Erdoğan:"Bu kadar fazla zaman kaybeder miydik"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''(Sosyal ve beşeri bilimlere çok daha önce önem ve destek verilmeye başlansaydı bugün karşı karşıya olduğumuz pek çok sosyal sorun olur muydu) sorusunu kendimize soruyoruz. (Olsa dahi çözümler için bu kadar fazla zaman kaybeder miydik) diye kendimize sormadan edemiyoruz'' dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-15 12:33:00
Başbakan Erdoğan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, toplantılarda bu alandaki politika ve stratejileri burada gözden geçirme imkanı bulduklarını söyledi.
Bunun yanında destek sağlayanların, faaliyet sonuçlarını da değerlendirdiklerini anlatan Erdoğan, bundan sonraki toplantılarda performans ve etki değerlendirmelerini yapacaklarını söyledi.
2005-2010 döneminde himayeleri altına aldıkları alanlardan birinin de ülkedeki AR-GE kapasitesinin geliştirilmesi ve bilim adamı yetiştirilmesi olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığının önemli sayıda genci, yurt dışında eğitime göndermeye özen gösterdiğini anlattı.
Başbakan Erdoğan, ''Bir anlamda yurt dışı bilim elçileri olarak da kabul ettiğimiz bu gençlerimiz, Türkiye araştırma alanı ile diğer ülkelerin bilim camiası arasında önemli bir köprü oluşturuyor'' dedi.
DPT'nin, öğretim üyesi, araştırmacı yetiştirme, sanayi ve sanayi doktora programları için özel destek verdiğini anlatan Başbakan Erdoğan, böylece bilim insanı nitelik ve niceliğinin, hem de üniversitelerin araştırma potansiyelinin gelişmesine katkı sağladığını ifade etti.
Bu dönemde TÜBİTAK'ın, üniversitelere sağladığı bilimsel proje destekleri ve bilim insanı desteklerinin kat kat artığını kaydeden Erdoğan, üniversitelerin araştırma projelerine de çok önemli katkıların bu dönemde sağlandığını kaydetti.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığının ilgili programıyla üniversitelerdeki bilgi birikimi ile sanayideki tecrübe birikiminin bir araya gelerek yeni değerler üretilmeye başlandığını anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Kurulumuzun 18. toplantısında ülkemizin uluslararası araştırmacılar için cazibe merkezi olması için önündeki engelleri kaldırılmasını kararlaştırmıştık. Bu amaçla oluşturulan uluslararası araştırmacılar koordinasyon komitesi verimli çalışmalar yaptı. TÜBİTAK koordinasyonunda bir çok kurumumuzun birlikte yaptıkları çalışmalar, neticelerini vermeye başladı. Bize gelen önerileri değerlendirerek, üzerimize düşenleri hiç gecikmeden yerine getiriyoruz.
403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nda yapılan değişiklikle bilim, teknik alanında Türkiye'ye olağanüstü hizmeti geçmiş veya geçeceği düşünülen kimselere vatandaşlığa geçişte ayrıcalık tanıdık. Artık dünyanın neresinden neşet ederse etsin, tüm bilim insanlarına kapılarımız açılmıştır.
Geçmişte bu noktada çok ciddi sıkıntılar vardı. Bu tür yetişmiş insanları ülkemize getirmek ciddi bir sorundu. Bu yapılanları tarihte ilk yapan bizler değiliz; 13. yüzyılda doğudan, batıdan Orta Asya'dan gelen bilim adamlarının, Anadolu'yu, İstanbul'u, Konya'yı, Bursa'yı vatan edinmeleri için adımlarına altın döken bir kültürün, medeniyetin mirasçıları olarak biz, ertelenmiş de olsa bu görevimizi yerine getiriyoruz.''
Bilim, teknoloji ve yenilikte, gelişmenin bir diğer koşulunun ise diğer ülkelerle bu konuda işbirliği yapılması olduğuna işaret eden Erdoğan, ''Bilim ve sanat, izole ortamlarda, kendinizi dünyadan soyutlayarak yapılmaz'' dedi.
Bilim ve teknolojide, uluslararası ilişkilerin gelişmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarını söyleyen Erdoğan, AB 6. ve 7. çerçeve programlarına katılım için önemli miktarda kaynak ayırdıklarını söyledi.
6. çerçeve programından arzuladıkları sonuçları alamadıklarını ama 7. çerçeve programında, şu ana kadar gösterilen performansın beklentileri karşıladığını kaydeden Erdoğan, ancak hem sanayiden, hem üniversitelerden hem de araştırma kurumlarından daha fazla gayret beklediklerini bildirdi.
Hükümetleri döneminde bilim ve teknolojinin dış politikada önemli yere taşınmasının, hem araştırma kapasitesinin artmasına hem de uluslararası ilişkilere olumlu katkı sağladığını belirten Erdoğan, bu dönemde öncelikleri belirlerken ''Vizyon 2023 Strateji Belgesi''ni ve ülkenin ihtiyaçlarını ve gerekli yetkinlik düzeylerini gözönüne aldıklarını söyledi.
Özellikle savunma ve uzay araştırmalarını öncelikli alan olarak belirlediklerini anlatan Başbakan Erdoğan, 2005 yılından itibaren bu alanlara önemli kaynaklar ayırdıklarını belirtti.
SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLER
Bu dönemde başarılan ilklerden birinin de yıllardır önem verilmeyen sosyal bilimler alanının öncelikli alan haline getirilmesi, verilen desteklerle bu alanda da araştırma kapasitesinin oluşmaya başlaması olduğunu kaydeden Erdoğan, ''(Sosyal ve beşeri bilimlere çok daha önce önem ve destek verilmeye başlasaydı bugün karşı karşıya olduğumuz pek çok sosyal sorun olur muydu) sorusunu kendimize soruyoruz. (Olsa dahi çözümler için bu kadar fazla zaman kaybeder miydik) diye kendimize sormadan edemiyoruz'' dedi.
Pek çok alanda olduğu gibi bugün tartışıla gelinen pek çok sorunun, bilimi, aklı, sahip olunan her türlü değeri, doğru kullanarak aşacaklarına olan inancının tam olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
''Uzlaşmayla, el ve gönül birliğiyle bunu başaracağız. Bütün bu çalışmalardan nihai olarak beklediğimiz yaşam kalitemizin ve ülkemizin rekabet gücünün yükseltilebilmesidir, bunun tüm yurt sathına yayılmasıdır. Bilim, teknoloji ve yenilik çalışmalarında gücümüzü birleştirmek ve potansiyelimizi ortaya çıkarmak amacıyla, bölgelerimizde yapılan AR-GE günlerinin önemli olduğuna inanıyorum.''
Tüm illerde vali, rektör, belediye başkanı ve sanayi odalarının bir araya gelerek yenilik ve araştırma faaliyetlerine hız vermelerini beklediğini ifade eden Erdoğan, ''Dünyanın en güçlü ilk 10 ekonomisi hedefine ulaşmada AR-GE ve yenilik çalışmalarının yaşamsal bir önemi olduğu bilinciyle bu konuya her zamankinden daha fazla yoğunlaşmamız gerekmektedir'' dedi.
Tarım Bakanlığının, TÜBİTAK'ın araştırma enstitülerinde yürütülen projelerden yüz güldüren sonuçları almaya başladıklarını belirten Erdoğan, ''Bu sonuçlar, bir ve beraber olursak, koyduğumuz hedeflere odaklanırsak, bilimi ve bildiğimiz kullanırsak, bilenlere gerçekten imkan sağlarsak, ne kadar başarılı olacağımız konusunda bizlere özgüven kazandırıyor'' diye konuştu.
Daha önce yurt dışından alınan birçok şeyin, ülkede üretildiğini ve dışarıya satılmaya başlandığını anlatan Erdoğan, AR-GE'nin uzun vadeli yatırımlar olduğuna işaret etti.
Bugün lise çağlarındaki bir gencin, bilgi üreten ve ülkesine bununla yarar sağlayan bir insan olması için en az 15 yıl gerektiğini belirten Erdoğan, çalışmaları bu perspektif ile yaptıklarını dile getirdi.
Tüm olumlu gelişmelere rağmen, gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında AR-GE ve yenilik çalışmalarında uzun bir yolun olduğunun açık olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
''AR-GE çalışmalarına verdiğimiz desteği artırmaya devam edeceğiz. AR-GE faaliyetleri için gerekli esnekliği sağlayan yasal ve idari alt yapının geliştirilmesini sağlayacağız. Bakan arkadaşlarımdan, bürokratlarımızdan, üniversitelerimizden, kamu kuruluşlarımızdan ve özel sektörümüzden beklentim odur ki bilim ve teknoloji araştırmacılara bu noktada gerekli desteği versinler ve pozitif ayrımcılık yapalım ve yapmaya devam edelim. Çünkü, bilim ve teknoloji sosyal ve ekonomik tüm alanları etkileyen aslında yatay bir alandır. Bilim ve teknolojiye yatırım, biliyoruz ki geleceğe önemli bir yatırımdır. Bu alana ne kadar çok yatırım çok yatırım yaparsak, ne kadar çok bilim insanına sahip olursak geleceğe o kadar güvenle bakabilir, bugün hayal gibi görünen pek çok şeye erişebiliriz.''
(AA)
SON VİDEO HABER
Haber Ara