Türkiye'de dini özgürlük ihlalleri var
ABD'nin yayınladığı Dini Özgürlükler Raporu'nun Türkiye bölümünde üniversiteler ve kamuda uygulanan başörtüsü yasağı ile AK Parti'ye açılan kapatma davasına yer verildi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-10-27 11:15:00
ABD Dışişleri Bakanlığının 2009 Yılı Uluslararası Dini Özgürlükler Raporunu açıklandı. Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, rapor dolaysıyla dini özgürlüklerin önemine değinen kısa bir konuşma yaptı. Clinton'dan sonra konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Demokrasi, İnsan Hakları ve İşgücünden Sorumlu Bakan Yardımcısı Posner, bir soru üzerine türban sorununa ilişkin konuştu. Posner, "Raporda, Türkiye'deki başörtüsü yasağının kaldırılması mı isteniyor?" şeklindeki soruyu, "Bizim dediğimiz, bunun insanların dini kimliklerini ifade etmedeki sorunlardan biri olduğudur. Genel olarak, bizim niyetimiz ve umudumuz, toplum kesimlerinin insanlara dini tutum ve inançlarını şiddete başvurmadan ifade etmelerine izin verilmesinin bir yolunun bulunmasıdır. Raporda dikkat çekilen kısım, genel anlamda, hükümetlerin, şiddet dışı dini sembollerin temsil edilmesi konusunda sorunlara yeniden gözatmaları, insanları cesaretlendirerek böyle kararları kendilerinin vermesine müsaade etmeleridir" şeklinde cevaplandırdı.
DİNİ AZINLIKLARIN FAALİYETLERİ KONUSUNDA SORUN VAR
Posner, aynı gün içinde başka bir basın toplantısında da "Türkiye ile igili olarak raporun neler içerdiğine dair daha fazla detay verir misiz? Laik ve daha tutucu kesimler arasında sorun bulunan ülkelere ne tür bir çözüm öneriyorsunuz?" yönündeki bir soru üzerine ise, "Raporun Türkiye kısmı oldukça detaylı. Karışık bir tablo. Raporda hükümetin performansı ile ilgili çok sayıda olumlu şey var. Buna karşın, dini azınlıklar konusunda bazı endişeler de sözkonusu, Yunan Ortodoks ve diğerlerinin özgürce faaliyet göstermesi gibi" diye konuştu.
DİNİ HAKLAR İHLAL EDİLİYOR
1 Temmuz 2008-30 Haziran 2009 tarihlerini kapsayan raporda Türkiye, "dini özgürlükler konusunda dikkat çekici ihlallerin olduğu ülkeler" arasında gösterildi. Türkiye'de Anayasa'nın dini özgürlüğü öngörmesine rağmen, laik devletin varlığı ile ilgili düzenlemelerin dini hakları kısıtladığı ifade edilen raporda, "Devlet, 'laik devleti' koruma gerekçesiyle, İslami ve diğer gruplara sınırlamalar getirmeyi ve devlet kuruluşları ve üniversitelerde İslami ifadeye kısıtlamalar koymayı sürdürdü. Yetkililer, devlet kuruluşları ve okullarında İslami başörtüsü takılmasına karşı geniş yasağı devam ettirdiler. Devlet ayrıca 'İslami aşırılığa' karşı çıkmayı sürdürdü. Dini azınlıklar, inançlarından dolayı devlet kurumlarında kariyer yapmalarının fiilen engellendiğini söyledi. Dini azınlık grupları da, ibadetlerinde, devlete kayıt yaptırmada ve dindaşlarını eğitmede zorluklarla karşılaştılar. Bazı Müslümanlar, Hristiyanlar ve Bahailer, dinlerini yaymaya çalıştıkları iddiasıyla bazı kısıtlamalara ve bazen tacizlere maruz kaldılar" denildi.
RUHBAN OKULU AÇILSIN
AK Parti'ye açılan kapatma davasına da yer verilen raporda, ayrıca ordu, yargı ve bürokrasideki bazı kişilerin aşırı İslamcı olarak gördükleri şeye karşı kampanya yürüttüğü kaydedildi. Rum Ortodoks kiliselerinin yönetimine önemli kısıtlamalar getirildiği iddia edilen raporda, Rum Ortodoks Patriği ekümenik olarak tanımlanarak Türk hükümetin bunu tanımadığı vurgulandı. Raporda, ayrıca Heybeli Ada Ruhban okulunun yeniden açılması da istendi.
BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI
Başörtü sorununa da yer verilen raporda, devlet memurları ve öğrencilerin kamu binaları ve üniversitelere başörtüsü ile giremediği ifade edilerek, "Başörtüsü takan kadınlar ve yasağa meydan okumada onlara aktif destek verenler, ya disiplin cezalarına çarptırıldılar ya da hemşire ve öğretmen olarak kamu sektöründe işlerini kaybettiler. Aynı zamanda, bakanlıklarda, müdürlerince İslami ibadete yeterince riayet etmedikleri düşünülen çalışanların ayrımcılığa maruz kaldığı yönünde doğrulanmamış haberler yayımlandı" denildi.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara