Skandal takibin perde arkası
Arınç'ı izlerken yakalanan subayların görev yaptığı Seferberlik Tetkik Kurulu'nun her askeri darbe öncesinde genişlediği ve siyasetçileri izlemeye aldığı ortaya çıktı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-26 09:56:00
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın evinin yakınında iki subayın suikast iddiasıyla yakalanması görevli bulundukları Genelkurmay Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı ve Gayri Nizami Harbi (GNH) yeniden gündeme getirdi.
Haziran 2008'de Taraf gazetesinde yer alan haberde 2007 yılında Kurul'un görev ve tanımlarına ilişkin değişikliğe gidildiği vurgulanarak, yeni 'düşman tanımı' deşifre edildi.
Ekonomik ve siyasi işgal
Genelkurmay'daki bir yetkiliye dayandırılan habere göre, yeni GNH yaklaşımının yurt içi uygulamalar bölümüne "Fiziki, ekonomik, psikolojik, siyasi vb. işgal ve/veya teşebbüs durumunda işgali ortaya çıkarmak, karşı tedbirleri uygulamak, ülkemize karşı GNH uygulama ve teşebbüsleri olduğunda icra edilecek karşı tedbirleri oluşturmak", yurt dışı uygulamalar bölümüne de "Barış zamanında GNH planlarının alt yapısını oluşturmak ve emir verildiğinde askeri harekatı desteklemek maksadıyla GNH harekatını planlamak ve icra etmek" ifadeleri eklendi.
Hakim otoriteyi yıkmak
Yurt içi uygulamaları dikkate alındığında yeni tanımda yer alan 'hakim otoriteyi yıkmak' ifadesi belirsiz kalması nedeniyle eleştirilirken, bu durum "Egemen gücün istemediği bir parti yada siyasal hareketin demokratik seçimler neticesinde aldığı oy oranına göre, hükümet bile olsa, etkin otoritesinin yıkılması, zayıflatılması ve engellenmesi için GNH faaliyetlerine maruz bırakılabileceği" iddiasını gözler önüne serdi. Taraf'ta yer alan haberde değişikliğin gerekçelerini ise şöyle sıraladı:
"Soğuk savaş döneminin sona ermesi, ABD`nin tek başına süper güç olması, yeni nükleer tehdit oluşumları, enerji ihtiyacı ile değişen dengeler, Rusya`nın enerji politikaları, terör kavramındaki değişiklik ve Ortadoğu`da değişen dengeler tehdit algılamalarının yeniden değerlendirilmesini ortaya çıkarttı. Bu vazifeyi yerine getirebilecek yeni bir teşkilatlanmaya ihtiyaç olduğu için bu değişikliğe gidildi."
Gerekçe: İş verimini artırmak
Bu kapsamda sayıları 12'den 24'e çıkarılmasına karar verilen bölge başkanlıklarının yeniden yapılandırılması ve sayısının artırılması kararının gerekçesi de "Tek bir merkezde çok personel ile çalışma yerine, az personel ile çok yerde bulunmak iş verimini arttırmaktadır" diye özetlendi. Ayrıca tanımla birlikte yeniden yapılandırılan Seferberlik Tetkik Kurulu'nun 12 adet olan Bölge Başkanlıkları'nın da 2010 sonuna kadar iki katına çıkarılması kararlaştırıldı. Bu durum ilginç bir gerçeği de gün yüzüne çıkardı. Seferberlik Kurullarının darbe öncesi dönemde artırıldığı ardından ise azaltıldığı tespit edildi. 1954 yılında 14 olan sayı 1956 sonrasında 1960 Askeri Darbesine kadarki dönemde 35'e kadar çıkarıldı. Darbeden hemen sonra düşürülen bölge başkanlığı sayısı 1980 ihtilalına giden süreçte yeniden 27'ye çıkarıldı. Turgut Özal'ın girişimiyle 1988 ve sonrasında 13'e kadar düşürülen bölge başkanlıkları 2007 yılında yeniden artırıma gidildi.
Derneklerdeki hareketlilik
Asker Emekleri Dernekleri ile çoğu emekli askerlerden oluşan ulusalcı ve Kuvvayi Milliye derneklerindeki hareketliliğinin de 2007 yılı ve sonrasında Seferberlik Tetkik Kurulu Bölge Başkanlıkları'nın sayısının artırıldığı döneme denk gelmesi de dikkat çekici bulundu.
Askeri tehdit yok
Yeni düzenleme nedeniyle bölge başkanlıklarında düzenlenen brifinglerde ilginç tespitlerde bulunulduğu öğrenildi. Bölge başkanlıkları tarafından "Bölgemize yönelik askeri bir dış tehdit mevcut değildir... Genelkurmay Başkanlığı'nın dış tehdit algılamalarında, tehdit olarak değerlendirilmemektedir" tespitlerinde bulunulmasına rağmen Harekat Tasarısı'nda "Vatan topraklarının birlik ve bütünlüğünü korumak maksadıyla, fiziki, ekonomik, psikolojik, siyasi vb. tehditlere maruz kalmış
SON VİDEO HABER
Haber Ara