''Ortadoğu'yu virüsler karıştırıyor''
Ortadoğu'da barışı istemeyen odakların olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "bir yerlerden virüsler salgılanıyor buraya ve bu virüsler ortalığı karıştırıyor" dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-10-24 15:48:00
Uluslararası Değirmenciler Birliği (IAOM), Orta Doğu ve Batı Afrika Bölgesi Yıllık Teknik Konferans ve Ticaret Fuarı, Türkiye Un Sanayicileri Federasyonunun ev sahipliğinde Antalya'nın Belek beldesinde başladı.
Başbakan Erdoğan, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, yaklaşık iki hafta önce 6-7 Ekimde İstanbul'da, Dünya Bankasının Yıllık Toplantısı'nın yapıldığını anımsattı. Küresel finans krizinin tüm boyutlarıyla tartışıldığı bu toplantıya, Türkiye'nin ev sahipliği yaptığını belirten Başbakan, "Doğrusu başarılı bir ev sahipliği oldu. Gerek toplantının yapıldığı mahal, gerekse toplantıdaki katılım... 100 ülkeden 15 bine yakın katılımcının olduğu bir toplantıydı. Bundan ülkem adına, bu organizasyonda görev alan arkadaşlarım adına gurur duydum" dedi.
Bugün yine önemli bir toplantıya Antalya'da ev sahipliği yapıldığına işaret eden Erdoğan, bu toplantıda, yine dünyayı çok yakından ilgilendiren, kriz sinyalleri veren bir konunun, gıda ve tarım konusunun ele alınacağını bildirdi. Önceki gün, çok ciddi, çok önemsediği bir haber aldığını bildiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Etiyopya Hükümeti çok ciddi bir gıda krizinde olduğunu ifade etti ve çok acil olarak 6.2 milyon Etiyopyalı için gıda yardımı çağrısında bulundu. Raporlara göre, maalesef Etiyopya'da son 25 yılda 1 milyon kişi kıtlıktan dolayı hayatını kaybetti. Etiyopya örneğinden yola çıkarak, dünyada şu anda çok net olarak bu olaylar görülüyor. Artık kısa dönemli tedbirlerle bu krizler aşılamıyor. Üç aylık, altı aylık gıda yardımları, ölümleri azaltmıyor.
IMF ve Dünya Bankası Yıllık Toplantıları'nda da dile getirdik. Dünyamızın artık böylesi içler acısı bir manzarayla, böyle ciddi çelişkiler yaşayarak yoluna devam etmesi mümkün değildir. Dikkatinizi çekmek istiyorum: Bugün dünyanın gelişmiş ülkelerinde buğday, mısır gibi yağlı tohumlar, temel tarım ürünleri hayvan yemi olarak kullanılıyor, biyoenerji kaynağı olarak değerlendiriliyor. Araçlarında biyoenerji yakıtı kullananlar 'çevreyi kirletmiyor, iklimin dengelerini bozmuyoruz' diyerek övünürken, onların araçlarını çalıştıracak yakıtın ham maddesine gıda olarak ihtiyaç duyan milyonlarca insan var. Bugün tüm dünya ülkeleri olarak içinden geçtiğimiz krizin kodlarını ve benzeri eşitsizlikler üzerinden bunu okumak, anlamak durumundayız. Acaba bunun üzerine çalışıyor muyuz, kafa yoruyor muyuz?"
Türkiye olarak bu noktada uyarının her zaman yapıldığını anlatan Başbakan, bunu, BM 64. Genel Kurulunda da ifade ettiklerini kaydetti. İsrafın, hırsın, sınırsız tüketmenin ciddi bir küresel hastalığa dönüştüğünü vurguladıklarını ve vurgulamaya devam ettiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, bir an önce önlem alınması gerektiğini her platformda hatırlattıklarını belirtti.
"YARIN ÇOK GEÇ OLACAKTIR"
Tarımın sadece insanlığın hayatını idame ettirmesinin değil, yerleşik hayata geçip medeniyetler kurmasının da temel unsurlarından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, gıda güvenliğinin, insan onurunun, yaşamının ve gelişiminin temel gereği olduğunu bildirdi. Bugün açlık ve yetersiz beslenmenin maliyetini, ekonomik fırsatların kaybı, sosyal gelirinin artması, şiddet ve savaş olarak tüm dünyanın ödediğini anlatan Başbakan Erdoğan, "Bu manzara asla sürdürülebilir bir manzara değildir. Küresel ölçekte çözümlerin aranması ve acilen uygulamaya geçilmesi gerekiyor. Yoksa inanın yarın çok geç olacaktır. Türkiye olarak her fırsatta, her platformda özellikle de katıldığımız G-20 toplantılarında da bu acil duruma ilişkin uyarılarımızı yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Sadece uyarmakla kalmıyoruz. Ülke olarak gıda güvenliği konusunda tedbirlerimizi de alıyor ve artırıyoruz" dedi.
Sadece tarım boyutuyla değil, eğitim, sağlık, ulaştırma gibi birçok alanda da bölgeye yatırımları artırdıklarını bildiren Başbakan Erdoğan, "Bu bölgeyi dünyanın bir gıda üssü, bir gıda ambarı haline getiriyoruz. Bu devasa proje tamamlandığında sadece Türkiye'ye değil, tüm Orta Doğu bölgesine hatta Afrika'ya fayda sağlayacak sonuçlar doğuracak" diye konuştu.
BÖLGEDE HUZUR VE İSTİKRARIN SAĞLANMASI
Türkiye olarak, Türkiye'nin ve bölgenin kalıcı huzur ve istikrara kavuşabilmesi için son derece büyük bir gayretin içerisinde olduklarına da değinen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bakınız bu alanda, bugüne kadar gerçekten çok büyük mesafeler aldık. Adı sadece çatışmalarla anılan Orta Doğu'nun bu yanlış algısını değiştirmek için ülke olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yapıyoruz. Bakınız, ben bu toplantıya Pakistan ve İran'a yapacağım resmi ziyaretlere giderken, Antalya'ya yani sizin aranıza katılarak bu yolculuğumu devam ettireceğim. Bölgelerimiz için hayati derecede önemli meseleleri oralarda masaya yatıracağız. Biz şuna inanıyoruz: Bölgede huzur ve istikrarın sağlanması, bölgenin topyekun refaha kavuşmasını da beraberinde getirecektir.
Herhalde bir yerlerden virüsler salgılanıyor buraya ve bu virüsler ortalığı karıştırıyor. Kesinlikle bu böyle. Orada barışı istemeyen odaklar var. Biz ise barış için orada koşturuyoruz. Çünkü biz barışın özellikle küresel barışın sağlandığı bir dünya özlemi içindeyiz. Aynı şekilde Afrika kıtasının da savaşlarla, çatışmalarla kıtlıkla, açlıkla anılmasından da son derece rahatsız olduğumuzu ifade etmek istiyorum."
Kaynak : Anadolu Ajansı
SON VİDEO HABER
Haber Ara