Toparlanma başladı
Sson iki aydır vergi gelirlerinde göreceli bir toparlanma olduğunu belirten Şimşek'e göre Orta Vadeli Program'da 63 milyar TL olarak öngörülen bütçe açığı 60 milyarın altında kalacak.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-04 16:29:00
Referans'a konuşan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son iki aydır vergi gelirlerinde göreceli bir toparlanma olduğunu belirtti. Şimşek, Orta Vadeli Program'da 63 milyar TL olarak öngörülen bütçe açığının 60 milyarın altında kalacağını söyledi.
PERFORMANS OVP'DEN İYİ
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomideki son gelişmeleri Referans'a değerlendirdi. Toparlanmanın başladığını söyleyen Şimşek, son 2 aydır bütçenin gelir performansının öngördüklerinden daha iyi bir seyir izlediğini belirtti. Vergi gelirlerinde bir artış olduğunu kaydeden Şimşek, Orta Vadeli Program'da 63 milyar TL olarak revize edilen bütçe açığının 60 milyarın altında kalacağını, bunun 2010'daki iyileşmeyi hızlandıracağını ifade etti.
VERGİLER GÜNCELLENECEK
2009'un ikinci yarısında akaryakıt ve sigara gibi bazı vergi kalemlerini artırdıklarına işaret eden Şimşek, "Bütçe gelirleri arasında maktu vergi gelirleri var. Onları da enflasyon oranında güncelleyeceğiz. Vergi gelirlerinde sapma olursa telafi edici mekanizmaları her zaman düşünüyoruz" dedi. Maktu vergilerin reel düzeyini korumayı hedeflediklerini kaydeden Şimşek, bunun için Bakanlar Kurulu kararının yeterli olduğuna işaret etti.
GELİR İDARESİ GÜÇLENECEK
Mehmet Şimşek, IMF ile Gelir İdaresi Başkanlığı'nın güçlendirilmesi konusunda mutabakat sağlandığını söyledi. Gelir İdaresi'ne idari özerklik tanınacağını kaydeden Şimşek, gelir idaresi çalışanlarına da gelirlerden prim ödenmesinin gündemde olduğunu belirtti. Şimşek, mali kural konusunda da IMF ile yakın temas içinde çalıştıklarını, yapısal reformlar tamamlanmadan mali kural uygulamasına geçilmesinin doğru olmadığını ifade etti.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin gelecek dönemde atacağı en önemli adımın mali kurala geçmek olacağına dikkat çekerek mali kuralın IMF'siz de uygulanabileceğine işaret etti. Şimşek, mali kuralın yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu yıl 63 milyar TL olarak öngörülen bütçe açığının 60 milyar TL'nin altında kalabileceğini söyledi. Yılın başında 10.4 milyar TL olarak tahmin edilen bütçe açığı eylülde Orta Vadeli Mali Program açıklanırken 63 milyar TL olarak revize edilmişti.
Şimşek, Orta Vadeli Mali Program'da açıklanandan daha iyi performans göstereceklerini belirterek özellikle son 2 aydır gelir performansının öngördüklerinden daha iyi bir seyir izlediğini söyledi. Şimşek, vergi gelirlerinde göreceli bir toparlanmanın olduğunu belirterek bu durumun 2010 yılına ilişkin temeli de iyileştireceğini söyledi. Şimşek, mali kural ile ilgili teknik çalışmaların tamamlandığını, IMF ile Gelir İdaresi Başkanlığı'nın güçlendirilmesi konusunda mutakabat sağlandığını bildirdi. Şimşek, Referans'ın sorularını şöyle yanıtladı:
Ekonomi son günlerde biraz arka planda kalmaya mı başladı?
Ekonomi yönetimi mikro konuları sürekli ele alıyor. Mikro düzeyde; uygulamalar rasyonel mi istenen sonuçları doğuruyor mu, iyileştirmek için neler yapmak lazım gibi konularda çalışmalar devam ediyor. Örneğin bütçe önemli bir politika belgesidir. 2010 bütçe tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçti, ne kadarlık değişik oldu? Sadece 53 milyon lira. Bu önemli bir mesajdır. Talepler çok ciddi boyuttaydı üstelik, sadece muhalefetten de gelmedi. Ama biz orada bakanlıkların taleplerini aldığımızı söyledik. Mesaj olarak önemliydi. Gelecek sene sonuç itibariyle krizden çıkışın başladığı bir dönemdeyiz, hâlâ kırılganlıklar var. 2009 aslında öyle görünüyor ki Orta Vadeli Mali Program'da açıkladığımızdan daha iyi bir performans göstereceğiz. 2 aydır gelir performansı bizim öngördüğümüzden daha iyi bir seyir izliyor, muhtemelen açık öngördüğümüzün altında kalacak. 60 milyar liranın altında bir rakamı öngörüyoruz. Aslında vergi gelirlerinin detayına baktığınızda hepsi göreceli ama bir toparlanma söz konusu. Gelecek yıla ilişkin bazımızı da iyileştirir, gelecek yılki rakamların da gerçekleştirilebilir realist rakamlar olmasını sağlar. Uygulamada biz program çerçevesinde gideceğiz, bazı hususlar çıkarsa onu telafi edecek adımlar atılır.
Gelirlerdeki iyileşme nasıl oldu?
Geniş tabanlı bir toparlanma. Muhtemelen 2010 başından itibaren yeni birtakım artçı depremler ortaya çıkmazsa, devam eder. Mesela Dubai'de olan bitenler artçı depremdir. Dolayısıyla o türden önemli artçı depremler olmazsa göreceli toparlanma devam eder, bütçe performansına yansır.
2010'da bütçe hedeflerinin tutmayacağına ilişkin de görüşler ortaya çıkmaya başladı. Vergi gelirlerinde hedef tutacak mı?
Rakamların dayandığı varsayımı bilmeden bakarsak başlıklar itibariyle, gelir de şu kadar artacak gibi karşılaştırırsanız, böyle bir intiba olabilir. Dikkate almamız gereken 3 husus var. Biz tabii ki ekonomide göreceli toparlanma öngörüyoruz. Bu yılki vergi indirimleri devam etmeyecek. Bu yılın ikinci yarısında bazı gelir tedbirleri aldık. Mesela akaryakıt, sigara gibi maktu vergilerde düzenleme yaptık, cep telefonlarına ilişkin ÖTV'de düzenleme yapıldı. Bunların tam yıl etkisi var. Diğer bir husus daha var. Bütçe gelirleri arasında maktu vergi gelirleri var, onları da enflasyon oranında güncelleyeceğiz. Güncelleme için yasa gerekmiyor, bakanlar kurulu kararı yetiyor. Aslında temel varsayımları makro görünümü dikkate alırsanız çok ciddi sorun yok, gerçekçi. Enerji fiyatlarında olağanüstü dalgalanmalar olmazsa varsayımlar makul. Yüzde 100 öngörülebilir değil. Vergi gelirlerine ilişkin kaygıları anlayışla karşılıyorum, sapmalar da olursa gerekirse telafi edici mekanizmalar her zaman düşünüyoruz.
Akaryakıt gibi ürünler üzerindeki güncellemeler nasıl olacak? Yeniden değerleme oranı mı yoksa başka bir yöntem mi izlenecek?
Güncellemeden kastımız; enflasyona paralel bir güncellemeyi kastediyoruz. Yeniden değerleme mi dikkate alınacak yoksa bakanlar kurulu kararı mı olacak, o yönde yeni bir açıklama yapmak istemiyorum. Hükümet konuyu tartışır. Bizim hedefimiz maktu vergilerin reel düzeyini korumak, geçmişte korunmadı. Muhtemelen bakanlar kurulu kararıyla bu güncellemeleri yaparız diye düşünüyorum.
Mali kural ile ilgili çalışmalar tamamlandı mı?
Mali kural gerçekten önümüzdeki dönemde yapacağımız en ciddi en önemli reformlardan bir tanesi. Bunun çalışmaları çok öncesine dayanıyor. IMF ile de yakın diyalog içerisinde bir çalışma devam ediyor. En son bütçe çalışmaları çerçevesinde genel çerçeveyi de belirledik. Diyelim ki orta-uzun vadeli bir hedef koydunuz, herhangi bir değişkeni esas alıp ondan sapmaları nasıl telafi edeceksiniz? Bu telafi mekanizmasının iyi bir şekilde tanımlanması önemli. Şunu da vurgulamak gerekir: Hiçbir kural ne kadar iyi tasarlanmış olursa olsun temel sorunlar çözülmeden, diyelim ki Türkiye'nin mali dengelerini köklü bir şekilde iyileştirecek diğer adımlar atılmadan tek başına sorunları çözmez. Gün gelir mali kuralı değiştirmeye yönelik çabalar dahi olur ama yapısallarla birlikte olursa başarıya ulaşır.
Yapısal reformlar hangileri?
Sosyal güvenlik sistemi örneğin. Yine mahalli idarelerin mali yapılarının düzenlenmesi-iyileştirilmesi, kayıtdışılıkla mücadele. Genel olarak vergi sisteminin iyileştirilmesi, vergi alanındaki reformlar kritik. Sağlık harcamaları önemli bir kalem. Siz herhangi bir hesapta açık hesap çalışırsanız yani sonuçta ne olur, o kural zorlanır. Mali kural Türkiye'de şu anda çalışmaları devam eden önemli bir reform.
