Öldürülmeseydi deşifre edecekti
12 Eylül'den önce Özel Harp Dairesi'yle ilgili önemli bilgilere ulaşan ve bunları Başbakan'a rapor eden savcı Doğan Öz, dava açmaya hazırlanırken öldürüldü.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-31 09:14:00
Kontrgerillanın CIA ve İsrail gizli servisleri tarafından yönlendirildiğini Başbakan'a rapor etti. Öz, dava açmaya hazırlanırken 24 Mart 1978'de uğradığı suikast sonucunda hayatını kaybetti.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz, Gladyo'nun Türkiye'deki yapılanması üzerine giden ilk savcı olarak biliniyor. Deşifre ettiği kontrgerillanın son günlerde Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda yapılan arama ile gündeme gelen Genelkurmay Harp Dairesi'ne bağlı olduğunu ortaya çıkardı. Öz, 24 Mart 1978'de uğradığı suikastta hayatını kaybetti. Öldürülmeden önce o dönemde sokakları kan gölüne çeviren sağ-sol çatışmalarının aynı kaynaktan beslendiğini belirledi. Terör saldırılarının yoğunlaştığı 1978'in Ocak ayında eşi Sezen Öz'e "Soruşturduğum bazı olayların izi, devlet içinde üst makamlara kadar tırmanıyor. Korkmaya başladım. Ama üzerine gidilmesi lazım." diyordu. Öz, artan şiddet olaylarının arkasında 'demokrasi umudunu yok edip faşist bir düzen kurmayı amaçlayan kontrgerillanın bulunduğunu' raporla Başbakan'a bildirdi.
Öz'ün iki sayfalık raporunda bugünün gelişmelerine ışık tutacak önemli notlar yer alıyor. Öz, sokakları hareketlendiren basit şiddet olayları gibi gözüken hadiselerin hedefinin hükümeti devirme amacı güttüğünü 1980 darbesine daha 2 yıl varken gördü: "Yapılan aralıksız araştırmalarımız ve çalışmalarımız, yeni hükümet döneminde de sürüp giden, ilk bakışta can ve mal güvenliğini tehdit eder gibi görünen şiddet olayları 'anarşik eylemler' olarak nitelenecek kadar basit değildir. Gerçekten de bütün olup biten şudur: Ülkemizde tek seçenek olarak 'Ecevit hükümeti ve onun demokrasiye bütün gerekçeleri ile işlerlik kazandıracağına olan umutları' kitlelerde, Türkiye halkında yok etmek ve onun yerine faşist düzeni gündeme getirmek ve bütün unsurları ile yürürlüğe koymaktır." Öz, raporunda Gladyo'nun uluslararası bağlantıları hakkında bilgiler verirken kontrgerillanın CIA, AID, İran ve İsrail gizli servisleri tarafından yönlendirildiğini belirtiyor.
Rapora göre gizli yapılanma geniş halk kitlelerine dönemin siyasi partileri, milliyetçi işçi sendikaları, bazı işveren kuruluşları, esnaf dernekleri ve ülkücülere ait öğrenci birlikleri içinde yürüttükleri çalışmalar ile ulaşmaya çalışıyor. Öz, şöyle devam ediyor: "Kontrgerilla, Genelkurmay Harp Dairesi'ne bağlıdır. Kontrgerilla il ve ilçelerde seferberlik işlemini yürüten kurum olarak askerlik şubelerince yürütülmektedir. Bu konuda en çok aşamalı eğitimden geçen astsubaylar kullanılmaktadır. Sivil güvenlik güçleri içinde ise MİT elemanları ve Birinci Şube görevlileri kullanılmaktadır."
1980 öncesinde yaşanan cinayetlere, şiddet ve anarşik eylemlere bu çerçeveden bakmak gerektiğini belirten Öz, raporunu şöyle tamamlıyor: "Bazı goşist sol akımlar gerçek hedefmiş gibi gösterilerek, hedef saptırılarak sıkıyönetimi çağırma, seçimle, olmazsa darbeyle iktidar olma demokratik yaşama biçimini yok ederek halkı sömürme seçeneği tek seçenek durumuna getirilme çalışmasıdır yapılan."
SON VİDEO HABER
Haber Ara