Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

33 erin şehit edilişinin ardındaki gerçek

Bingöl'de 16 yıl önce şehit edilen 33 askerle ilgili bilinmeyenler gün yüzüne çıkıyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-12-05 03:00:00

33 erin şehit edilişinin ardındaki gerçek
Bingöl’de 16 yıl önce 33 askerin şehit edilmesiyle ilgili bilinmeyenler, katliamın canlı şahitlerinin ifadeleriyle gün yüzüne çıktı. Şehit askerleri kurtarmak için teröristlerle mücadele eden 85 yaşındaki Zülfiye Çalbay, kanlı saldırıyı anlattı.

Teröristler, Bingöl-Elazığ karayolu üzerinde bulunan Mendo Deresi mevkiinde kamyonla yolu keserek Malatya’dan Bingöl’e gelen silahsız ve savunmasız askerleri indirip kimlik kontrolü yaptıktan sonra, Çevrimpınar köyü üzerinden kırsala götürdüğü 33 askeri şehit etmişti.

Yaklaşık 150 kişilik terörist grubunun köylerine sivil ve askerleri getirdiğini belirten görgü tanıkları, teröristlere hiçbir şekilde yardımda bulunmadıklarını, aksine askerlerin serbest bırakılması için canlarını ortaya koyarak onlarla tartıştıklarını dile getirdi. Asker ve sivilleri Çevrimpınar köyü girişinde bir alanda toplayan teröristlerin, yatsı namazına yakın bir vakitte propaganda yaptıkları da belirtildi. Propagandanın ardından asker ve sivilleri Çevrimpınar Köyü İlköğretim Okulu’nda toplayan teröristler, köye giderek ip istedi. Köy içinde gezen teröristlerin askerleri bağlamak için kendilerinden ip istediğini belirten Zülfiye Çalbay, gördüklerini anlatırken, o anı tekrar yaşayarak hüzünlendi.

Çalbay, “Yatsı namazına yakın bir vakitti. Kalabalık bir terörist grubu, yanlarındaki asker ve sivillerle köyümüzdeki okula geldi. Daha sonra bazı teröristler ellerindeki silahlarla köyü dolaşıp askerleri bağlamak için ip aramaya koyuldu. Teröristler yaklaşık yarım saat okulda bekledikten sonra asker ve sivilleri de yanlarına alarak köyümüzden Mazra Yaylası’na doğru ilerlerken ben ve benimle birlikte birkaç kadın ve erkek önlerine çıkarak bu çocukların serbest bırakılmasını istedik” dedi.

Teröristlere engel olmak isteyen 85 yaşındaki Zülfiye Çalbay ve beraberindeki kadınlar, teröristlerin önlerine başörtülerini atarak sivil ve askerlerin bırakılmasını istedi. Bu konuda çok ısrarcı davrandıklarını belirten Zülfiye Çalbay, çabalarının sonuç vermediğini söyledi. Çalbay, “Asker ve sivilleri bırakmaları için teröristlerin önlerine başörtümüzü attık. Bizim kültürümüze göre bir kadın namusu sayılan başörtüsünü ayaklar altına atınca istediği her şey yapılır. Ama buna rağmen teröristler isteğimizi kabul etmeyerek bize hakaret edip Mazra Yaylası’na doğru hareket etti. O çocukları öldüreceklerini biliyorduk. Bunun için çok uğraştık ama başarılı olamadık. Keşke köyümüzden 5 kişiyi götürseydiler ama askerleri götürmeseydiler” şeklinde konuştu.

GECE KİMSE GELMEDİ

24 Mayıs 1993 yılında teröristlerin asker ve sivilleri köylerinden götürdükten sonra sabaha kadar sessizlik yaşandığını belirten köylüler, olayın kendilerinden çok uzakta olmasından dolayı silah sesi dahi duymadıklarını dile getirdi. Köylüler, “Asker ve sivilleri götüren teröristlerin ardından o gece sabaha kadar hiç asker ve helikopter gelmedi. Sabahın erken saatlerinden itibaren bölgede helikopterler ve askerleri görmeye başladık. Çevrimpınar köyü, sadece teröristlerin o gece kullandığı bir geçiş güzergahıdır. 33 askerin şehit edilmesi ile köyümüzün hiçbir ilgisi yoktur. Askerlerin bizim köyümüzde şehit edildiği ve köylülerimizin teröristlere yardım ettiği söylentileri tamamen asılsızdır. Biz köy olarak teröristlere hiçbir zaman yardım etmedik ve etmeyeceğiz. Biz askerlerin şehit edilmesi taraftarı olmadığımız gibi, o olayda şehit olanların yakınları kadar üzüldük. Çünkü onların suçsuz olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Vakit

Haber Ara