Siyasi irade tam mı, Başbakan Erdoğan ikna edildi mi?
Sayın Başbakan zaten Maastrich kriterlerini tutturma konusunda öteden beri bu iradeyi göstermiş, desteklemiştir. Mali kuralın detayları da hükümet nezdinde tartışılacak birtakım parametrelere ilişkin kararlar verilecek ama çerçeve belli.
Mali kuralın IMF olmadan hayata geçirilmesi zor değil mi?
Mümkün, Türkiye aslında üstü örtük bir mali kuralın faydalarını gördü. Bugün eğer Türkiye geçmişe oranla faiz trendlerinde veya enflasyonda çok daha olumlu bir patikada gidiyorsa bunda kamu borç yönetiminde, kamu açıklarında yapılan iyileştirmelerin etkisi çok açık. Türkiye'de finansal anlamda kırılganlıklar azaldıysa bunda, son yıllarda bütçe disiplini çok önemli bir rol oynadı. IMF programında bu işler yürütüldü. Bundan sonraki sürece ilişkin her zaman dış bir çıpa IMF veya AB gibi çıpa reformlarda önemli bir husustur. Bunun dönemsel olarak gözden geçirilip piyasayla yatırımcılarla paylaşılması önemli. Ama şu da var: Ülkeler belli bir süre sonra faydasını gördüğü hususların devamını da sağlayabilir. Bu ülkeler dönemsel olarak, dış çıpa hissetmiş ülkelerde bile, zamanla bir üst sınıfa geçme söz konusu olmuştur. Bir mezuniyet her zaman söz konusudur. Onun için illa da reformlara "bu olmazsa olmaz" şeklinde bakmamak lazım. Olursa belki daha güçlü bir şekilde sinyal verir ama sonuç itibariyle mali kuralın uygulanabilir olması lazım, iniş ve çıkışları dikkate alması lazım. Sapma oldu diyelim, sapmayı telafi ederken o sürecin uygulanabilir olması lazım, tamamen tasarımla ilgili. Siz dizaynı iyi yaparsanız makul düzeyde bir telafi mekanizması olursa mali kural uygulanabilir. IMF olmadan da uygulanabilir ama IMF programı varsa o çerçeve de, algı da farklı olabilir, daha rahat uygulanabileceğine ilişkin beklenti de doğar.
IMF ile Gelir İdaresi konusunda anlaşma sağlandı mı?
Evet. Temelde Gelir İdaresi'nin güçlendirilmesi var. Önümüzdeki dönemde bütçesine ilişkin inisiyatif alanını genişleteceğiz, bütçe özerkliği artacak. Bütçe kalemleri arasında kaydırmalar, önceliklendirmeleri idare yapabilecek. İkincisi, çalışanların üzerinde idarenin tasarruf yetkisi yaratılacak. İdari anlamda da bir özerklik. Bunlar için yasal düzenleme gerektirecek. Üçüncü olarak örnek olarak söylüyorum, nihai karar verilmiş değil; ekstra performansa dayalı olarak gelirlerden prim ödenmesi yani teşvik primi düşünülüyor. Gelir İdaresi çalışanlarına veya denetim elemanlarına bu hususların hepsi var. Mesela denetim elemanlarının sayısına ilişkin performans kriterleri olabilir.
Denetim kadrolarının tek çatı altına alınması gündemde mi?
Birleştirilmesi hususu şu anda değerlendirmeye devam ediyor. Ama denetim elemanı noktasında idarenin güçlendirilmesi gündemde. Sonuç itibariyle Gelir İdaresi'nin fiziki altyapısı, insan kaynakları imkânı, genel olarak bütçe imkânları artırılarak güçlendirilmesi hususu var. Bunun yanında kendi çalışmalarımız var. İyi işlemeyen unsurların etkinleştirilmesi hususunda da çalışıyoruz, örneğin mukteza sistemi gibi. Tartışmaları azaltacak konular var, örneğin tebliğlere uyum konusu. Uygulamada kanunun çok açık olmadığı hususlar olabiliyor, o hususları tebliğle düzenlediniz, o zaman bütün denetim birimlerinin uymasını beklersiniz, uyulmuyorsa bir sıkıntı vardır. Uyumu sağlamak için yasa değişikliği gerekiyorsa yasa değişikliği yapılır.
Yakın bir zamanda yasalaşacak mı?
Tahmini bir takvim koymak gerekirse bu düzenlemelerin önemli bir kısmını yılın ilk yarısında yapmayı hedefliyoruz. Bunun içinde Gelir Vergisi reformu da var. Ama Gelir İdaresi'ne yönelik bir paket olur. Bazıları yasa değişikliğine gerek kalmadan da yapılabilir, yasa değişikliği de gerekebilir. İdareye personele ek tasarruf imkânı verecekseniz yetki verecekseniz, o yetkiler 657 çerçevesinde mümkün değildir, değişiklik gerekebilir.
