Amerika'dan CAIR'e casusluk suçlaması

Leyla Ebumellal / TIMETURK

Amerika'da aşırı sağcılar tarafından yayımlanan Müslüman Mafya isimli bir kitap Kuzey Amerika'da yaşayan Müslüman azınlığın sivil haklarını savunan en önemli sivil toplum örgütlerinden biri olan CAIR'i kongre üyelerinin ofislerinde casusluk tohumları ekmekle suçladı. Kitap CAIR'in bu ofislerde Müslüman stajyerler yerleştirerek Amerika'nın izlediği politikayı değiştirtmeyi hedeflediğini iddia etti. Bu iddialar üzerine dört kongre üyesi konunun soruşturulmasını talep ederken diğer kongreleri bunu 'ırkçılık' olarak vasfederek kınadı. Kitabın yayımlanmasının ardından kısa bir süre sonra CAIR'in kurucu üyelerinden biri ölüm tehdidi aldı.

Kongre'deki cumhuriyetçi üyelerden dördü Amerika adalet bakanlığından, Amerika-İslam ilişkileri konseyi CAIR'in, kongre üyelerinin ofislerinde genç stajyer casuslar yerleştirmeye çalıştığı yönündeki suçlamalarını araştırmasını talep etti. Ayrıca vergi dairesinden, bu kurumu vergi ödemekten muaf kılan kanunun yeniden gözden geçirmesini istedi.

Amerika-İslam ilişkileri konseyi CAIR hakkındaki bu suçlamalar bir grup tutucu sağcının yayımladığı 'Müslüman Mafya: Amerika'yı İslamlaştırma komplosu kuran gizli dünya' kitaba istinaden geldi.

Kitap, Müslüman kılığına girdikten sonra CAIR'de gönüllü eğitmen olan Chris Jobatz'ın (yazarın oğlu) hikayesini anlatıyor. Jobatz elinde CAIR'den evrak ve bildiriler olduğunu, bunların arasında senelik planın da yer aldığını bu planda şöyle dendiğini iddia etti; 'hedeflerimiz arasında Amerikan Müslümanlarının hayatına etki eden siyasetlerin çizilmesinden sorumlu; adalet, istihbarat ve ulusal komitede yer alanlar başta olmak üzere kongre üyelerine tesir etmek yer almaktadır.'

Kitapta yer alan bu iddialar adalet bakanlığından dört kongre üyesini, bu komitelerde Müslümanlardan casuslar yer alıp almadığının soruşturulmasını talep etmeye itti. Ayrıca CAIR'i Hamas'a yakınlıkla suçladılar. Kitabın yayımlanmasından sonra ise bu hafta CAIR'in kurucu üyelerinden bir tanesi öldürülme tehdidi aldı.

Arizona'dan cumhuriyetçi kongre üyesi Trent Franks şöyle dedi; 'bazı şahısların ve grupların etki etmek için kongre üyelerinin bürolarına girip güvenlik tehditlerine karşı koyma yolumuzu ve siyasetlerimizi değiştirme girişimleri endişe vericidir.'

Suçlamalar 'ırkçılık' olarak nitelendirildi

Öte yandan kongreden başka üyeler bu suçlamaları kınayarak 'ırkçılık' olarak nitelendirdi. İçlerinden biri şöyle dedi; 'tüm kongre üyelerinin büroları Amerika'nın çevresinden Washington'a gelen ve maddi bir karşılık almadan çalışan Müslüman genç stajyerlerle dolu. Bu stajyerler yasama kolu çalışmasının ayrıntılarını görmek için nadir bir fırsat ele geçirdiklerini düşünüyor. Aralarından birçoğu da ileride kongrede vazife alıyor.'
Orada; kongrede yüzlerce Müslüman çalışan olduğuna işaret edilmektedir. Hatta birçoğunun tabi olduğu bir de kulüp bulunmaktadır.

Diğer yandan Amerika-İslam ilişkileri konseyi CAIR'den İbrahim Hooper; 'tüm azınlıklar ve hizmet kurumları siyasete etki etmek istiyor. Amerikan Müslümanlarını ilgilendiren güvenlik politikalarıdır. Bu suçlamalar başka bir azınlığa yapılsaydı bu suçlama için 'ırkçı' denirdi.
CAIR'in ABD'nin güvenlik tehditlerine karşı muamelesini değiştirmede savunduğu, konseyin Patriot kanununun belli bentlerine muhalefet etmesidir ki bu eleştirilerin aynılarını ABD hakkında insan hakları grupları da sunmaktadır.

Amerikan basını, genel eğilim bu suçlamaların ironik olduğu yönünde olmasına karşın radikal sağ tarafından çıkarılan ve Müslümanlar hakkında şüpheleri artırmayı hedefleyen bu tartışmayı örtmeye kalktı. Bu şüphe artırma yönteminin aynısı Soğuk Savaş döneminde gerçek ve kurgusal komunist eğilimleri olanlara karşı da kullanılmıştı.

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi anlamına gelen CAIR, 1994 yılında kurulmuş olup Kuzey Amerika'da yaşayan Müslümanların sivil haklarını savunan en önemli sivil toplum örgütlerinden biridir. Merkezi Washington D.C'de bulunan ve başkanlığını Nihad Awad'ın yaptığı CAIR, misyonunu "Müslümanların sivil haklarını korumak ve İslam'ın anlaşılmasını desteklemek" olarak belirlemiştir. Bu amaçla birçok Amerikalı Müslümanın hukuki olarak haksız yere taciz edilmesine karşı ulusal kampanyalar yürütmektedir. Bu süreçte medyayı oldukça etkin bir şekilde kullanmaktadır.

Amerika'dan CAIR'e casusluk suçlaması

Amerika'da bir kitap Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi CAIR'i casuslukla suçladı. Dört kongre üyesi konunun araştırılmasını isterken başka üyeler bu suçlamayı kınadı.