Dolar

34,8774

Euro

36,7330

Altın

3.039,84

Bist

10.113,81

İsrail'e lanet, Mısır'a tepki yağdı

Filistin Dostları Platformu Taksim'de İsrail’i, 4. Levent'te Mısır'ı protesto etti. Binlerce kişinin katıldığı gösteride İsrail'in Gazze'ye ambargosu ve saldırıları protesto edildi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-12-27 22:08:00

İsrail'e lanet, Mısır'a tepki yağdı
Haber Merkezi / TİMETURK

İsrail’in Gazze saldırılarının üzerinden tam 1 yıl geçti. Fosfor bombası da dahil olmak üzere pek çok kimyasal silahın kullanıldığı saldırılarda 500’ü çocuk olmak üzere 1500 kişi hayatını kaybetti. İsrail 3 hafta boyunca havadan, karadan ve denizden hiç durmaksızın Gazze’yi bombardımana tuttu. İsrail geri çekildiğinde geride harabe olmuş bir şehir bıraktı. 2006 yılından itibaren uyguladığı ambargoyu da genişleterek Gazze şehrini açık hava hapishanesi haline getirdi.



İsrail saldırılarının yıldönümü olan 27 Aralık Pazar günü Taksim meydanında toplanan yaklaşık bin kişilik grup İsrail saldırılarını protesto ederken, Mısır’ın engellemeleri sonucu Ürdün’ün Akabe şehrinde bekletilen Filistin’e özgürlük konvoyu’na da destek verdi.

Özgür-Der, İnsani Yardım Vakfı (İHH), Mazlumder, İnsan ve Medeniyet Hareketi, Medeniyet Derneği, Araştırma Kültür Vakfı, İsra-Der, Akabe Vakfı, Fatih Akıncıları, Andolu Gençlik Derneği vb. birçok İslami kuruluşun bir araya gelerek oluşturduğu Filistin Dostları, Siyonist vahşete karşı İslami direniş hareketlerinin öncülüğünde Gazze halkının topyekûn ortaya koyduğu destansı direnişin birinci yıldönümünde Taksim Meydanı'nda toplandılar.



Çok sayıda Filistin bayrağı ve direniş hareketlerinin flamalarının taşındığı eylemde "Hepimiz Filistinliyiz, Direneceğiz", "Siyonist Saldırının Yıldönümünde Gazze Direnişini Selamlıyoruz" yazılı pankartlar açıldı.

Çeşitli STK’ların bir araya gelerek oluşturdukları Filistin Dostları Platformu adına çeşitli konuşmalar yapıldı. Eylemde Cüneyt Sarıyaşar, Abdullah Sevim, Rıdvan Kaya, Abdurrahman Dilipak ve Ahmet Ağırakça birer konuşma yaparak 1500 kardeşimizin şehit edildiği Gazze'de yaşanan soykırımın ve tüm yoksunluklarına rağmen Gazze halkının gösterdiği direnişin unutulmaması, unutturulmaması gerektiğini hatırlattılar.



Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Cüneyt Sarıyaşar son 3 yıldır Gazze’de kabul edilemez bir insanlık suçu işlendiğini ifade ederek şunları söyledi: ‘Gazze saydrılarıları ile birlikte İsrail nasıl bir canavar olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. İsrail çılgına dönmüş kimseni aklına bile getirmediği en vahşi soykırım yöntemlerini Gazze halkı üzerinde kullanmaya başlamıştır. buradan uğurladığımız ve içinde kardeşlerimizin bulunduğu konvoya dahi tahammül edememiştir. Ancak şunu unutmasınlar bizler oraya Hz Musa’ya inanan insanlar olarak gidiyoruz.’

Gazze onurunu koruyor



Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ise yaptığı konuşmada Gazze halkının her türlü zorluğa rağmen onurlu bir duruş sergilediğini söylerken Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek gibi işbirlikçilerin ise her türlü imkâna rağmen onursuz bir yaşam sürdürdüklerini ifade etti.



Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak ise İsrail yenmek için önce içimizdeki tefrikayı bitirmemiz gerektiğini ifade ederken şunları söyledi: ‘ İsrail’i yenmek istiyorsak önce safları sıklaştırmalıyız. En büyük düşman nefsimizdir. Gazze İslam ümmeti için bir mektebe dönüşmüştür. İsrail kurulduğu tarihten itibaren ilk defa bu kadar yalnız duruma düşmüştür.’

Mısır kör mü, sağır mı..

Yapılan konuşmaların ardından engellemeler sonucu Ürdün’ün Akabe şehrinde kalan Filistin’e Özgürlük Konvoyu’nda bulunan İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım’la telefon bağlantısı yapıldı. Meydanı dolduran binlerce kişi sessiz bir şekilde Bülent Yıldırım’ı dinledi.



Yıldırım yaptığı konuşmasında gerçekleştirilen konvoy ile büyük bir ses getirildiğini ifade ederken şunları söyledi: ‘ Şu an Mısır ne yapacağını şaşırmış durumda. Dünyanın her yerinden Mısır’a tepkiler geliyor. İsrail’in uyguladığı ambargoda Mısır’ın ne kadar aktif bir rol oynadığı bu konvoy ile ortaya çıktı. Mısır bize diyor ki Suriye’ye geri dönün oradan gemilerle Gazze’ye geçin. Bize 1000 km fazladan yol yaptırmaya çalışıyor. Mısır bu konvoyu engellemek için elinden geleni yapıyor. Yol güzergâhını bize iletmediler diyor Mısır’lı yetkililer. Siz sağır mısınız. Kör müsünüz. Haftalardır güzergâhımızı söylüyoruz. Ama şunu aklınızdan çıkarmayın hiçbir durumda geri dönmeyi düşünmüyoruz.’



Eylemde son olarak Grup Yürüyüş direniş marşları seslendirdi. Gazze direnişine ithafen bestelediği şarkıyı okuyan Grup Yürüyüş, ardından topluluğun katılımıyla "İntifada" marşını seslendirdi.



Eylem boyunca tekbir getiren topluluk, sık sık da "İstanbul'dan Gazze'ye Direnişe Bin Selam!", "Kahrolsun İsrail!", "Yaşasın Küresel İntifada!", "Hamas'a Selam Direnişe Devam!", "Yaşasın Filistin Direnişimiz!", "Gazze Halkı Yalnız Değildir!" şeklinde sloganlar attı. İsrail bayrağı tekbirler eşliğinde ateşe verildi.

Filistin Dostları eylemin bitiminde dünyanın birçok yerinden arabalarıyla Filistin Konvoyu'na katılan ve Gazze'ye girmek için günlerdir yolda olan konvoyun Mısır tarafından Akabe Limanı'nda bekletilmesi, ülkeye sokulmaması ve böylelikle Gazze'ye girmesi engellenmesi karşısında Mısır'ı protesto etmek üzere alandan ayrıldı.



Levent Metro durağında toplanan Filistin Dostları, "Gazze Haykırıyor; Refah Kapısını Açın!" ve "Siyonist İsrail ile İşbirliği Suçtur!" yazılı pankartlar açarak Mısır Konsolosluğu'na kadar sloganlar eşliğinde yürüdü.



Hüsnü Mübarek’in kuklasının da yakıldığı gösteride, Mısır aleyhine sloganlar atıldı. Göstericiler, “Arap ülkelerinin liderliğine oynayan ülke bu mu?” diye eleştiride bulundu. Gösteri esnasında alınan geniş güvenlik önlemleri dikkat çekti.

Yoğun bir katılımın gözlendiği yürüyüş konsolusluk önünde bitti. Konsolusluk önünde bir konuşma yapan Rıdvan Kaya Müslümanların taleplerini dile getirdi. Daha sonra Filistin Dostları tarafından hazırlanan mektup konsolosluğa verildi. Ardından Nurettin Şirin'de topluluğa bir konuşma yaptı ve Hüsnü Mübarek'ın kuklasının yakılması ile eylem sona erdi.

