Dubai, krize çare arıyor
Dubai'de, borç sorunuyla uğraşan Dubai World şirketi, 59,3 milyar dolarlık borcunun bir kısmını karşılamak için varlıklarını düşük fiyattan satacağı iddialarını yalanladı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-11-29 20:25:00
Şirketin yeniden yapılanmasının, ekonomik kriz nedeniyle kötü etkilenen yabancı yatırımlar ve emlaka odaklanmasının beklendiğini ifade eden yetkili, 'varlık satışlarının grubun uzun vadeli stratejik amaçlarını, ayrıca ekonomik baskıları karşılamak için ticari olarak adil olması gerektiğini' ifade etti.
Bu arada borç krizinden çıkmak isteyen Dubaili yetkililer, görünürde borç konularını görüşmek üzere komşu emirlik Abu Dabi'ye giderken, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Merkez Bankası yerli ve yabancı bankalara likidite desteği sağladı.
BAE'den yapılan açıklamada, 'BAE bankaları ve BAE'de faaliyet gösteren yabancı bankalara, BAE'nin 3 aylık bankalar arası faiz oranının 50 baz puan üzerinde, merkez bankasındaki cari hesaplarıyla bağlantılı ek likidite desteği sağlandığı' belirtildi. Yerli ve yabancı bankaları arkasında olduğunu bildiren Merkez Bankası, BAE bankacılık sisteminin bir yıl önceye göre daha sağlam ve likit olduğunu kaydetti.
Finans, turizm ve emlak sektörü
Dubai hükümetinin hafta içinde, bir plan altında yeniden yapılanmasını sürdürmek için Dubai World ile bu şirkete bağlı Nakheel şirketinin borçlarını gelecek yıl Mayıs ayına kadar ertelemek istediği açıklaması, bir zamanlar Körfez bölgesinin, Las Vegas, Wall Street ve Los Angeles'a karşılık olarak görülen Dubai'nin ününe olumsuz etki yaptı.
Petrol kaynakları az olan Dubai emirliği, büyüme çabalarını finans, turizm ve emlak sektörüne odaklandırdı. Dubai'de ucuz krediye ve borca dayalı lüks konut, insan yapımı adalar ve 810 metre yükseklikle dünyanın en uzun kulesi unvanına sahip olacak 'Burj Dubai' gibi yatırımlara yöneldi.
Geçen yıl bu zaman Dubai, tamamen farklı nedenlerle manşetlerde yerini almıştı. Dubai'nin ünlü Palmiye Adası'nda inşa edilen Atlantis Hotel, yaklaşık 20 milyon dolara mal olan bir partiyle hizmete girdi. Ancak finansal krizin kolları artık Batı'ya uzanmış ve bu şatafatlı gece, kriz kapıyı çalmadan önce Dubai'de savurganlığın son gecesi olmuştu.
Küresel ekonomik krizin kendisini iyice hissettirmesiyle birlikte emlak fiyatlarının çökmesi, gerçeklerin gün yüzüne çıkmasına ve milyarlarca dolarlık borçla yapılan konutların elde kalmasına, böylece Dubai'nin borç kriziyle karşılaşmasına yol açtı.
Dubai emirliğinin yöneticisi Şeyh Muhammed Bin Raşid El Mahtum, bu ay uluslararası yatırımcılara Dubai'nin finans durumunun iyi olduğunu garanti etmiş ve medya çıkan eleştirilere 'çenenizi kapayın' karşılığını vermişti.
"Abu Dabi, Dubai'nin beyaz atlı şövalyesi"
Şimdi Dubai'nin borç krizinden nasıl çıkacağını değerlendiren uzmanlara göre, borçları karşılama olasılıklardan biri şirketin varlıklarının satılması. Ancak en fazla ihtimal verilen senaryo ise bankacılık sektörü ve ekonomiye en az zarar gelmesi adına Abu Dabi'nin bir kurtarmayı yönetmesi olarak görülüyor.
Önemli miktarda nakde sahip Abu Dabi'nin, 'iflas etmek içi çok büyük' inanışının Körfez versiyonunda Dubai'yi kurtarmak için 'Dubai'nin beyaz atlı şövalyesi' olacağı ya da piyasaların sakinleşmesine yardımcı olmak için Dubai'nin mali sorunu derinleşirse müdahale edeceği sözü vereceği değerlendirmesi yapılıyor.
Uzmanlar, 'iki şehir devleti arasında ekonomi ve finansal krize yaklaşım konusunda farklılıkların süreceğini, ancak Abu Dabi'nin şimdi açıkça daha baskın emirlik haline geldiğini' düşünüyorlar.
