Avrupa’da artan İslam düşmanlığı
Arap basınında bugün Avrupa’da artan ırkçılık ve İran’ın nükleer dosyası gündeme geliyor. Ayrıca İran'ın tavizsiz tavrının ardında varlık kavgası olduğu kaydediliyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-12-01 12:05:00
Arap gazeteleri bugün İsviçre’de minare inşasının yasaklanması üzerine yapılan referandumda yasağın kazanması ele alınıyor. Bu sonucun Avrupa’nın radikal sağ yönünde ırkçı eğilimini yansıttığına işaret ediliyor. Öte yandan İran’ın nükleer dosyası gündeme getiriliyor. Bu dosyanın kapatılması için savaş ve gerginlik yerine diplomatik çözüme gidilmesi öneriliyor. İran’ın meydan okuyan sert stratejisinin ise aslında varlığını daha uzun süre devam ettirebilme çabası olarak gösteriliyor.
Londra’dan yayımlanan El-Kudsü’l Arabi gazetesi bugünkü “Müslümanlara karşı artan ırkçılık” başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; “İsviçrelilerin referandumda minare yapılmasının engellenmesine oy vermesi Avrupa’nın radikal sağa kaydığını, Müslümanlara ve İslam’a karşı köklü bir düşmanlığın söz konusu olduğunu onaylıyor.
Durum; özellikle de İsviçreli sağcı partilerin minare yapımını engellemek için ortaya attıkları sebepler tehlike arz ediyor. Dahası bu sebepler hiç mantıklı da değil ve Avrupa’nın çağdaş; hoşgörü ve başkalarının dini inançları ile kültürlerine saygıyı öngören kültürüyle ters düşen faşist eyilimi ortaya koymaktadır.
Mesele minare uzun olmuş kısa olmuş meselesi değil. Mesele Avrupa toplumlarında mantar gibi büyüyen ırkçılık olgusudur. Zira sağcı radikal partiler Avrupa toplumunu, Müslüman tehlikesi kuruntusundan korkutup ürkmelerini sağlamak için İslam karşıtı edebiyat kullanmaktadır.
Doğru; İsviçre’de yapılan referandumun sonuçlarına Avrupa’dan sesler yükseldi. Özellikle de Vatikan ve İsviçreli piskoposlar minare inşasının engellenmesini, inanç özgürlüğüne vurulmuş kuvvetli bir darbe olduğunu söyledi. Tabi bu gibi bir konumu birçok Avrupa hükümetlerinin, partilerinin ve iktidarının aldığını görmediğimiz de bir gerçek.
Böyle bir referandumun sonuçları Müslümanlara ve hoşgörülü dini inançlarına duyulan nefreti yansıtıyor."
İran sorunu diyalogla çözülmeli
Birleşik Arap Emirlikleri’nden yayımlanan Daru’l Haliç gazetesi bugünkü “Kötülükleri uzaklaştıran bir çözüm” başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; “İran nükleer dosyasının barometresi kendisine doğru esen rüzgarlara göre; ilgili tarafların özellikle de İran, beş büyük devlet ve savaşların artmasını teşvik eden Siyonist varlığın aldıkları konumlar uyarınca yükselip alçalıyor. Nitekim o Siyonist varlık bölgede meydana gelecek felaketlerle işgalini, terörünü, yerleşimini, sahip olduğu toplu imha silahlarını örtmek istemektedir.
Tahran ve 5+1 grubu arasında iplerin gerildiği açık. Orada iki tarafın krizleri açık ve bilinen gayeler için kullanmaya çalışan siyasi ve askeri istismarın dışında belli ve makbul bir sınırda buluşturmak için şartlar defterini iyileştirmek, tavanı alçaltmak için alınan ya da işaret edilen ilerici adımlar bulunuyor.
Diyalog ve diplomatik çözüm istenmektedir. Bu ikisinin, bölgede ve genel olarak dünyada güvenliğe varılması, savaş ve felaketlerin şerrinden kurtulunması için bu dosya/kriz ile ilgili herkesin işi tırmandırmadan, güçleştirmeden hedefi olarak kalması gerekir."
İran varlığını sürdürmek için tavizsiz davranıyor
Mısır’dan yayımlanan El-Ehram gazetesi bugünkü “Tahran’ın katılığı sistemin devamı için bir araç” başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; “Tahran ve Batılı ülkeler arasında İran nükleer dosyası hususunda gerginliğin artması çerçevesinde Tahran on yeni nükleer tesis inşasına onayın verildiğini açıkladı. Aynı vakitte %20 oranında uranyum zenginleştirmesi olanağı arıyor.
İran’ın bu kararı Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı’nın tartışma konusu nükleer programı sebebiyle Tahran’ı eleştirmesinin ardından geldi. Ajans, Kum şehri yakınındaki nükleer tesisteki yapı çalışmalarının acilen durdurulması çağrısında bulundu. Bu kınama kararının, İran’a yeni ambargolar dayatılması imkanının gözden geçirilmesi için Uluslar arası Güvenlik Konseyi’ne havale edilmesi kararlaştırıldı. Zira büyük devletler ve Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı İran’ın nükleer programının doğasının ne olduğunu ortaya koymaya çalışmaktadır.
İran rejimi katı olma teşebbüsüyle ciddi bir siyasi kriz yaşamayan, güçlü bir sistem görüntüsü vermeye çalışıyor. Ayrıca İran rejiminin büyük olasılıkla bu sertliğini ve Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı ile yardımlaşmayı reddetmeye devam etmeyi sürdürmesi bekleniyor. Zira varlığını daha uzun süre devam ettirebilmek için bu katılığa dayanmaktadır.”
SON VİDEO HABER
Haber Ara