Dar'ul Hayat'tan Davutoğlu'na mektup
Londra'da yayınlanan Suudi Arabistan sermayeli Dar'ul Hayat gazetesi, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na açık bir mektup yazarak, Lübnan'ın içinde bulunduğu durumdan kurtarması çağrısında bulundu.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-11-02 15:53:00
Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ghassan Şarbel imzasıyla yayınlanan başyazıda Davutoğlu'ndan övgüler yağdırıldı. Davutoğlu'nun çantasında çözümler ve fikirler taşıdığını, istikrarın savunuculuğunu yaptığı belirten Şarbel, "Sen tarihi yaralardan kurtulmaya çalışıyorsun. Sınırlar ve geleceğe pencereler açıyorsun. Uzlaşma, işbirliği ve yatırım imkanları araştırıyorsun." diye seslendi.
Arap milliyetçiliği çizgisinde yaptığı yayınlarla dikkat çeken gazetenin başyazısında Türkiye ve bölgenin geleceği konusunda bir vizyon sahibi olan Davutoğlu'nun hassas ve tehlikeli dosyalarla uğraştığı, başarılı olması durumunda mevcut politika ve söylemlerin değişeceği vurgulanıyor. Davutoğlu'nun sorunların çözümünü zamana bırakmak yerine bizzat üzerine gittiğine de dikkat çeken Şarbel, Dışişleri Bakanı'nı taşıyan uçağın Erbil Havaalanı'na inmesinin sıradan bir olay olmadığının altını çiziyor.
"Kürdistan'ın başkenti Erbil'de Kürt devleti hayali taşıyan Mesut Barzani ile el sıkışıyorsun ve orada bir konsolosluk açıyorsun." diyen Şarbel, Davutoğlu ve Barzani'nin el sıkışmasının kendisinde kıskançlık meydana getirdiğini de ifade ediyor. Aylardır işgal altındaki toprakların liderleri Mahmut Abbas ve Hamas lideri Halit Mişal'in benzer görüntülerini görmeyi hayal ettiklerini de söyleyen Şarbel, bunun yapılmamasından dolayı Filistin topraklarının ve davanın kaybedildiğini aktarıyor.
Kendisini Lübnanlı ve ancak ülkesinde bir yetim olarak tanımlayan, 5 aydır hükümet bulunmayan ülkesinin ciddi bir kaos içinde olduğunu ifade eden Şarbel şöyle devam ediyor: "Ülkemin durumunu sana izah etmeye gerek yok zaten sen biliyorsun. Kırılgan olan toplum dini ve mezhepsel olarak bölünmüş, kurumlarımız karton gibi, bu kargaşadan çıkıp ışığı görmek çok zor, seçimler sorunlarımızı çözmüyor. İnsanlar korkuyor, harici ittifaklar çok büyük, dahili evhamlar ise kargaşaya götürüyor."
Yazısının sonunda ise Şarbel, zamanın hızla geçtiğini, ülkesinin her türlü tehlikeye açık olduğunu ifade ederek, Beyrut'un Kerkük ya da Erbil'den bir farkı olmadığını, fitnenin kapıları zorladığını vurguluyor. Bu durumu kurtaracak, barış getirecek mahir bir terziye ihtiyaç olduğunu belirten Şarbel, "Sende tecrübe var, bölgede sözün geçiyor. Bizi terk etme Davutoğlu." şeklinde görüşlerini dile getiriyor.
Bölgedeki pek çok sorunun yanı sıra Lübnan'daki gelişmelerde de direkt rol almak isteyen Türkiye, başta Suriye olmak üzere Lübnan'daki siyasi aktörlerle sık sık görüşmeler gerçekleştiriyor. Ancak dünyanın en problemli bölgesi olarak adlandırılan Ortadoğu'nun bir prototipi olarak adlandırılan Lübnan'da dışarıda ve içeride pek çok aktörün rol almasından dolayı ülkeye istikrar getirmenin çok zor olduğunu ifade ediliyor.
Gazete sık sık kaleme aldığı makale ve haberlerle İran'ın Lübnan'daki en büyük istikrarsızlık kaynağı olduğunu öne sürüyor ve Hizbullah'ı Tahran'a maşa olmakla suçluyor.
(CİHAN)
SON VİDEO HABER
Haber Ara