşan Erdoğan, hükümetin AB heyecanını kaybetmediğini belirterek AB liderlerinden yakındı. Erdoğan, "AB liderleri şevkimizi kırıyor" dedi