Kürt aydınlar Reşadiyenin peşini bırakmıyor
Taraf gazetesinin dün "Apo'ya Reşadiye sansürü" başlıklı haberi, Reşadiye saldırısını tekrar tartışmaya açtı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-25 18:09:00
Taraf gazetesinin dün "Apo'ya Reşadiye sansürü" başlıklı haberi, demokratik açılımı baltalama girişimi olarak değerlendirilen Reşadiye saldırısını tekrar tartışmaya açtı.
Abdullah Öcalan'ın avukatları aracılığıyla yaptığı "Olaya bir anlam veremedim. Tokat aklımın köşesinden dahi geçmezdi." sözlerinin basına yansıtılmamasını değerlendiren Kürt aydınlar, konunun üzerine gidilmesini istiyor.
33 er olayını hatırlatan Kürt siyasetinin önemli isimlerinden Kemal Burkay iki saldırı arasındaki benzerliğe dikkat çekti: "PKK'nın olayı günler sonra üstlenmesi manidar. Örgüt, Ergenekon tarafından taşeron olarak kullanılıyor." Eski Değişim ve Demokrasi Partisi kurucularından Fehmi Demir ise, "Kürt halkı Reşadiye'yi unutmamalı ve kendi içindeki karanlık güçleri mutlaka ayırmalı." çağrısında bulundu.
Demokratik açılım sürecinin toplumun önemli bir kesimi tarafından benimsendiği bir dönemde Reşadiye saldırısının meydana gelmesi, "Derin güçler, süreci baltalamak mı istiyor?" sorusunu gündeme getirdi.
İlk günden adres gösterilen PKK, 3 gün aradan sonra saldırıyı üstlendi. Bu durum, şüpheleri gidermedi aksine kafalarda yeni soru işaretlerine yol açtı.
Tartışma sürerken, bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın önceki hafta avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamanın Reşadiye kısmının sansürlendiği ortaya çıktı.
Taraf gazetesinin haberine göre Öcalan, avukatlarına, "Bu Reşadiye olayını ben anlamadım. Benim bilgim olmadığı için bir şey söyleyemiyorum. Tokat, benim aklımın köşesinden dahi geçmezdi." değerlendirmesini yaptı. Ancak avukatları, bu bölümü kamuoyuna açıklamadı. Öcalan'ın açıklamalarına uygulanan sansür, başından beri Reşadiye saldırısına mesafeli duran Kürt aydın ve siyasetçilerinin kuşkularını artırdı. Kürt siyasetinin önemli isimlerinden Kemal Burkay, Reşadiye olaylarının 1993 yılında kısmi affın rafa kaldırılmasına sebep olan 33 er olayı ile benzerlik gösterdiğine dikkat çekiyor.
PKK'nın olayı günler sonra üstlenmesini manidar bulan Burkay, örgütün Ergenekon yapılanması tarafından taşeron olarak kullanıldığını belirtiyor.
KADEP Genel Başkanı Şerafettin Elçi ise Reşadiye saldırısının olayı yapan grup dışındaki Kürtlerin çoğunluğu tarafından onaylanmadığını, bu yüzden Öcalan'ın halkın tepkisini çekecek bir hadiseyi sahiplenmek istememiş olabileceğini vurguluyor.
Kapatılan HEP'in genel başkanı Feridun Yazar, "PKK da olsa kimin için yaptığı önemli." yorumunu yaparken, HAK-PAR Genel Başkan Yardımcısı Fehmi Demir, şu çağrıyı yapıyor: "Olayda Ergenekon'un parmağı olduğunu düşünüyorum. Kürt halkının sağduyulu olması ve bu tür olaylara karşı tutum takınması gerekir. Kürt halkı Reşadiye'yi unutmamalı ve kendi içindeki karanlık güçleri mutlaka ayırmalı."
AÇILIM KARŞITLARINA KOZ VERİYOR
Kemal Burkay (Kürt aydın ve siyasetçi): Öcalan yakalandığında yaptıklarını düzeltmek için kendisine fırsat verilmesini talep etmişti. Şimdi açılım sürecine karşı çıkanlara koz olacak şeyler yapıyor. Kendisinden ne isteniyorsa onu söylüyor. Apo bazen savaş yönetiyor; nasıl izin veriliyor? Kamuoyuyla dalga geçiyorlar. İmralı komutanı Ergenekon'da yargılanıyor. Demek ki İmralı'yı yöneten parmaklar içinde direkt Ergenekon parmakları var.
BU EYLEMLERDE BAŞKA PARMAKLAR VAR
Şerafettin Elçi (KADEP Genel Başkanı): Abdullah Öcalan halkın onaylamadığı bir hareketi sahiplenmek istememiş olabilir. Benim kanaatime göre olayın tek amacı açılım süreci ve demokratikleşmeyi engellemek ve provoke etmektir. Bu eylemi yapanların içinde başka parmaklar var mı yok mu hâlâ açıklığa kavuşmadı. 33 er olayı da yıllar sonra öğrenildi. Açılım sürecini engellemek isteyen güçlerin bu olayda etkileri var. Kürtler bu olayların üstüne gitmeli.
PKK,BAŞKALARINDAN TALİMAT ALIYOR
İbrahim Aksoy (kapatılan Hep milletvekili): Reşadiye gibi geçmişte birçok olay yaşandı. Demokrasi adına ne zaman bir gelişme kaydedilirse olaylar patlak verdi. PKK başkalarından talimat alıyormuş gibi, olaylar olduktan sonra üstleniyor. Bu olaylar Kürtlerin haklarının her seferinde engellendiği olaylardır. Türkiye'de iki örgüt oluşturmuştur. Biri devlet içindeki Ergenekon, bir de PKK'nın Ergenekon'u. Ortaklaşa çalışma yürüttükleri gayet açık..
OLAYIN PROVOKASYON OLDUĞU ÇOK AÇIK
Fehmi Demir (hak-par genel başkan yardımcısı): Olayın bir provokasyon olduğu ve sürece müdahale amacı taşıdığı çok açık. Demokratik açılım, DTP'nin kapatılması ve Reşadiye saldırısı... Burada iyi niyet yok. Reşadiye olayını Kürtler unutmamalı ve kendi içindeki bu karanlık güçleri mutlaka ayırmalı. Olayda Ergenekon'un bir parmağı olduğunu düşünüyorum, Kürt halkına da faydası yok. Kürt halkının sağduyulu olması ve bu tür olaylara karşı tutum takınması gerekir.
PKK'DA OLSA KİMİN İÇİN YAPTIĞI ÖNEMLİ
Feridun Yazar (kapatılan hep genel başkanı): Reşadiye saldırısı çok vahim ve düşündürücüdür, çok ciddi bir şekilde araştırılmalı. Bu tür olaylar demokratik açılımın önünü tıkamak için yapılmıştır. Yapanlar PKK'lı da olabilir ama kimin için yaptıkları önemlidir. Bunlar provokasyondur. Araştırılmalı. Bence PKK'da bunun nedenini kendi içinde araştırmalı. Neden yaptınız? Neden günahsız insanları bu hale getirdiniz sorusunun cevabı bulunmalı.
ZAMAN
Haber Ara