Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Hükümet dışarıda koşuyor içerde aksıyor

Dışarda önemli başarılara imza atan Hükümet, içerde iletişimi sağlayamıyor. Son 1.5 yıldır alınan kararlar çok tartışılıyor. Bunun son örneği aşı ve GDO ilgili yasa oldu.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-11-09 15:12:00

Hükümet dışarıda koşuyor içerde aksıyor
Hükümetin son dönemde aldığı birçok karar hem hükümet hem AK Parti hem de kamuoyu nezdinde tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle son günlerde Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bizzat söylediği sözlerle yürütülen politikalar ayrı bir zemine taşındı. Kamuoyunun gündemindeki domuz gribi aşısı bunun son noktası oldu. Genetiği değiştirilmiş ürünlerle ilgili alınan kararlar, kürt açılımı, Ermeni açılımı, İsrail ile ilgili ilişkiler, IMF ile anlaşamama, Merkez Bankası'nın bağımsızlığı, orta vadeli program, global bütçe, mayınlı araziler bunlar arasında yer aldı.

Önce Rusya, sonra ABD

Önümüzdeki günlerde bu tartışmalara nükleer santral ile ilgili tartışmaların da dahil olması bekleniyor. Kasım ayı sonunda Türkiye'nin karar vermesi gerekiyor. Karardan önce ise Başbakan Erdoğan'ın Rusya'ya gidebileceği konuşuluyor. Olası Rusya ziyaretinin ardından Erdoğan ABD'nin yolunu tutacak. Tüm tartışmaların seyri Başbakan Erdoğan'ın 7 Aralık'ta ABD'ye yapacağı gezi ile yönünü belirleyecek. ABD Başkanı Barack Obama'nın Türkiye ziyaretinden sonra açılımlar başlamıştı. Şimdi de Erdoğan'ın ziyaretiyle birlikte açılımların akıbeti belli olacak.

MAYINLI TARTIŞMA

Hükümetin son 1.5 yılda aldığı kararlar hiç olmadığı kadar tartışılıyor. Bunun ilk sinyali mayınlı arazilerle ilgili düzenleme sırasında ortaya çıktı. Mayınlı arazilerin temizlenmesine ilişkin süreci düzenlemek için çıkarılmak istenen yasa AK Parti içinde bile kafa karışıklığı yarattı. Yasanın ilk halinde mayınlı araziyi temizleyecek şirkete 49 yıllığına kiralama söz konusuydu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yasanın bazı maddelerini iade edince, yasa yeniden düzenlendi ancak CHP yine de yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürdü.

IMF ANLAŞMASI MUAMMA

Hükümetin, IMF ile yeni bir anlaşma yapıp yapmayacağı belirsizliğini koruyor. Başbakan Erdoğan'ın bizzat tartışmalara dahil olduğu süreçle ilgili son olarak Türkiye'de 6-7 Ekim tarihlerinde yapılan IMF-Dünya Bankası yıllık toplantıları beklenti yarattı. Erdoğan anlaşma konusunda yıllık toplantılarda bir ilerleme sağlanabileceğini ima ederek, "Toplantının ardından teknik görüşmeler devam edecek. İnşallah görüşmelerden sonra bu işi kapatırız. IMF'de rahatlar, biz de rahatlarız" açıklamasında bulundu. Ancak ilerleme yine sağlanamadı. Devlet Bakanı ve Başbabakan Yardımcısı Ali Babacan son açıklamasında görüşmelerin "teknik" olarak devam ettiğini belirterek, "Ben belli bir noktaya gelmeden Türkiye'ye heyet çağırmayacağım, heyet gelince psikoloji değişiyor" dedi.

MERKEZ'İN BAĞIMSIZLIK DİRENİŞİ

Hükümet, Merkez Bankası'nın statüsünü de tartışmaya açtı. Geçen eylül ayında Başbakan Erdoğan, "Davul bizde tokmak başkasında. Enflasyonun faturasını kim ödüyor?" diye sordu ve cevabını da kendisi verdi: "Biz ödüyoruz. İyi çıkınca Merkez Bankası. Bedelini biz ödeyeceksek bize bağlanacak." Başbakan Yardımcısı Ali Babacaan da orta vadeli programı açıklarken Merkez Bankası'nın bağımsızlığına vurgu yapmış, mali kuralı getireceklerini ve bunun en az Merkez Bankası'nın bağımsızlığı kadar önemli olacağını dile getirmişti. Aradan bir hafta geçtikten sonra ise Babacan, "Yarın Türkiye'de bir şeyler ters gittiğinde kimse Merkez Bankası başkanına sormaz. Bunun sorumluluğu hükümettedir. Merkez Bankamızın da diğer birimlerle ve genel politikayla uyumlu bir çizgi çizmesi önemlidir" ifadesini kullandı. Ekonomiyle ilgili Orta Vadeli Program da kamuoyunda çok tartışıldı. Aslında mayıs ve haziran aylarında açıklanması gereken Program'ın eylül ayında açıklanması eleştirilere neden oldu.

AÇILIMDA 10 KASIM POLEMİĞİ

Kamuoyunu uzun zamandır meşgul eden iki önemli tartışma konusu ise Ermeni ve Kürt açılımı. Kürt açılımı ile ilgili kamuoyundan gelen tepkiler nedeniyle yurtdışından geliş süreci bir süre ertelendi. Şimdi 10 Aralık tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda genel görüşme ön görüşmesi var. Hem CHP hem de MHP görüşmenin Atatürk'ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım'da yapılacak olmasını eleştiriyor. Görüşme sırasında en çok merak edilen ise Başbakan Erdoğan'ın konuşma yapıp yapmayacağı. Son günlerde İsrail ile ilişkiler de kamuoyu nezdinde tartışılıyor. Başbakan Erdoğan'ın 'one minute' sözleriyle başlayan TRT'deki "ayrılık" dizisiyle iyice alevlenen ilişkiler şimdilik durulmuş gözüküyor.

AŞI KAMPANYASI YARA ALDI

Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen domuz gribi aşısı kampanyası, Başbakan Erdoğan'ın, "Ben aşı olmayacağım" sözüyle önemli bir darbe aldı. Yine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay aşı olmayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de risk grubu içinde olmadığını dile getirdi. Aynı günler içinde Tarım Bakanlığı'nın yayımladığı "Genetiği Değiştirilmiş Organizma" ürünlerine ilişkin yönetmelik geçen haftadan beri gündemdeki yerini koruyor.

Kaynak: Referans

Haber Ara