AB taahütleri yerine gelmeli
Özügergin; "Türkiye öncelikli olarak AB sürecinde siyasi sıkıntıları aşmalı" dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-30 14:58:00
Çevre faslının, açması en zor fasıllardan biri olduğunu ifade eden Özügergin, faslın Türk insanına en fazla yarar getirecek başlıklardan biri olduğunun yadsınamaz bir gerçek olduğunu belirtti.
"Önümüzdeki dönemde öncelikle siyasi sıkıntıları aşmamız gerekecek" diyen Özügergin, çeşitli odaklardan kaynaklanan sıkıntıları anımsattı. Özügergin, "Biz kendi halimize bırakılsak teknik engelleri çevre faslında olduğu gibi aşabileceğimizi gösterdik. Ama bu engeller karşımıza çıkarıldığı sürece bu bir haksızlık olarak görülüyor Ankara'dan. Ve bunun bir an önce telafi edilmesini bekliyoruz" diye konuştu.
Sadece bazı üye ülkeler ve liderlerinden kaynaklanan sıkıntıların değil, aynı zamanda tarama faslı bitmiş olan fakat raporları bir türlü konseyden çıkmamış fasılların da olduğunu belirten Özügergin, bir soru üzerine, "Sosyal Politika ve İstihdam" faslına ilişkin çalışmalar yapıldığını kaydetti.
Türkiye'nin AB tarafından beklentisi ile İspanya dönem başkanlığının projeksiyonunun birbiriyle uyum içinde olduğunu belirten Özügergin, "Beklentimiz ülkemize yönelik taahhütlere sadık kalınması" dedi.
Özügergin, "Siyasi engellerle karşılaştığımız doğrudur ama Türkiye'nin AB içindeki desteği de yadsınamayacak kadar çoktur" diye konuştu.
KIBRIS
Kıbrıs sürecine yönelik bir soru üzerine Özügergin, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin yaklaşımını Arşimet'in kaldıraç prensibi çerçevesinde anlattı.
Rumların Arşimet prensibine "takıldıklarını" ifade eden Özügergin, "AB müzakere sürecimizi zemin, AB'yi kaldıraç, yerinden oynatmaya çalıştıkları dünyayı da Türkiye olarak görüyorlar gibi bir şüphem var. Dolayısıyla Rumların Arşimet'in etkisinden bir an önce kurtulması lazım" diye konuştu.
Türkiye'nin AB sürecinin kendi mecrasında ilerlemesi gerektiğini söyleyen Özügergin, bunun Kıbrıs için de iyi olacağını ifade etti.
Özügergin, "Çünkü bizim Doğu Akdeniz'e ilişkin vizyonumuzda birleşik bir Kıbrıs, siyasi ve ekonomik açıdan uyumlu bir Doğu Akdeniz ve barış ve istikrar içinde yaşaşan bölge halkları var. Bundan da Kıbrıs'ın şu anki duruma göre çok daha fazla fayda göreceği belli. Önümüzdeki dönemde de bütün AB partnerlerimize usanmadan bu felsefe çerçevesinde gerekli telkinleri yapmaya devam edeceğiz" dedi.
Kıbrıs sürecine ilişkin dörtlü toplantı teklifinin masada olduğunu kaydeden Özügergin, "Rum tarafı henüz koparabileceklerinin azamisini henüz koparmadıkları düşüncesinde oldukları için buna sıcak bakmıyorlar" diye konuştu.
Kıbrıs'ta liderler arasında devam eden görüşmelere de değinen Özügergin, "Bizim amacımız ucu açık bir çerçeve değil, önümüzdeki birkaç ay içinde ciddi bir çalışma yapılması ve bu sorunun bir sonuca ulaştırılması" dedi.
Garanti konusunun ise Kıbrıs Türk halkının vazgeçmeyeceği bir korumayı oluşturduğunu belirten Özügergin, KKTC'nin garanti anlaşmalarını değiştirmek için gerekli olan taraflardan biri olduğunu söyledi.
KKTC'deki seçim süreci ve farklı görüşlere ilişkin soru üzerine de Özügergin, "Değişik görüşler ortaya konması demokrasinin gereği. KKTC gerçek bir demokrasi olduğu yolunda rüştünü ispatlamıştır. Bölgedeki gerçek demokrasilerden biridir. Değişik görüşler ortaya atılır ama asgari bir müşterekte birleşilir" diye konuştu.
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın müzakerelerin başından bu yana samimi, yapıcı bir tutum ortaya koyduğunu belirten Özügergin, "Aynı şeyi KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu için de söylemek bir borcumuzdur" dedi.
Eroğlu'nun müzakereleri desteklediği yönünde yaptığı açıklamaları anımsatan Özügergin, Eroğlu'nun kendi doğru bulduğu parametreleri de ifade ettiğini, bunun herhangi bir sıkıntı yaratmasının söz konusu olmadığını kaydetti.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara