Bahçeli'den Erdoğan'a "Dön" Çağrısı
MHP Genel Başkanı Bahçeli, terör olaylarının ardından Başbakan Erdoğan'ın Meksika ziyaretini iptal ederek, Türkiye'ye dönmesi gerektiğini söyledi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-08 14:39:00
Bahçeli, Grup Toplantısı çıkışında gazetecilerin Tokat'taki terörist saldırıya ilişkin sorularını cevaplandırdı.
TOKAT'TA 7 ŞEHİT
Devlet Bahçeli, Tokat'ın Reşadiye ilçesinin kırsalında asayiş görevi esnasında Mehmetçiğe yönelik kanlı saldırıyı, nefret ve lanetle karşıladığını söyledi.
Hunhar saldırıda, 7 askerin şehit olması ve 3 askerin yaralanmasının milleti derinden üzdüğünü ifade eden Bahçeli, en zor şartlar altında huzur ve güvenliği sağlamak için görev yapan şehitlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ve silah arkadaşlarına başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diledi.
Bahçeli, hayatın her alanında ağır sorunların baş gösterdiği AK Parti yönetiminde, Türkiye'nin acil çözüm bekleyen konularının giderek katlandığını ifade ederek, "Geri adım atmanın diyalog, boyun eğmenin iş birliği, aldatılmanın zafer, teslim olmanın açılım, bozgunculuğun demokratik çözüm olarak tanımlandığı vahim süreçte ülkemiz ve milletimiz geri dönülmez bir batağa doğru sürüklenmektedir" diye konuştu. "PKK açılımı" olarak nitelendirdiği "demokratik açılımı" Başbakanın, ABD, Peşmerge, İmralı ve Kandil'le tam bir iş birliği ile yürüttüğünü ileri süren Bahçeli, bu açılımla birlikte, etnik bölücülüğün meşru bir siyasi amaç sayılmaya başladığını söyledi.
Terör örgütü, taleplerinin bile ötesinde zemin ve itibar kazanarak bölünme dinamikleri harekete geçirilmiştir" diyen Bahçeli, "Aşiret reisleri ile ısrarlı kucaklaşma, bölücü taleplerin meşrulaşması, terörü, teröristi ve isyanları aklama çabaları, milli tarihimizi karalama kampanyaları, milli kimliğe mayın döşeme gayretleri, bölücülüğe anayasal kılıf arayışları ve şahadeti sorgulayan, gaziliği aşağılayan emsali görülmemiş alçalma hali geride kalan ayların hükümet açısından özeti olmuştur. En önemlisi, Başbakan Erdoğan'ın terörün demokrasi eksikliğinden ve sözde kimlik baskısından doğduğuna dair 1991 yılından itibaren açıkça gördüğümüz kusurlu algısı, kapanmaya yüz tutmuş yaraları yeniden kanatmıştır" dedi.
"Terör üzerinde kararlı duruş sergilesin"
Başbakan Erdoğan'ın "saldırının zamanlamasının manidar olduğu" yönünde açıklamalar bulunduğunun anımsatılması üzerine Bahçeli, "Sayın Başbakan, okyanus ötesinden yorum getirmesin. Terör üzerinde kararlı ve ciddi bir duruş sergilesin. Olayı, kendilerinin de ifade ettiği gibi, çok yönlü incelesin. Türkiye'de bazı konular, üst üste gelmektedir ve Türkiye'yi çok büyük bir sürece sürüklemektedir. Meksika yolculuğundan vazgeçip, Ankara'ya dönüşü daha hayırlı olur diye düşünüyorum" diye konuştu.
Devlet Bahçeli, terör saldırısının gerçekleştiği yerde "MHP'nin yüzde 50 oy aldığı" yönünde bazı yorumlar yapıldığının sorulması üzerine, "Bu tür yorumlar kadar çirkin, bu tür yorumlar kadar karıştırıcı, bu tür yorumlar kadar Türkiye'de çatışmacı yanlısı hangi basın mensubuysa şiddetle kınıyorum. Esas yargılanması gereken bu insanlar olması gerek diye düşünüyorum" dedi.
Bahçeli, DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna'nın "tavanlarının dağa çıkmasına" yönelik açıklamasını soran basın mensubuna, "O onların bileceği iş. Ona sor. Sen biraz heveslisin bu işlere ona sor" karşılığını verdi.
SOKAK GÖSTERİLERİ
Bahçeli, partisinin yaptığı ikazlar ile süreçle ilgili sorduğu soruların karşılıksız kaldığını, AK Parti zihniyetinin milletin tepkilerine rağmen dönüşü olmayan bir yola girmekteki ısrarını sürdürdüğünü belirtti. Başlatılan sürecin gerçeklerinin bugün bütün yönleriyle karşılarına çıktıklarını vurgulayan Bahçeli, "Maalesef, yöneldiği sapmalarla terörü ve bölücülüğü hiç olmadığı kadar dirilten iktidar zihniyeti, Kandil kadrolarını dağdan indirmek bir yana, şehir uzantılarını azdırmıştır" dedi.
Bahçeli, Habur'dan dönüş törenleri ile başlayan gelişmelerin ardından, bölücülüğün suç olmaktan çıktığını, açık bir yozlaşma ve meydan okuma yaşanmaya başladığını dile getirerek, hükümetin suskun kaldığını iddia etti. Bölücübaşının infaz şartlarını ve PKK terörünün başlamasının yıldönümünü gerekçe gösteren mihrakların, ihanet provalarında yeni bir aşamaya geldiğini ifade eden Bahçeli, son günlerde yaşanan sokak olaylarına da değindi.
"Başbakan Erdoğan'ın tam bir acziyet içinde olan biteni oturduğu yerde seyrettiğini" ileri süren Bahçeli, "Son zamanlarda bizim, Türkiye'nin bir bölgesine gidemediğimizi ağzına sakız yapan Başbakan'a buradan huzurunuzda sormak lazımdır: haftalardır bu yörede devam eden saldırılara karşı duracak devlet gücü nerededir? Kamu düzenini sağlamakla sorumlu hükümet iradesi ne zaman ortaya çıkacaktır? Şehit cenazelerinden ürken Başbakan, ihanetler için neden suskundur? Günlerdir devam eden bu rezalet karşısında Başbakan Erdoğan sinmiştir ve ortalarda görünmemektedir. Açılımın koordinatörü olan İçişleri Bakanı'nın 'yasadışı eylemlere müdahalede kararlıyız' açıklaması ise gerçekte hiçbir anlam ifade etmemektedir" dedi.
KÜRT AÇILIMI
Bahçeli, 1 Ağustos'ta yapılan açılım toplantısının üzerinden 4 ay geçtiğini hatırlatarak, "Aradan geçen dört aydan sonra, hükümetin açılım ortaklarının saldırı hedefinin polis karakolları olması, tam bir zihniyet iflasının ilanı olmuştur. Çok şükür ki önceki gün Gazi mahallesindeki olaylara müdahale eden Çevik Kuvvet Polisi açılım sürecine gereken dersi vermiştir" dedi.
Polislerin, üzerilerindeki siyasi baskıları yırtıp atarak hep bir ağızdan "şehitler ölmez vatan bölünmez, Ne mutlu Türküm diyene, 'Akan kan bayrak için" sloganları attığını belirten Bahçeli, "Hükümete rağmen canla başla çalışan, asayişi sağlamaya gayret eden ve AKP'nin hilafına, şehide ve bayrağa sahip çıkan Emniyet Teşkilatını kutluyorum, hepsiyle iftihar ediyorum" diye konuştu.
Bahçeli, "İyi şeyler olacak" denilerek aylardır devam eden gelişmelerin geldiği noktada, iyi şeylerden söz etmenin mümkün olmadığını söyledi.
"Kardeşlik ağır yara aldı"
Biteceği söylenen terörün azdığını, Kandil kadrolarına şehir teröristlerinin dahil olduğunu, kardeşliğin ağır yara aldığını ifade eden Bahçeli, "Milli birlik denilen sözde projeden ayrışma ve husumet doğmuştur. Daha dün olduğu gibi şehitler gelmeye devam etmiştir. Ve bunların hiçbirisi ne müjdelenecek iyi bir şeydir, ne de sözde fırsat yılı ilan edilen 2009 yılındaki rezaletlerin üstünü örtmeye yetecektir. Ağır bedeller ödemeden söz eden Başbakan Erdoğan'ın ve işbirlikçilerinin son olaylar karşısında foyası ortaya çıkmıştır. Başbakan ve hükümeti, Türkiye'yi ayrıştırma ve bölme projelerini İmralı, Kandil ve Barzani'nin desteğiyle hayata geçirmek için çıktığı yolculukta suçüstü yakalanmış, gerçek niyetler açığa çıkmıştır" dedi.
MHP lideri, "Sokaklarda PKK paçavralarının gezdirilmesinin, bölücü sloganlar atılmasının, etrafın ateşe verilmesinin suç olmaktan çıktığı, PKK'ya kucak açmanın cezadan muaf hale geldiği bir çürümenin odağı da artık belli olmuştur. Barış ve kardeşlik projesi gibi sahte etiketler bu gerçeği saklayamamıştır. Gelişmeler, gizlenmeye çalışılan oyunu ve oyuncuları giderek netleştirmiştir. Sokaklara inmiş ihanetin, İmralı'dan diriltilen rezaletin sorumlusu ve müsebbibi Başbakan Erdoğan ve hükümetidir. Dağdaki bölücülüğü törenle siyasete taşıyan Başbakan, Türkiye'nin milli birliğinin temellerine dinamit döşemiştir. Yıllardır terörden ve bölücülükten muzdarip Türk milleti bu gelişmelerden son derece huzursuz, tedirgin ve endişelidir" diye konuştu.
Hükümeti uyardı
Hükümeti uyaran Bahçeli, "Hükümetin girdiği yoldan dönmemesi halinde milli değerlerine açıkça yapılan saldırılar karşısında milletimizin daha fazla sabır göstermesini, daha fazla sakin kalmasını beklemek mümkün olmayacaktır. Hükümeti, sorumluluklarını yerine getirmeye, idari, adli, güvenlik mekanizmalarını tam bir destekle olayların önüne geçmeye davet ediyorum. Temennimiz, ülkemizin sağ salim seçime kadar ulaşabilmesidir. Aksi halde millet ayağa bir kez kalkarsa ortada ne hükümet, ne işbirlikçi lobiler, ne de Kandil şebekeleri kalacaktır" dedi.
"Mardin Nusaybin'de bir erimizin şahadeti ile şehir eşkıyalarının yaktığı otobüste yaralanan lise öğrencisi genç kızımızın vefatının ardından, dün Reşadiye'deki acı kayıplarımızla birlikte yaşanan olaylar son derece vahim ve kaygı veren bir hal almıştır. Bu gelişmelerin tamamının sorumlusu, hükümetin sözde demokratik açılım adını verdiği yıkım projesidir" diyen Bahçeli, "Ayaklanma provalarının tırmandığı, şahadetlerin arttığı, saldırıların ve huzursuzlukların yoğunlaştığı, kutuplaşmaların yaygınlaştığı bu süreçte benim hükümete tavsiyem şu olacaktır. Gelin girdiğiniz yanlış yoldan bir an önce dönün. Daha fazla tahribata neden olmadan başlattığınız sözde açılımı terk edin" diye konuştu.
Bahçeli, "Önce son terörist teslim oluncaya, son terör silahı ele geçinceye kadar PKK ile her şart ve ortamda mücadele edin. Teröristin elindeki mayınları, bombaları ve silahları susturmadan insanımıza refah, huzur ve barışın gelemeyeceğini kabul ve itiraf edin. Ve bu amaçla, hangi sınırı geçecekseniz, hangi ülkeye girecekseniz ve nereye kadar ulaşacaksanız ulaşın ve sonuna kadar mücadele edin. Terörün kökünü mutlaka kazıyın. MHP de aziz milletimiz de böylesi bir girişimin sonuna kadar arkasında olacak ve her desteği mutlaka verecektir" ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN'IN ABD ZİYARETİ
Devlet Bahçeli ayrıca, Erdoğan'ın ABD ziyaretiyle ilgili olarak, "Görüşmenin tek sonucu, Erdoğan'ın açılım konusunda Obama'ya rapor sunması oldu" dedi.
Bahçeli'nin hedefinde Türkiye'den Afganistan'a asker talep eden ABD de vardı. Bahçeli, "Türkiye'nin Irak'ta terörle mücadele etmesine karşı çıkan ABD'den böyle bir talebin gelmesi kabul edilemez" diye konuştu.
MHP lider Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın, 6 Nisan 2009 tarihinde Obama'nın Mecliste kendisine verdiği ev ödevlerinden bir kısmını yapmış olmanın huzuruyla görüşmeye gittiğini ifade ederek, "Ermenistan'la ilişkilerin başlatıldığını, Heybeliada Ruhban Okulunun açılması, Patrikliğin' ekümenlik olması için yeşil ışık yakıldığını, sözde açılım denilen yıkım projesini uygulamaya koyduğunu, Irak'ın Kuzeyindeki Peşmerge Reisleriyle kucaklaştığını, Afganistan'a ilave asker desteğinin yerine getirildiğini, Büyük Ortadoğu Projesinin Eşbaşkanı olarak küresel projelerin kılavuzluğunu sürdürüldüğünü" söyledi.
Türkiye'nin hiçbir temel sorununda ABD'nin desteğini alamadığını, verilen sözlerin bugüne kadar yerine getirilmediğini savunan Bahçeli, "Beyaz Saraydaki görüşme sonrası yapılan açıklamalar, bu ziyaretin sonuçlarının Türkiye için büyük bir hüsran olduğunu göstermiştir. Bu görüşmenin Türkiye bakımından en hayati konusunun PKK terörüyle mücadelede ABD ile somut ve ciddi işbirliği yapmasının sağlanması olduğu herkesin hem fikir olduğu bir husustur. Ancak bu beklentiler bütünüyle boşa çıkmıştır. Türkiye'nin Irak'ın kuzeyinde yuvalanan terör unsurlarını askeri güçle tasfiye etmesinin önüne set koyan ABD, buna karşılık Barzani'nin istediği gibi Türkiye'yi terör ve etnik bölücülük sorunu için siyasi çözüm süreci başlatmaya zorlamıştır. Başbakanın taşeronluğunu yaptığı ve senaryosunu ABD'nin hazırladığı PKK açılımı, nihayet siyasi gündeme resmen taşınmış ve Türkiye çok karanlık bir döneme sokulmuştur" diye konuştu.
Bahçeli, "Barzani'nin PKK'ya lojistik desteği ile fiziki ve siyasi himayesinin kesilmesi; yönetici kadrosunun yakalanarak Türkiye'ye teslim edilmesi; Irak merkezi makamlarının kontrolüne geçen Irak hava sahasından askeri amaçlarla yararlanmanın yeniden başlamasının sağlanması ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin kara harekatına olan itirazlardan vazgeçilmesi" gerektiğini söyledi. Afganistan'da bin 750 Türk askerinin bulunduğunu kaydeden Bahçeli, "PKK'yı tasfiye etmek için Kuzey Irak'a girmesine izin verilmeyen Türk askerinin, Afganistan'da çarpışmasını istemek, AKP'yi, ABD'nin küresel stratejilerinde taşeron olarak görmekle eş anlamdadır" dedi.
KATSAYI KARARI
MHP lideri Devlet Bahçeli, Danıştay'ın katsayı kararını da değerlendirdi, "Kararın milli vicdanda karşılığı yok" dedi.
Bahçeli hükümete de yeşil ışık yaktı, "Bunun için TBMM çatısı altında yasal düzenleme gerekiyorsa, AKP hükümetinin bu konuda harekete geçmesi gerekecektir. AKP'nin Meclisteki sayısal çoğunluğu bunun için yeterlidir. Ancak, bu konuda Meclis zemininde geniş tabanlı mutabakat arayışına ihtiyaç duyuluyorsa, MHP bu yöndeki iyi niyetli çabalara katkıda bulunmaya hazırdır" diye konuştu.
Açık hava toplantıları
Bahçeli, açık hava toplantılarının ilkini 13 Aralık Pazar günü Ankara Tandoğan meydanında gerçekleştireceklerini hatırlatarak, "Partimiz, yüreği Türk milleti için atan, kutlu vatan sevgisi ile çarpan, aziz şehitlerimizle sızlayan Türkiye'mizin tamamını, köken, mezhep, yöre ayrımı yapmaksızın kucaklamak için yola çıkmıştır. Bayrağa, vatana, kardeşliğe ve şahadete sahip çıkmaya hazır bütün Ankaralıları ellerinde al bayraklarımızla beraber Tandoğan Meydanına davet ediyorum" diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara