Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başörtüyle hedef saptırıldı

Ergenekon sanığı Osman Yıldırım, Cumhuriyet’e bomba ile birlikte atılan başörtüden haberdar olmadığını söyledi: Demek ki hedef saptırmak için öyle uygun görmüşler.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-12-09 11:08:00

Başörtüyle hedef saptırıldı
Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen birinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanığı Osman Yıldırım, Cumhuriyet gazetesine bomba atılması olayında, Başörtüsünün figür olarak kullanılmasını, "Bunun Alparslan Arslan'ın çıkarttığı bir mesele. Alparslan tetikçiden öte bir şey değildir. Başörtüsü Alparslan'ın isteği doğrultusunda konuldu. Demek ki efendileri hedef saptırmak için öyle uygun görmüşler" şeklinde yorumladı.

İş Küçük'ten, bombalar Tekin'den

Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen birinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanığı Osman Yıldırım, "Ümit Sayın'ın örgütten kopup devletin yanında yer almasını takdirle karşılıyorum" dedi. Yıldırım, işi Veli Küçük'ten, bombaları da Tekin'den aldığını söylediğini hatırlattı.

Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen birinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı Osman Yıldırım, ''Ümit Sayın'ın örgütten kopup devletin yanında yer almasını takdirle karşılıyorum'' dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, çapraz sorgusuna devam edilen Osman Yıldırım, Cumhuriyet gazetesine atılan bombaları Ataşehir'deki bir villada, Muzaffer Tekin'den aldığı iddialarına ilişkin Tekin'in ayrıntılı sorularına zaman zaman sinirlenerek cevap verdi.

Yıldırım, bu sorulara daha önce cevap verdiğini ve ''Muzaffer Tekin'in bu sorularla mı kendini aklamaya çalıştığını'' söyledi. Tekin, Yıldırım'ın Alpaslan Aslan ile Dudullu'da Güllüoğlu Pastahanesi'nde buluştuğunu ileri sürdüğünü kaydederek, Yıldırım'a, Alpaslan Aslan ile ne zaman buluştuğunun sorulmasını istedi. Yıldırım, ne zaman buluştuğunu hatırlamadığını ifade ederek, ''Pastahanenin kamera görüntüleri vardır. Çok isteniyorsa bu oradan öğrenilebilir'' dedi. Yıldırım, Danıştay'a yapılan saldırıyla bir ilişkisinin bulunmadığını, kendisinin Cumhuriyet gazetesi olayı ile ilgisinin olduğunu tekrarladı.

Yıldırım, Tekin'in ''Bombaları alırken kendisine talimat verilmiş mi?'' şeklindeki sorusuna, ''Bana kimse talimat veremez, bağımsızım'' dedi. Yıldırım, bombaları aldığı iddia edilen Ataşehir'deki evde de 5 dakika kadar kaldığını ifade etti. Muzaffer Tekin'in ''Cumhuriyet gazetesinin ortaklarının benimle ilgili mi problemleri var, yoksa kendi aralarında problemleri mi var. Ben Cumhuriyet gazetesinden kimseyi tanımıyorum'' demesi üzerine Yıldırım, gazetenin ortakları arasında problem olduğunu, Tekin ile Cumhuriyet gazetesinin ortakları arasında problem olduğunu düşünmediğini kaydetti. Tekin, Yıldırım'a ''12 Mart 2008 tarihli ifadenizde bombaların benim tarafımdan verildiğini söylediniz. 1 Nisan 2008 tarihli ifadenizde de bombaları Veli Küçük'ten aldığınızı söylediniz. Arada bir çelişki var'' dedi. Yıldırım da daha önceki ifadesinde bunu düzelttiğini belirterek, bunun kayıtlara yanlış geçirildiğini anlattı. Yıldırım, işi Veli Küçük'ten, bombaları da Tekin'den aldığını söylediğini hatırlattı. Tekin tarafından Cumhuriyet gazetesine bomba atılmasına karşılık verilecek olan 500 bin doları ne zaman almak için anlaştığının ve avans ya da senet alıp almadığının sorulması üzerine Yıldırım, ''Parayı meseleden sonra alacaktım. Söz yeterlidir'' diye cevap verdi.

Sorgusunda Yıldırım, dün ifadesi alınan Ümit Sayın'ı takdir ettiğini ve Ümit Sayın'ın zeki bir insan olduğunu kaydederek, ''Örgütten kopup devletin yanında yer almasını takdirle karşılıyorum'' dedi.

Haber Ara