Dolar

34,8957

Euro

36,7306

Altın

3.012,17

Bist

10.058,63

"Demokratik açılımı milletle görüşeceğiz"

TBMM Genel Kurulu'nda 2010 bütçe görüşmeleri dün başladı. AK Parti, CHP ve MHP liderleri konuşmalarını 'demokratik açılım'a ayırdı.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-12-15 07:39:00

Meclis'e gelirken gazetecilere, "Biz bu süreci meydanlara çıkan siyasî liderlerle değil, milletle götüreceğiz." diyen Başbakan Tayyip Erdoğan, kürsüde de muhalefetin eleştirilerine sert bir şekilde cevap verdi. Başbakan Erdoğan, "Gençler göz göre göre ölüme gönderilemez. Biz bu meydanı teröre, terör yandaşlarına, vampirlere teslim etmeyeceğiz. İnadına demokrasi diyoruz, açılım diyoruz, birlik kardeşlik diyoruz." diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurulu 2010 Yılı Bütçe görüşmeleri öncesinde gazetecilere CHP lideri Deniz Baykal ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 'açılım bitirilmeli' sözleri ve DTP eşbaşkanı Emine Ayna'nın 'açılım bitti' şeklindeki açıklamasını değerlendirdi. Erdoğan, "Bu süreç milli birlik ve milli kardeşlik sürecidir. Süreci meydanlara çıkan siyasi liderlerle değil, milletle götüreceğiz." diye konuştu. Erdoğan, TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde CHP ve MHP liderlerinin ardından kürsüye çıktı. Eleştirilere sert bir şekilde cevap verdi.

Reşadiye saldırısı sonrasında hükümetten gelen açıklamaların eleştirilmesine Erdoğan, "Sayın Baykal, Reşadiye'yi PKK'nın gerçekleştirdiğini söyleyemediğimizi, spekülasyon ürettiğimizi söyledi. Devlet yönetimi bir ciddiyet gerektirir. Devlet ve hükümet aklına estiğini konuşmaz. Tespitlerini yapmadan, delillerini bulmadan konuşmaz. Zira ülkede bir tane terör örgütü yok, terör örgütünün farklı isimlerdeki terör örgütleriyle de işbirliği halinde uygulamış olduğu terör de var. Bunları tespit ederek açıklamaktır aslolan." sözleriyle cevap verdi. "Reşadiye saldırısı bir provokasyondur." diyen Erdoğan, şunları ilave etti: "Açılıma yönelik bir PKK provokasyonudur. Milli birlik kardeşlik sürecine yönelik bir sabotajdır. Bunu bile saptıran bir anlayış, yanlış muhalefet tarzının somut bir örneğidir."

DTP ile MHP'nin söylemleri arasında benzerlik kuran Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli'ye yüklendi: "Bahçeli konuşurken aileler çocuklarını televizyondan uzak tutsun." diyerek MHP liderine göndermede bulunan Başbakan, "İlginçtir, DTP de, MHP de dağa çıkmaktan bahsediyor. Biz ise her zaman olduğu gibi sağduyunun sesiyiz, birliğin sesiyiz, beraberliğin sesiyiz, kardeşliğin sesiyiz." dedi. Erdoğan, "Hepinizi buraya, Parlamento'ya siyaset yapmaya çağırıyoruz." çağrısında bulunarak, her türlü sorunun konuşulma ve çözülme yerinin Meclis olduğunu kaydetti. MHP'nin koalisyon hükümeti dönemini hatırlatan Başbakan, "Peki Öcalan'ı İmralı'ya kim yerleştirdi?" diye sordu. Erdoğan, terörle mücadele edilmiyor diyerek bu ülkenin askerine, polisine, jandarmasına ve korucularına haksızlık yapılmamasını da istedi.

Artık Baykal'ı tanıdım sabah başka akşam başka konuşuyor

CHP'nin 1996 tarihli Tunceli raporunu okuyan ve Kürt hakları konusunda talepleri sıralayan Başbakan Erdoğan, Baykal'a yüklendi. Baykal, "Böyle bir raporumuz yok." deyince Erdoğan, Meclis kürsüsünden raporun kapağını gösterdi. Ardından, "Artık Baykal'ı tanıdım. Sayın Baykal sabah başka, akşam başka konuşuyor." ifadesini kullandı.

Erdoğan, Stalin'in, "Bir kişinin ölümü trajik, bir milyon kişinin ölümü istatistiktir" sözlerine atıf yaparak, "Evet 40 bin kişi hayatını kaybettiği zaman belki yeterince vurucu olmuyor; ama partimizi kurduğumuz andan beri diyorum ki; sizin hiç oğlunuz, yavrunuz öldü mü? Dersim'i bir istatistik olarak görenler, gündelik ifadelerle aşağılayanlar kendinizi hiç Dersimli bir ananın babanın, evladın yerine koydunuz mu?" diye sordu.

İnadına demokrasi inadına açılım

Başbakan Erdoğan, konuşmasında açılım konusunda kararlılık vurgusu yaptı. Erdoğan, "Terör piyasasından nemalananların bu süreci akamete uğratmak için ellerinden geleni yapacaklarını bilerek, boyun eğmemek üzere yola çıktık. Statüko devam edemez. Gençler göz göre göre ölüme gönderilemez. Biz bu meydanı teröre, terör yandaşlarına, vampirlere teslim etmeyeceğiz. İşte onun için 'inadına demokrasi' diyoruz, 'açılım' diyoruz 'birlik kardeşlik' diyoruz. Gür bir sedayla bunu haykırıyoruz. Gençlerin kanı üzerinden, şehitlerin kanı üzerinden maddi ya da manevi rant devşirenler de var." diye konuştu. Erdoğan, MHP'ye koalisyon ortağı olduğu dönemde bankaların içinin boşaltılmasını hatırlatarak; "Milli bankalar soyulurken milliyetçiliğiniz neredeydi?" diye yüklendi.

Siz 'Kürt kardeşim' bile diyemiyorsunuz

Muhalefet sıralarına, "Siz Kürt kardeşimiz bile diyemiyorsunuz. Kürtçe konuşan kardeşimiz bile diyemiyorsunuz." sözleriyle yüklenen Erdoğan, "Allah'ın yarattığı bir insana Kürt olduğunu söylemek bir bölücülük müdür?" diye sordu. Türkiyeli olmak sözünün bölücülük olarak nitelendirilmesine tepki gösteren Erdoğan, "Türkiye halkı ifadesini kullanan Atatürk de mi bölücüydü? Türk milleti demek, Türkiyeli olmak demektir. Gazi Mustafa Kemal, bu konuyu en güzel şekilde ortaya koymuş." diyerek, Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri kitabından ilgili bölümleri okudu. Başbakan'ın SHP ve CHP'nin Kürt raporlarını gündeme getirmesine CHP lideri Baykal tepki gösterdi. Erdoğan, Baykal'a, "Rahat ol, sana geçmişini hatırlatıyorum." şeklinde hitap etti.

Hiçbir ülke teröre övgüyü kabul etmez

Anayasa Mahkemesi'nin DTP'yi kapatma kararıyla ilgili AK Parti'nin duruşunun net olduğunu belirten Erdoğan, şunları ifade etti: "Biz parti kapatmaya karşıyız. Cezanın kurumlara değil, kişilere verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Halkın getirdiğini ancak halkın götürebileceğini vurguluyoruz. Ancak şunu da görmemiz gerekiyor. Dünyanın en gelişmiş ülkesinde bile teröre, şiddete övgüde bulunulmasına izin verilmez. Çünkü terör, demokrasinin düşmanıdır. AK Parti olarak her türlü aykırı fikrin, her türlü farklılığın siyaset ve demokrasi içinde tutulması gerektiğine inanıyoruz. Ancak şiddet ve terörü açıkça reddedemeyen siyasetçilerin bir ülkeye zarar vermesini doğru bulmayız."

ZAMAN

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara