Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

''Hedef gösterme'' davası sürüyor

Gazeteci Nedim Şener'in, 'Hrant Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları' adlı kitabında 'yasaklanan bilgileri temin etmek ve açıklamak' ile 'terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek' iddialarıyla yargılanmasına devam edildi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-12-16 12:33:00

''Hedef gösterme'' davası sürüyor
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Nedim Şener ile taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, gazeteci Haluk Şahin de izleyici olarak bulundu.

Duruşmada, ara karar gereği İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine yazılan yazı doğrultusunda devam eden Hrant Dink dosyasının 2 klasörünün gönderildiği ancak yazıya cevap verilmediği belirtildi.

Mahkemece, istenmesi halinde dosyada bulunan 35 klasörün de gönderilebileceğinin cevaben söylendiği tutanağa yazdırıldı.

Duruşmada, celse arasında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinden mahkemeye gelen yazı ve belgelerin geri gönderilip mahkemeye, 'istenen hususlar doğrultusunda cevap verilmesi gerektiği'nin hatırlatıldığı belirtilerek, yazılan ikinci yazıya da henüz cevap verilmediği aktarıldı.
Şikayetçi Ali Fuat Yılmazel'in avukatı Seyfettin Uzunçakmak, mahkemeye dilekçesiyle beraber sanık Şener'in yazdığı 'Kod Adı Atilla' isimli kitap ile bazı ekler sundu.

Avukat Uzunçakmak, müvekkili Yılmazel'in, Şener tarafından 'terör örgütlerine hedef gösterildiği' iddiasını tekrarladı.

Duruşmada söz alan sanık Nedim Şener, mahkemeye dilekçeyle sunulan 'Kod Adı Atilla' kitabının söz konusu davayla ilgisini anlayamadığını ve kitapta yer alan konu ve kişilerin farklı olduğunu belirterek, buna benzer pek çok kitabı olduğunu anlattı.

Şikayetçilerin dosyaları karıştırıp kendisine ceza verilmesini sağlamaya çalıştıklarını savunan Şener, 'Ben, dava konusu kitapta, müştekileri hangi terör örgütüne hedef göstermişim anlayamadım. Hatta benim onları Ergenekon örgütüne hedef gösterdiğim iddia edildi. Oysa ben Hrant Dink'in öldürülmesinde kimlerin ilişkisi var onları ortaya koymaya çalıştım. Hatta Ergenekon örgütüyle ilgili bağlantıları ortaya koydum' dedi.

Örgüte hedef olanların müştekiler değil, kendisi olduğunu ve bu ilişkilerin daha sonra dosyadaki soruşturmayla ortaya çıktığını anlatan Şener, öldürme olayının arkasındaki kişileri araştırırken sadece polislerin değil, askerlerin ve MİT'in de ihmallerini ortaya koyduğunu savundu.

Mahkeme heyeti, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine yazılan ikinci yazıya cevap verilmesinin beklenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Şener, duruşmanın ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, şikayetçi olan polislerin davayı uzatmaya ve bir şekilde mahkemeyi etkilemeye çalıştıklarını belirterek, bunun için daha önce yazdığı kitapları mahkemeye getirme gibi değişik yöntemlere başvurduklarını anlattı.

Duruşmada mahkemenin bazı belgeleri istediğini ve bu belgeler geldiğinde olumlu bir sonuç çıkacağına inandığını söyleyen Şener, eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in görevden alınmasının da kendi haklılığını gösterdiğini iddia etti.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ayrı ayrı yazılan ve davaların kabul edilmesinin ardından İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilen iddianamede, Şener'in 'Hrant Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları' adlı kitabında, emniyet görevlileri Faruk Sarı, Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek'i 'terör örgütlerine hedef gösterdiği' iddia ediliyor.

Kitapta emniyet görevlisi Muhittin Zenit'in de 'terör örgütlerine hedef gösterildiği' ve aynı zamanda 'açıklanması yasaklanan gizli belgeleri temin etme ve açıklama' suçlarının işlendiği belirtilerek, Şener'in tüm bu suçlardan 8 ile 20 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

(AA)
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara