Gül: Bedel ödemeyen kalmamalı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda, "Bütün ülkeler olanakları doğrultusunda üstlerine düşen sorumluluğu almalı. Diğer bir deyişle, bedel ödemeyen kalmamalı" dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-17 23:27:00
İnsanlığın, bütün toplumların kaderinin birbiriyle güçlü bir şekilde bağlantılı olduğu bir döneme girdiğinin altını çizen Gül, "Hiç kimsenin 'Ben yalnızca kendi ülkemde, kendi bölgemde yaşıyorum' demeye hakkı yok. Küresel olaylar ve eğilimler uluslararası sınırları tanımaz. Küresel sorunlar küresel çözümler gerektirir. Son iki yılda önemli gelişme sağlanan küresel işbirliğinin ruhunda da bu var." diye konuştu.
Şimdi daha ileri adımlar atılması için zamanın geldiğini ifade eden Gül, Türkiye'nin Kopenhag Konferansı'ndan kapsamlı bir belge çıkmasını beklediğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Gül, Kopenhag'daki temel amacın, Çerçeve Sözleşmesi'nin "iklim değişikliğiyle mücadelenin ortak ancak farklı sorumlulukların olduğu bir konu" olduğu yönündeki temel prensiplerden biri üzerine oturan adil ve etkin bir anlaşmaya ulaşmak olması gerektiğini söyledi.
Gül, "Bütün ülkeler olanakları doğrultusunda üstlerine düşen sorumluluğu almalı. Diğer bir deyişle, bedel ödemeyen kalmamalı" diye konuştu.
Konferansın sonunda çıkması beklenen yeni belgenin Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü'nün ana amacını yansıtması gerektiğini belirten Gül, 2007'de kabul edilen ve azaltım, uyum, teknoloji ve finans üzerine kurulu olan Bali Eylem Planı'nın içini doldurması gereğine işaret etti.
Azaltım ve uyumun küresel maliyetinin arttığının bilimsel olarak görüldüğünü kaydeden Gül, bu bağlamda gelişmiş ülkelerin tarihi sorumlulukları kapsamında emisyon azaltımına yönelik acil taahhütte bulunması, buna ek olarak gelişmekte olan ülkelerin, modern düşük karbonlu ekonomiye geçiş konusunda hızlanması gerektiğini söyledi.
Gül, bu önemli geçiş sürecinde gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerden teknoloji transferine ve finansal desteğe ihtiyaç duyacağını da belirtti.
"Türkiye hızla gelişmekte olan bir ülke"
Türkiye'nin, İklim Değişikliği Hükümetlerarası Paneli tarafından, iklim değişikliğinin en olumsuz etkilerine maruz kalabilecek bölgelerden biri olarak nitelendirilen Doğu Akdeniz bölgesinde yer aldığını belirten Gül, bu durumun Türkiye'yi kapsamlı uyum planları yapmak durumunda bıraktığını, ülke ekonomisine ek finansal yükler getirdiğini anlattı.
Gül, "Türkiye hızla gelişmekte olan bir ülke. Bizim ekonomik ve sosyal gelişimimiz kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Son 20 yılda yüksek büyüme oranları elde ettik. Ancak kişi başına gelir, kişi başına enerji tüketimi ve sera gazı emisyonları Türkiye'yi orta gelirli gelişmekte olan ülke kategorisinde gösteriyor. Bu da, Ek-1'de (BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi) yer alan diğer ülkelerden farklı bir konumda olduğumuz anlamına geliyor. Tüm Ek-1 ülkelerini gelişmiş olarak nitelemek yanlış olacaktır. Türkiye, bu bağlamda ulusal azaltım ve uyum hedeflerini gerçekleştirmek için teknolojik ve finansal destek almalıdır" dedi.
Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda önemli önlemler aldığına dikkati çeken Gül, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği konusunda yasal düzenlemelerin yapıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, "Amacımız Türkiye'nin su, rüzgar, güneş ve jeotermal güç kapasitesini tam olarak kullanımını sağlamaktır" dedi.
Ülkede yürütülen ağaçlandırma çalışmalarıyla ilgili bilgi de veren Gül, 2008'den 2013'e kadar olan 5 yıllık süreçte 2.3 milyon hektar alanın ağaçlandırılmasını hedefleyen kampanyayı hayata geçirildiğini belirtti.
İstanbul'da, dünyanın dört bir yanından gelen 33 bin kişinin katılımıyla 5. Dünya Su Forumu'nun başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini hatırlatan Gül, forum çerçevesinde iklim değişikliği ve uyum planlarının da ele alındığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Gül, bu konudaki çabaların artırılması ve hızlandırılması konusunda çalışıldığını, ayrıca Türkiye'nin düşük karbon ekonomisine geçmek için temel altyapıyı tamamlamak için çalışmalarını sürdürdüğünü de vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, "Ekonomik ve mali kısıtlamalarımızı göz önüne aldığımızda zengin ülkelerin mali ve teknolojik yardımda bulunmasıyla hedefe ulaşılabilir. Türkiye, 2012 sonrası, adil, eşitlikçi, tarafsız, şeffaf ve başarılabilir yeni bir iklim rejimi içinde yer almaya isteklidir" dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara