Dolar

34,9325

Euro

36,5932

Altın

3.012,13

Bist

10.058,63

İsrail Kudüs’te ilk defa bir camiyi yıkacak

İşgalci Siyonist sonunda işgal ettiği Kudüs topraklarında bir camiyi yıkmaya da cüret etti. Tekbir mahallesi halkı 2 yıl önce inşa ettiği camisine doyamadan camisiz kalacak.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-12-22 22:48:00

İsrail Kudüs’te ilk defa bir camiyi yıkacak
Defne Bayrak / Timeturk

İsrail işgal ettiği Doğu Kudüs toprakları arasında yer alan Tekbir Dağı mahallesinde yer alan Selam Camisini on gün içinde yıkma kararı çıkardı. İşgal tarihinde bir “ilk” addedilen bu cami yıkma kararı mahalle halkı tarafından büyük üzüntüyle karşılandı. Zira mahalle halkı camilerini sadece iki yıl kadar önce uzak camilere gitmemek için inşa etmişti. İşgalcinin inşaat malzemelerinin sokulmasına izin vermediği mahallelerden biri olan Tekbir Dağı mahallesi sakinleri bir türlü istedikleri ruhsata da ulaşamayınca çözümü kendilerine yetecek büyüklükte kalaydan bir cami yapmakta bulmuştu.

Selam Camisi, 80 metrekareyi geçmeyen mesafesi ve mütevazı, kalaydan yapılma duvarlarıyla işgal altındaki Doğu Kudüs topraklarında Tekbir mahallesi halkına güven ve barış duygusu yayan, mahallenin biricik camisiydi. Ancak bu güven duygusu işgalcinin camiyi yıkma kararıyla ortadan kalktı ve güven duygusu korkuya ve acımaya dönüştü.

İsrail’in 1967 yılında işgal ettiği Kudüs toprakları arasında yer alan bu mahalle halkı, camilerini evleri arasında diğer mahallelere gitmemek için 2 yıl önce inşa etmişti.

67 yılında Kudüs şehri işgal edildiğinden bu yana işgal belediyesine tabi ekipler ilk defa bir camiyi on gün içinde yıkma kararı aldı. Yıkım kararı kapsamında işgal altındaki Kudüs şehrinin güneyindeki Tekbir Dağı’ndaki 8 ailenin evi de yer alıyor.

Tek camileriydi

Tekbir Dağı mahallesi sakinlerinden biri olan 40 yaşındaki Musa Cem’a (Ebu Tamir) ayrılıktan ötürü üzüntü ve hayret dolu gözlerle camiye gözlerini dikip onu inceliyor. Sanki mahallelerinin tek camisine son bakışlarını atıyor ve şöyle diyor : “elveda biricik camimiz.”

Ebu Tamir: “la havle ve la kuvvete illa billah” sözlerini mırıldandıktan sonra caminin duvarlarına dokunmak için yerinden kalkarak şöyle dedi : “bizim namaz kılacağımız bir camimiz olmamıştı. Öteki mahallelerde bulunan ve bize iki kilometre uzaklıktaki camilere gidiyorduk. Bu nedenle mahalle halkına yetecek genişlikte bir cami inşa etmeye karar verdik.

Ebu Tamir bu caminin kuruluşunu ve işgalci tarafından maruz kaldıkları zorlukları da şu şekilde anlattı : “90’larda işgal belediyesinden her cami gibi çimento ve taştan oluşan bir cami yapmak için ruhsat istedik. Ancak talebimiz reddedildi. Sebep ise bu mahallede inşaat yapmanın yasak olmasıydı. İşgalcinin bize izin vermeyeceğini anladıktan sonra demir levha ve kalaydan bir cami inşa ettik.”
Ebu Tamir, caminin inşası esnasından kalma bazı anılarını hatırlayarak şöyle diyor : “Herkes özel eviymiş gibi inşasına katılıyordu. Camide mahalle halkıyla çok güzel anılarımız oldu. Bugün işgalcinin hedef aldığı evlerimiz gibi camimizi de kaybetmek üzereyiz.”

Ebu Tamir caminin tüm hizmetlerini mahalle halkının gördüğünü ve camide tüm ibadet ve namazları eda edenlerin de kendileri olduğunu dile getirdi.

Müezzinlerin maaşları bağışlardan ödeniyor
Başlarında Aksa Mescidi olmak üzere Kudüs şehrindeki birçok cami işgalcinin ihlallerinden muzdarip. Genellikle hayır kurumları bu camilerin idaresine ana kaynak oluşturması ve müezzinlerin maaşlarının ödenmesi için halktan bağış topluyor.

48 yılında işgal edilmiş Filistin topraklarındaki Aksa vakıf ve miras kurumunun tahminlerine göre Kudüs’te Eski Şehir’deki ve bölge mahallelerindeki camilerin sayısı 100.
Kurumun verilerine göre işgal altındaki Filistin topraklarından 600-700 arası cami ve mescit bulunuyor. Bunlardan bazıları 48 işgalinden önce bazıları da geçen senelerde inşa edildi.

Tekbir Dağı Mahallesi

Tekbir Dağı mahallesi Doğu Kudüs’ün güneyinde yer alan tarihi mahallelerden biridir. Bu mahallede 48’de, 1967 savaşından önce ve 90’larda inşa edilmiş evler bulunmaktadır.

Bu mahalleyi ayrıcalıklı kılan yüksek mevkii, Eski Şehir’e ve Tapınak Dağı’na bakmasıdır. Mahallenin Tekbir mahallesi ismini almasının sebebi ise müminlerin emiri Ömer bin Hattab’ın (r.a) Kudüs şehrini açtığında bu tepede dikelerek tekbir getirmesidir. İşgalcinin girmesinden sonra ise “Faruk mahallesi” lakabını almıştır.

Mahallede 200 vatandaş yaşıyor. Coğrafi olarak Silwan mahallesinin bir uzantısı olarak kabul ediliyor.
2004 yılında işgal güçleri mahallenin bitişiğine ırkçı duvarı inşa etti. Bu da mahallenin topraklarından daha fazlasına el konmasına yol açtı. İşgalci, mahalledeki evleri yıkma kararlarıyla mahallenin çevresinde kurulu yerleşimleri daha da genişletmeyi ve bu yerleşimleri birbirine bağlayan yollar açmayı hedefliyor.

Vatandaşların topraklarına ve evlerine el konduğu, şehrin demografik yapısının Yahudilerin lehine değiştirilmesi için Arap halkının işgal edilmiş topraklarından göç ettirildiğinden bahsedilmeden bir gün geçmiyor. Bunların hepsi de Kudüs şehrinin bir gün müzakere masasına yatırılması için hazırlık olarak yapılıyor.

Geçtiğimiz Kasım ayında Kudüs Enformasyon Merkezi’nin bir raporu, İsrail hükümetinin işgal altındaki Kudüs’te 7 yeni yerleşim inşa etme projesini ortaya çıkardı. Bu projeler son olarak ilan edilen Gilo yerleşiminin dışında. Zira bu yerleşim, aralarında şehrin işgal edilmiş Batı Yaka topraklarından ayrılmasını ve Eski Şehrin diğer Doğu Kudüs mahallelerinden ayrılması olmak üzere iki projeyi hedeflemektedir.
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara