Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Renklerin siyasi ve toplumsal anlamları

TBMM Araştırma Merkezi “Renklerin siyasi ve toplumsal anlamları” üzerine araştırma yaptı. İşte araştırmaya göre, Türkiye'de bazı renkler ve anlamları şöyle:

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-12-05 12:15:00

Renklerin siyasi ve toplumsal anlamları

TBMM Araştırma Merkezi’nin yaptığı “renklerin siyasi ve toplumsal anlamları” araştırmasına göre Türkiye’de terörü çağrıştırdığı için tabu haline gelen sarı-kırmızı-yeşil renkler Osmanlı dönemindeki yargıtayın ambleminde yer alıyordu.

Araştırmaya göre ateşin, tutkunun ve öfkenin rengi olan kırmızı aynı zamanda Türkiye’de siyasetin de ana rengi. Sarı liberalizmle özdeşleşmiş, beyaz ise Türklerde devleti simgeliyor.

TBMM Araştırma Merkezi’nin “Renklerin siyasi ve toplumsal anlamları” üzerine yaptığı araştırmaya göre kırmızı Türkiye’de partilerin en çok kullandıkları renk, mavi ise Ecevit ile özdeş. Sarı liberallerin rengi, beyaz Türklerde devleti simgeliyor.

Siyaset, “söz” ve “eylem” kadar amblem, sembol ve renkler üzerinden de yürütülürken; TBMM Araştırma Merkezi’nin “Renklerin siyasi ve toplumsal anlamları” üzerine yaptığı araştırma siyasette kavganın “rengi” konusunda ipuçları veriyor. Araştırmada Türkiye siyasetinde hakim olan rengin “kırmızı” olduğunun altı çiziliyor. İzmir olaylarından sonra yeniden gündeme gelen “sarı-kırmızı-yeşil” kavgasıyla ilgili olarak da “PKK terör örgütü ve sempatizanlarınca kullanılan bu üç renk ‘bölücülüğü’ çağrıştırabildiğinden Türkiye’de bir dönem tabu niteliğini almıştır. Oysa bu renkler Türk tarihinde sıkça birarada kullanılan renklerdir. Başta Osmanlı imparatorluğu olmak üzere birçok Türk devletinde sayısız bayrak, amblem ve işaret bu üç rengi birlikte barındırmıştır. Buna ilişkin en çarpıcı örneklerden bazıları, yeniçeri ocağını ve tımarlı sipahileri simgeleyen sancaklarının bu üç renkten oluşması ve Osmanlı döneminde kurulan Yargıtay’ın ambleminde bu üç rengin birarada bulunmasıdır” değerlendirmesine yer veriliyor.

Türklerde devletin rengi

İngilizler kırmızı, Fransızlar mavi, Hollandalılar turuncu, İrlandalılar yeşil rengi sahiplenirken, din ve inanışlar ile siyasi partiler de farklı renklerle sembolize ediliyor. Türkiye’de siyasette renk kavgası son olarak Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İzmir’de DTP konvoyunda yaşananlar üzerine “Bir partinin konvoyunda terör örgütünün bayrakları olursa tabii ki buna sıcak bakmak mümkün değil” diyerek DTP’yi hedef almasıyla alevlendi. DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan bu sözlere “Bizim bayrağımızdaki kırmızı gül, Avrupa Sosyalist Partisi’nin amblemi. Kırmızı gül, sarı zeminde ve yeşil yaprağı var. O zaman trafik levhaları da mı illegal örgüt renkleri” diyerek tepki gösterdi. TBMM Araştırma Merkezi’nden Murat Bilgin’in yaptığı araştırma siyasette kavganın renginin arka planını inceliyor. Bu araştırmaya göre, bazı renkler ve anlamları şöyle:

Beyaz: Tarihsel olarak daha çok Avrupa’da mutlak monarşiyi savunan gruplar beyaz rengi kendilerine seçmişlerdir. Fransa’da Bourbon hanedanı destekçileri ve Rusya’da Ekim devrimi sonrası çıkan iç savaşta Çar yanlıları beyaz rengi sembol olarak kullanmışlardır. Beyaz, Osmanlı impatarluğunda da uzun süre sultanı temsil eden bayraklara rengini vermiştir. İstanbul’un fethinde Ulubatlı Hasan’ın surlara diktiği beyaz bir bayraktır. Devlet büyüklerinin ve üst düzey komutanların beyaz giymesi ve beyaz ata binmesi Türk kültüründe sık rastlanır bir durumdur. Türklerde beyaz, bu anlamlarına uygun olarak “devlet”i simgelemiştir.

Siyah: Çağlar boyunca güçlü bir renk olarak görülmüş ve bu özelliği gereği gücün ve otoritenin simgesi olarak da kullanılagelmiştir. İslam tasavvufunda siyah, “Allah”ı sembolize eder. Bunun da siyahın bilinmezlik, görünmezlik, idrak edilemezlik anlamına gelmesi yüzünden olduğu düşünülmektedir. Müslümanların Kabe’sinin renginin siyah oluşu da bu rengin “Allah”ı sembolize etmesi sebebiyledir. (...) Siyah anarşizmin en önemli sembollerinden birisidir. Siyah faşizmi simgelemek için de kullanılmıştır. Türkiye’deki hemen hemen hiçbir siyasal parti, hatta geniş kabul görmüş hiçbir toplumsal hareket siyah rengi kendisine uygun görmemiştir. Siyah rengi sembol olarak kullanan, örneğin Beşiktaş spor kulübü gibi kuruluşların da bu rengi, savaşlarda kaybedilen topraklara ve şehit düşenlere bir yas ifadesi olarak kullandıkları görülmektedir.

Kahverengi: Toprağı çağrıştırmıştır, ayrıca sonbaharı simgelemektedir. Ayrıca zaman zaman dinginlik, pasiflik, muhafazakarlık ya da bağımlılık anlamına gelebilmektedir. Gerçekçiliğin, plan ve sistemin rengidir. Bir deneyde insanı hızlandırdığı sonucu çıkarıldığından fastfood lokantalarının iç mekanlarında kahverengi kullanılmaktadır.

Kırmızı: Ateşin, tutkunun, öfkenin, tehlikenin ve yıkımın sembolüdür. Siyasette sol ideolojiyle, daha spesifik olarak sosyalizm ve komünizm ile özdeşleştirillmiştir. Kırmızı rengi birçok ulus kendisine sembol renk olarak seçmiştir. Bu özdeşleşmenin en bilinir örneklerinden ikisi İngilizler ve Türklerdir. Türkiye’deki siyasal partilerin kendilerini temsil etmek için en çok kullandıkları renk kırmızıdır. CHP ve geleneğinden gelen partiler, Demokrat Parti ve geleneğinden gelen parti, MHP geleneğinden gelen partiler, Refah Partisi geleneğinden gelen partiler ve irili ufaklı birçok parti kendisine kırmızıyı ana renk olarak seçmiştir. Partilerinin Türk bayrağının renklerini kendi renkleri olarak belirleyerek ne kadar vatansever ya da duruma göre milliyetçi olduklarını gösterme gayeleri, bu tercihin başlıca nedeni. Türkiye’de sol ve aşırı sol partilerin de, sol ideolojinin sembol rengi olması dolayısıyla kırmızıyı tercih ettikleri; ancak kırmızının yanında sarıyı tercih ettikleri gözlemlenmiştir. Kırmızı fon üzerinde sarı tek yıldızı kendisine amblem olarak seçen İşçi Partisi’nin yıldızın rengini sarıdan beyaza çevirmesi bir örnektir.

Yeşil: İslam’ı temsil eden rengin yeşil olmasının, Müslümanlığın doğduğu ve yayıldığı topraklar için yeşilin bir serap, bir vaha, bir murat ve hazinelerin en büyüğü olarak görülmesi nedeniyle olabileceğine ilişkin görüşler mevcuttur. Yeşil, dinin ve peygamberin simgesi olarak kabul edilmiştir. Siyaset sahasında yeşil, İslamiyetin yeşil ile olan ilişkilendirilmesine atfen İslamcı siyasi hareketler için kullanılabildiği gibi , çevrecilerin rengi olarak görülmesine atfen çevreci partiler için de kullanılmaktadır.

Sarı: Daha çok liberalizmle ve liberal partilerle özdeşleştirilmiştir. Bunun en büyük nedeni İngiliz ve dünya demokrasi tarihinde önemli bir yeri olan İngiliz Liberal Demokratlarının kendilerine bu rengi seçmiş olmasıdır. Türkiye’de de liberalizm ile özdeşleştirilmiş bir parti olan Anavatan Partisi’nin kurulduğu ve iktidarda olduğu yıllardaki renginin sarı olması, ilginç ve bilinçli bir seçim olarak görülebilir. Bugün de liberal değerlere yakın duran Adalet ve Kalkınma Partisi’nin renginin sarı oluşu dikkate değerdir.

Mavi: Mavi tek tanrılı dinlerden Hristiyanlığı ve daha sıklıkla da Museviliği simgelemektedir. İslam’da mavi, “cemaat rengi” dir. Bu mavi, genel anlamda bir mavi değil, turkuvaz mavisi olarak belirlenmiştir. Türk siyasetinde mavi, Bülent Ecevit’le ve onun temsil ettiği Demokratik Sol hareketle özdeşleştirilmiştir. Bu özdeşleşme o derece ileri boyuta ulaşmıştır ki, mavinin Bülent Ecevit’in özellikle tercih ettiği açık renkli tonuna halk arasında “Ecevit mavisi” denildiği dahi görülmüştür. Ayrıca Liberal Demokrat Parti mavi rengi kendisine sembol renk olarak seçmiştir.

Lacivert: Sonsuzluğu, otoriteyi, verimliliği simgelemektedir. Bu yüzden dünyadaki firmaların yarıdan fazlası logolarında laciverdi kullanmaktadır.

Gri: Tarafsızlık ve alçak gönüllülük anlamına gelebildiği gibi depresyonu da simgeleyebilmektedir.

Hristiyanlıkta ruhun ölümsüzlüğü yanında bedenin faniliğini simgeleyen gri, Musevilikte bilgelik anlamına gelmektedir.

Kaynak: Cumhuriyet

Haber Ara