Eski teşvik sisteminin en az bir yıl uzatılması talepleri gündemde. Sizin gündeminizde uzatma var mı?
Yeni teşvik sistemini uygulamaya koyduk. Bence birincisine oranla daha iyi tasarlanmış, daha rasyonel bir model. 5084'ün uzatılmasına yönelik talepler var, bu aşamada ona ilişkin hükümet olarak bizim yaptığımız bir değerlendirme yok. Olacak ya da olmayacak demiyorum, hükümetin vereceği bir karardır.
Stopajdaki iptalle ilgili düzenleme ne durumda?
Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararını bekliyoruz. Karar çıkar çıkmaz Gelir İdaresi çalışmayı yapacak, alternatiflere bakacağız.
Sağlıkla ilgili yeni tedbir var mı?
Bu konuda epey mesafe kat ettik, önemli adımlar atıldı, etkilerini zamanla gösterecek. Yeni bir şey beklemiyorum ama olur da arzuladığımız sonuçlar doğurmazsa... Her zaman diğer birtakım tedbirler gündeme gelebilir.
VERGİ KAÇIRMANIN SONUCUNUN AĞIR OLMASI LAZIM
Kayıtdışılıkla mücadele uzun soluklu bir süreç. Daha önce de kayıtdışı kalmanın, vergi kaçırmanın sonuçlarını ağırlaştırmanın gerekliliğini ifade ettim. Bunun bir yolu Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerindeki düzenlemeden geçiyor. Vergi kaçakçılığı cezalarının ertelenmemesi önemli bir husus. Vergi mükelleflerinin hapse girmesini tercih etmeyiz ama dünyada olduğu gibi vergi kaçırmanın sonucunun ağır olması lazım. İkinci husus Gelir İdaresi'ni güçlendirmemiz lazım. Buna ek olarak da vergi uyumunu artırmaya yönelik de adımları içermesi lazım. Mesela aflar konusu, vergi uyumunu bozması ve uygulamada adaletsizlik doğurması açısından afları doğru bulmuyorum. İşin çapraz denetim boyutu var. Şu anda diyelim ki en iyi vergi altyapısına sahipsiniz, bütün veriler geliyor herhangi bir mükellefin geliri ile gideri arasında muazzam farklar var, fakat hiçbir şekilde mükellefi çağırıp farkı açıkla diyemiyorsun, sadece incelemeye tabi tutuyorsun. İspat yükü idarede. Bugün altyapıyı oluşturursanız, Gelir İdaresi'ni güçlendirirseniz, cezalara ilişkin düzenlemeleri yaparsanız çerçeve güçlenmiş olur ve iş uygulamaya kalır. Şu an itibariyle çerçeve zayıf; uygulamada da yansımalarını görüyorsunuz.
KONULAR BAŞLIKLAR
TEŞVİK SİSTEMİ
Yeni teşvik sistemini uygulamaya koyduk. Birincisine oranla daha rasyonel bir model. 5084'ün uzatılmasına yönelik talep var henüz değerlendirmedik.
BÜTÇE AÇIĞI
2 aydır gelir performansı bizim öngördüğümüzden daha iyi bir seyir izliyor, muhtemelen açık öngördüğümüzün altında kalacak. 60 milyar liranın altında bir rakamı öngörüyoruz.
MALİ KURAL
Mali kural önümüzdeki dönemde yapacağımız en önemli reformlardan biri. Gün gelir mali kuralı değiştirmeye yönelik çabalar olur ama yapısallarla birlikte olursa başarıya ulaşır.
ZAMLAR
Fiyatlardaki güncellemeler derken enflasyona paralel bir güncellemeyi kastediyoruz. Muhtemelen bakanlar kurulu kararıyla akaryakıt, sigara gibi ürünlerde güncellemeleri yaparız diye düşünüyorum.
GELİR İDARESİ
Gelir İdaresi'ne idari ve bütçesinde özerklik sağlanacak. Ayrıca nihai karar verilmiş değil; ekstra performansa dayalı olarak gelirlerden prim ödenmesi yani teşvik primi düşünülüyor.
IMF
IMF, AB gibi dış çıpa uygulayan ülkeler zamanla bir üst sınıfa geçerler. Bir mezuniyet her zaman söz konusudur. Onun için illa da reformlar "bu olmazsa olmaz" şeklinde bakmamak lazım.
YAPISAL REFORMLAR
Yapısal reformlarda sosyal güvenlik sistemi var. Yine mahalli idarelerin mali yapılarının düzenlenmesi-iyileştirilmesi, kayıtdışılıkla mücadele. Vergi alanındaki reformlar kritik.
SON VİDEO HABER
Haber Ara