Abu Dabi, bu yıl başında küresel krizin ilk darbesini alan Dubai'yi kurtarmak için 10 milyar dolar tutarında yardımda bulunmuştu.
Dubaili yetkililer, Dubai World'ün yeniden yapılanma planlarının, dünyada 50 kadar tesise sahip karlı liman işletmecisi DP World'ü kapsamayacağını, asıl yapılanmanın emlak şirketi Nakheel dahil diğer gayrimenkul şirketleri olacağını söylediler.
Avrupalı bankaların riski daha fazla
Goldman Sachs'ın raporuna göre, HSBC ve Standard Chartered bankaları, muhtemelen Dubai'deki borç krizinden en fazla etkilenecek bankalar olarak görülüyor. Krizin derinleşmesinin doğrudan BAE bankalarını ve yatırım şirketlerini vurabileceği belirtiliyor.
Brown Brothers Harriman şirketinin, Uluslararası Ödemeler Bankası'na (BIS) dayanarak hazırladığı rapora göre, Haziran ayı sonunda yabancı bankaların BAE'de 123 milyar dolar parası bulunuyor. Şirket, bu miktarın Dubai World'ün yeniden yapılandırmaya çalıştığı tahvil borcunu kapsamadığını belirtiyor.
Bu miktarın yüzde 72'si Avrupa bankaları, yüzde 9'u ABD ve yüzde 7'si Japonya bankalarına ait olduğunu bildiren şirket, Fransa ve Almanya'nın her birinin paylarının yüzde 9 ve İngiltere'nin payının ise yüzde 41 olduğunu kaydetti.
Barclays Capital'de görevli bankacılık uzmanı Jason Goldberg de BAE'deki verilere dayandırdığı açıklamasında, 2008 yılı sonunda BAE'deki banka aktiflerinin 413 milyar dolar olduğunu, bunun yüzde 22 yani 90 milyar dolarlık bölümün yabancı bankalara ait olduğunu söyledi.
BAE Bankalar Derneği'nin verilerine göre, 2008 yılı sonu itibariyle Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) 10 yabancı bankanın risk altındaki kredi tutarları şöyle sıralanıyor:
HSBC 17,03 milyar dolar
Standard Chartered 7,77 milyar dolar
Barclays 3,58 milyar dolar
ABN AMRO 2,24 milyar dolar
Arab Bank 2,09 milyar dolar
Citigroup 1,92 milyar dolar
Bank of Baroda 1,78 milyar dolar
Bank Saderat Iran 1,74 milyar dolar
BNP Paribas 1,69 milyar dolar
Lloyds 1,57 milyar dolar
Dubai World'ün borcu
Dubai World'ün yan kuruluşu Nakheel Development şirketinin, 20 Ağustos'ta Nasdaq Dubai'nin internet sitesinde yer alan açıklamasına göre, geçen yıl sonu itibariyle Dubai World'ün 59,3 milyar dolar borcu bulunuyor. Şirketin bu borcunun 22 milyar dolarlık kısmı 2011 yılına kadar yeniden finanse edilmek zorunda. Geçen yıl sonu itibariyle toplam varlıkları 99,6 milyar dolar olan şirketin toplam geliri ise 14,2 milyar dolar.
Dubai'nin toplam borcu ise 80 milyar doları buluyor. Deutsche Bank verilerine göre, Dubai'nin gelecek ay 4,3 milyar dolar ve 2010 yılı ilk çeyreğinde 4,9 milyar dolar borç ödemesi var.
Dubai'yi krizden kurtarmada yardımcı olması beklenen Abu Dabi'nin ise 630 milyar dolar parası bulunuyor.
İngiltere'nin 1971 yılında Basra Körfezi'nden çekilmesinden sonra bağımsızlığını ilan eden BAE, yedi emirlikten (Abu Dabi, Dubai, Acman, Füceyre, Şerce, Resül-Hayme ve Ümmül Kayveyn) oluşuyor. 1950 yılında petrol bulununcaya kadar ekonomisi balıkçılığa ve inci endüstrisine dayalı BAE'de, Abu Dabi 1962 yılından bu yana petrol ihracatına başlayan ilk emirlik oldu.
BM'nin 2009 yılı verilerine göre nüfusu 4,6 milyon ve başlıca ihracat gelirleri petrol ile doğal gaz olan BAE'de, Dünya Bankası'nın 2006 yılındaki verilerine göre, kişi başına düşen milli gelir 23 bin 770 doları buluyor.
Abu Dabi emiri Şeyh Halife Bin Zayid aynı zamanda BAE Devlet Başkanlığı görevini yürütürken, Dubai emiri Şeyh Muhammed Bin Raşid El Mahtum ise Devlet Başkanı Yardımcısı ve Başbakanlık görevini üstleniyor.
Kaynak : AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara