Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Obama'nın seçim kampanyası Türkiye'de

Tüketici tepkisinin kökenine "şimdiye kadar en çok yaklaşan sistem" olarak gösterilen nöropazarlamayı, Türkiye'deki şirketler de pazarlama politikalarını belirlerken kullanabilecek.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-11-29 14:59:00

 Obama'nın seçim kampanyası Türkiye'de
Nöropazarlama, "pazar ve pazar değişimiyle bağlantılı insan davranışının, fizyolojik-biyolojik temellerini, karar veriş süreçleri anlamak amacıyla, görüntüleme cihaz, fizyolojik ekipman ve araştırma tekniklerinin tüketiciyi temsil eden örnekleme uygulanmasıyla elde edilen gerçek zamanlı bilgilerin satış ve pazarlama sürecine uyarlanması" şeklinde tanımlanıyor.

Yapılan araştırmalara göre, karar verme ve duygusal tepkilerin büyük çoğunluğu "bilinçli farkındalık" düzeyinin altında oluşuyor.

Geleneksel pazarlamanın, geçmiş demografik denklemleri kullanarak "hedef" kitlesine ulaşmaya çalıştığı, nöropazarlamanın, psiko-grafiksel katman sürecinin, tüketicinin duygu durumu ve davranışsal önemini vurguladığına işaret ediliyor.

Yöntemle, bir ürün hakkında tüketicinin duygularının, "gerçek" zamanlı olarak öğrenilebildiği belirtiliyor.

Merkezi Londra'da bulunan uluslararası "neuromarketing" araştırma grubu MINDLAB International'ın Türkiye ortağı SKG Nöroekonomi ve Nöropazarlama Ar-Ge Ltd. Şti. Genel Müdürü Yavuz Bayraktar, insanların "tüketici"den "karar verici"ye dönüşmesi gerektiğine inandığını ifade etti.

Bayraktar, görüntüleme cihazlarının gelişmesiyle birlikte, karar veriş ve karar alma süreçlerinde, beynin nerelerinde, nasıl aktivasyon olduğuna ilişkin bilgi alınmaya başladığını anlatırken, kararların yüzde 95 oranında bilinç dışı, yüzde 5 oranında bilişsel olarak alındığını kaydetti.

"Satış ve pazarlama için bir nevi tamamlayıcı tıp"

Görüntüleme cihazlarıyla, gözlerin nereleri izlediği, nereleri atladığı, nerelere odaklandığı, deride ve vücuttaki tepkimelerin gözlenebildiği bilgisini veren Bayraktar, yaptıkları işi bir nevi pazarlama ve satış için "tamamlayıcı tıp" olarak tanımlayarak, şunları anlattı:

"Biz burada anlık olarak, örneğin bir ürüne dokunduğunuz anda duygusal olarak neler hissettiğinizi buluyoruz. Bu konuda büyük yol katedilmiş. İnsanlar, ilkel olarak ne hissediyorsa onu buluyoruz burada. 30 kişiye kadar bir fikir verdirebiliyoruz, 'ne oldu', 'nasıl tepkiler' doğdu diye.

Sonuçta şirketler, buna bağlı olarak pazarlama politikalarını belirleyebiliyor. Normalde 300 kişi çok daha iyi bir veri olur, böylece genellememizi artırabiliriz. Yaptığımız, reklamdan ambalaja, tasarımdan ticari eşyalara, fiyatlama ve konsept çalışmaları, gözlem ve deneysel çalışmalarla, 5 duyunun duyumsal tepkilerin gerçek zamanlı değerlendirilmesi sonucu ortaya çıkan bilgilerin kullanılması."

Yavuz Bayraktar, araştırmaların her sektör, alan için kullanılabileceğinin altını çizerken, Türkiye'de henüz laboratuvarlarını kurmadıklarını ancak talep olduğunda İngiltere'den ekiplerinin, Türkiye'ye gelerek deneyleri yaptığını belirtti.

Şirketin pazarına gidilerek, araştırma yapılıyor

Dünyanın her yerinde, markanın pazarı nerede ise orada araştırma yapabileceklerini vurgulayan Bayraktar, firmaların nörolojik araştırma şekline daha sonra mecbur kalacaklarını dile getirerek, "Dünyada uygulanıyor. Bizim firmalarımız da kullanmak zorundalar, başka seçenekleri yok, yoksa geri kalırlar. Bu, aynı zamanda rekabet avantajı sağlayacaktır. Şu var; rakibiniz bunu yapıyor ve siz yapmıyorsanız, zaten 1-0 yenik başlarsınız" diye konuştu.

Bayraktar, ihracatçılara yönelik çalışma yapılarak, bunun anlatılması gerektiğini belirterek, "Bir İngiliz'in, Çinli'nin, Arap'ın sizin firmanız, markanız, ürününüz, servisiniz hakkında ne düşündüğünü nörolojik araştırmayla kayıt altına alabilirsiniz. Türkiye'de genel olarak yapılan hata, 'bana uyan herkese uyar' diye düşünmek" dedi.

"Firmaların hiçbiri, 'bir daha yaptırmayacağım' demedi"

Yapılan bir araştırmaya göre, hoşa gitmeyen paketleme görüldüğünde, beyinde tiksindirici resimlere verilen tepkilerin oluştuğu bölgede hareketlenme olduğunu aktaran Bayraktar, bunun da ürünün paketlemesinin önemine işaret ettiğini söyledi.

Bayraktar, bu araştırmaların maliyet ve yatırım olduğunu anlatırken, "Bu yatırım da, iddiayla söylüyoruz, fazlasıyla geri gelecektir. Yaptıran firmaların hiçbiri, 'bir daha yaptırmayacağım' demedi" diye konuştu.

Sadece yeni çıkacak ürünler için değil hali hazırda olan ürünler için de araştırma yapabileceklerini, yöntemin film şirketlerince de kullanıldığını anlatan Bayraktar, ABD başkanlık seçimleri sırasında Başkan Barack Obama'nın seçim kampanyasında bu yöntemin kullanıldığını örnek verdi.

Bayraktar, İngiltere'deki şirketlerinin Tony Blair'in seçim çalışması öncesi yaptığı araştırmada, Blair'in 32 fotoğrafı arasında beğenilenlerin seçilip, ona göre kampanyanın başlatıldığını kaydetti.

Haber Ara