Mısır Başkonsolosluğu'na Verilen Mektup:

Mısır Birleşik Arap Cumhuriyeti
İstanbul Başkonsolosluğu’na

GAZZE KONVOYUNU ENGELLEMEK
SİYONİST İŞGAL SUÇUNA ORTAK OLMAKTIR!


Bugün Gazze’ye yönelik Siyonist saldırganlık suçunun yıldönümü. Bundan tam bir yıl önce Siyonist katiller tüm dünyanın gözleri önünde Gazze halkına karşı vahşice bir saldırı başlattılar. 22 gün boyunca yaktılar, yıktılar ama direniş iradesini zayıflatamadılar. Ve zelil bir biçimde geri çekilmek zorunda kaldılar. Ne var ki, Siyonist saldırganlık suçu kuşatma ile devam etti ve halen de hiçbir insani ilke, kural tanımaksızın sürmekte.

Tüm insanlık Gazze ile imtihan olmakta. Siyonist barbarlık Gazze’de sadece savunmasız Filistin halkını değil; hukuku, adalet duygusunu, vicdanı, insanlığı kuşatmış bir durumda. Ve bu manzara karşısında insanlık vicdanı harekete geçti ve Gazze konvoyu yola çıktı. Londra’dan başlayan yolculuk ülkeler, sınırlar aşarak, katılımlarla artarak ilerledi ve gelip Mısır duvarına tosladı. Mısır devleti Gazze konvoyunun Ürdün’ün Akabe limanından Mısır’a geçip Refah üzerinden Gazze’ye ulaşmasına izin vermiyor.

Neden? Tüm dünyanın lanetlediği İsrail terörüne, vahşetine ortak olmak anlamına gelen bu tavrın nedeni ne? Müslümanlığı bir yana bırakalım, Mısır insanlığı da mı tüketti?

Gazze toprakları Hamas’ın 2006 yılının Ocak ayında yapılan seçimleri kazanmasından bu yana, ABD-İsrail ortaklığı ile şekillenen barbarlık politikalarının her türlüsüne şahit oldu. Gazze’ye yönelik vahşi ambargo ve kuşatma politikası ise Siyonist çetenin tüm bu vahşetini icra ederken işini kolaylaştıran en önemli kozunu oluşturmakta.

Gazze’ye sınırı bulunan ve 1967 savaşına kadar Gazze’nin idaresini elinde bulundurmuş Mısır, Gazze’de yaşanmakta olan insanlık dramını bitirebilecek güç konumunda bir ülke iken, tam tersini yapmakta ve İsrail suçuna ortak olmaktadır. Mısır hükümetinin Refah sınır kapısını insan ve ihtiyaç malzemelerinin geçişine açması ile Siyonist kuşatmanın boşa çıkacağı açıktır.

Ne yazık ki, Gazze’yi hedef alan Siyonist canavarlık karşısında Mısır hükümetinin hala ABD-İsrail baskılarına boyun eğerek yardımcı olmak bir yana uluslar arası yardımları dahi engellediğini ibretle izliyoruz. Bu tutum Gazze’ye yönelik Siyonist saldırganlık suçuna iştirak etmek demektir. Ve bu tutum hiç şüphesiz başta Mısır halkı olmak üzere, bölge halklarının, İslam Ümmeti ve tüm insanlık ailesinin iradesine, arzusuna, talebine aykırı bir tutumdur. Mısır hükümetinin ABD’den alacağı yardımların karşılığı olarak ya da Siyonist çetenin tehditleri yüzünden Gazze’de yaşanan insanlık felaketine gözlerini yumması tarih önünde asla hesabını veremeyeceği büyük bir suçtur.

Bizler Filistin halkının Türkiyeli dostları olarak işgalcilere hizmet eden bu tutuma son verilmesini bekliyoruz. Mısır yönetiminden Gazzeli kardeşlerimize karşı tarihsel sorumluluğunu yerine getirmesini; Siyonist işgal ve kuşatmayı boşa çıkartacak adımları acilen atmasını ve öncelikle de Gazze konvoyunu engelleme tutumuna derhal son vermesini talep ediyoruz.

FİLİSTİN DOSTLARI

Haber Ara