Dolar

34,8663

Euro

36,6684

Altın

3.029,32

Bist

10.070,45

Avrupa'nın Aydın Doğan hayranlığı

Avrupa Birliği (AB) Sanayi Komiseri Günther Verheugen, basın özgürlüğünün baskı altında olduğu bir ülkenin Avrupa Birliği'nde yeri olmadığını ifade etti.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-10-13 14:26:00

Avrupa'nın Aydın Doğan hayranlığı
Nevzat Çiçek / TİMETURK

Önceki gün Köln'de dünyanın en büyük gıda fuarı olan Anuga'nın açılışına katılan Verheugen, fuarda yaptığı konuşmada, Doğan Grubu'na verilen cezayı kınadı. Tarım Bakanı Mehdi Eker'in de katıldığı törende Verheugen, Doğan Grubu'na verilen rekor cezaya da değindi. Verheugen, şunları söyledi:

“Anuga'ya gelirken AB'nin Türkiye ile ilgili 'ilerleme raporu'nu okudum. Raporda hem Türkiye'nin olumlu çalışmaları, hem de basın özgürlüğü ve Kıbrıs ile ilgili olumsuz gelişmeler mevcut. Türkiye'de medya ve basın özgürlüğü tehlikededir. Doğan Medya'ya sadece ekonomik bir ceza verildiğini düşünmüyoruz. Tersi iddia edilmesine rağmen yapılanların siyasi olmadığına inanmak güç. AB açısından basın özgürlüğü çok önemli kriter. Türkiye şunu iyi bilmeli: Basının baskı altında olduğu bir ülkeyle yapılan müzakereler zor biter. Doğan Medya'ya verilen ceza düzeltilmeli.” Verheugen bunu söylerken oldukça geç kaldı. Çünkü Almanya'da 11 milletvekili mart 2009 tarihinde Alman Parlamentosu'nun Doğan'a verilen cezayı Avrupa Birliği Parlamentosu'na taşımasını istemişti.

Alman Parlamentosunda, 2002 AK Parti Hükümeti Türkiye de Hükümet çalışmalarına başladıktan sonra Alman Federal Parlamentosunda toplam olarak 148 adet Türkiye aleyhine soru önergeleri çeşitli Partilere mensup milletvekilleri tarafından verildi. Buna karşın TBMM’de ise son yedi yılda Almanya ile ilgili çok az soru önergesi verildi. . 27 mart 2009 tarihinde 16/12530 numara ile Sol ve Yeşiller Partisi’ne mensup on milletvekili tarafından verilen Türkiye’deki basın özgürlüğü ile ilgili soru önergesinde Alman Hükümeti’nin Aydın Doğan’ın sahibi olduğu Doğan Yayın Holding’e verilen ceza üzerine Federal Hükümet en kısa zamanda bu konu üzerine AB Parlamento’sun da gereken soru önergeleri vererek bu tip faaliyetlerin Türkiye de durdurulmasını sağlanması isteniyor. .
Almanya’nın 2002 yılından itibaren Türkiye’ye olan bakış açısını ciddi şekilde değiştirmesi ve Türkiye’nin AB üyeliğine karşı geliştirdiği olumsuz tavrı Almanya Parlamentosu’nda Türkiye aleyhine verilen soru önergelerinde net bir şekilde ortaya çıkıyor. Ergenekon Operasyonu ve Aydın Doğan’ın sahibi bulunduğu Doğan Yayın Holding’e kesilen 826 milyon TL’lik cezadan sonra konuyu Alman Parlamentosu’na soru önergeleriyle taşıyan milletvekilleri Türkiye’nin AB nezdinde durdurulmasını istedi. 27 mart 2009 tarihinde 16/12530 numara ile Sol ve Yeşiller Partisi’ne mensup on milletvekili tarafından Türkiye’deki basın özgürlüğü ile ilgili verilen soru önergesinde Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığı, Doğan Holding’e kesilen cezanın bunun göstergesi olduğu ifade edildi. Soru önergesinde yalan-yanlış bilgi olarak Ergenekon Soruşturması çerçevesinde bir çok gazete ve televizyonun arandığı ifade edilerek bu durumun durdurulması isteniyor.

Doğan Holding’e verilen cezadan bilginiz var mı?

27 Mart 2009 tarihinde verilen soru önergesinde kısaca şu bölümlere değinilerek bu durumun durdurulması isteniyor: … "Bizim de gözlemlediğimiz Ergenekon Davasında Bir çok gazete ve TV stüdyoları aranmış ve Hükümet aleyhi haber yapan ve şu an ki AKP Hükümetinin görüşlerine ters düşen Kişiler tutuklanmış ve göz altına alınmıştır… Federal Hükümet acaba ilişki içinde olduğu Türk Hükümetinle aynı görüşte midir? Ergenekon Operasyonu adında yapılan dava organize suç örgütlerinle ve darbe yapmak isteyen kişilerle mücadelenin dışında, acaba muhalefet olan ve hükümet aleyhi haber yapan gazetecilere karşı ve onları sindirmek amaçlımıdır. İfade özgürlüğü Türkiye de acaba var mıdır? Türk Hükümetinin bu tip faaliyetler acaba Federal Hükümet tarafından destekleniyor mu? Denilmektedir. "

Doğan Yayın Holding’e verilen cezadan Alman Hükümeti’nin haberinin olup olmadığının sorulduğu soru önergesinde , cezanın AXEL Springer AG’ye Doğan Holding’in hisselerinin satışından sonra olduğu özellikle belirtilerek Alman Hükümeti’nin bu işten bilgisi olup olmadığı soruluyor. Söz konusu soru önergesinde “Alman Hükümetinin Aydın Doğan Medya kuruluşuna karşı Türk Vergi Daireleri tarafından verilen vergi cezası üzerine ne kadar bilgisi vardır. Bu vergi cezasının Doğan Yayın Holding hisselerinin AXEL Springer AG ye satışından sonra gerçekleşmesiyle ilgili Federal Hükümetinin bilgisi var mı.? Bu ceza bu hisselerin satışınla ilgilimi verildi? …Aydın Doğan’a verilen Vergi cezasının sebebinde, Hükümet aleyhi haberler yapmak ve bu haberler dolayından da Doğan Medyayı susturmak amaçlı böyle bir cezanın verildiği bilinmektedir. Federal Hükümet acaba Türk Hükümetinle aynı görüşte midir? Denilmektedir.

Doğan’a verilen cezayı AB’ye taşıyalım

Soru önergesinin sonuç kısmında konunun AB Parlamentosu’na getirilerek ele alınması isteniyor. Soru önergesinin sonuç kısmında “Türkiye’de Basın özgürlüğünün kısıtlı olduğunu görmekteyiz. Birçok gazeteci 301 madde’den yargılanmış bunların sayısı 2500 ve bunlardan 745 kişisi hüküm yemiştir. Hükümet aleyhi haber yapan birçok gazete ve TV kanallarına Türk makamları tarafından ciddi şekilde baskı yapılmaktadır. Bunun Doğan Yayın Holding gibi Almanya’da da Gazeteleri çıkan basın yayın kuruluşlarında görmekteyiz. Federal Hükümet en kısa zamanda bu konu üzerine AB Parlamento’sunda gereken soru önergeleri vererek bu tip faaliyetlerin Türkiye de durdurulmasını sağlamaktır. Türkiye de İfade özgürlüğü ciddi şekilde çiğnenmektedir.” Denilmektedir.

“ Türk basını da gözetim altında tutulsun”
Alman Parlamentosuna 17.10.2008 tarihinde verilen bir başka soru önergesinde de kapatılan ROJ TV’nin hemen açılması isteniyor. Söz konusu soru önergesinde ABD ve Türk Hükümetinin yaptığı baskılar sonucunda ROJ TV’nin kapatıldığı söylenerek ne zaman açılacağı soruluyor. Söz konusu soru önergesinde şu sorular soruldu:
1-Federal Hükümet acaba ABD ve Türk Hükümetinin yaptığı baskılar sonucunda mı Roj TV’yi kapatma kararı almıştır
2-Federal Hükümet acaba ABD ve Türk Hükümetinin bu

tutumlarınla aynı fikirde midir? ? Bu tutumlar Alman çıkarlarına karşı değil midir.? Kürt Alman Dostluğunu bu yasak ne kadar etkileyecektir, Federal Hükümet bunun farkında mı acaba?

3-Federal Hükümet Almanya da Kürt Basınını gözetim altında tutmaktadır. Acaba Türk Basın kuruluşlarına karşı da yana tavır kullanmakta mıdır?

4-ROJ TV yasağı ne zaman kalkacaktır?

“Almanya vakıflarını kullanarak müdahalede bulunuyor”

Uzun yıllar Almanya’da kalan araştırmacı-yazar Talip Doğan Karlıbel Alman Parlamentosunda verilen soru önergelerinde çok ilginç şekilde ya çifte standart görüldüğünü yada Alman tipi çelişkili ve yalan ifadeler görüldüğünü ifade etti. Karlıbel, bu çelişkiye örnek olarak verilen bir soru önergesini hatırlatarak, “ Türkiyede Lezbiyenler ve Gay Hakları varmı dır “ adlı bir soru önergesinde, Türkiye de bu tip cinsel azınlıkların takip edildiğini ve baskı altına alındığı ifade edilmektedir. “Alman Parlamentosunun Bawyara Eyalet Parlamenterleri ise kendi eyaletlerinde en kısa zamanda Gay ve lezbiyen kulüpleri kapatılmasını çünkü bunun Bawyara’da ki Katolik kilisesine ters düştüğünü dile getirmektedir. Aynı Eyalet Parlamentosu Türkiye de Kürtler ve Aleviler Asimile edilmek isteniyor bunun derhal Federal Hükümet tarafından kınanması lazım derken. Gene aynı eyaletin parlamenterleri Almanya’da yaşayan Türkler için “ en kısa zamanda Asimile edilmeleri lazım “ gibi kendi parlamentolarında soru önergeleri vermişlerdir.” Diyor. Karlıbel, bütün bunların arkasında ise Alman Bilim adamlarının hazırladığı “Yeni Türkiye Projesi” ve Alman Devletinin Ortadoğu da gücünü ve söz hakkını artıracak nedenler bulunduğunu, Almanya’nın bu konuda siyasi vakıflarını kullanarak Türkiye’ye sözde demokrasi dersi vermek istediğini söyledi.Karlıbel, “Alman vakıfları ve onlara finansal destek veren BND ajanları Türkiye de Etki ajanlığı yapmaktadırlar. Umarım Ergenekon savcılarımız kısa süre içersinde bu konulara da el atarlar ve Vakıfları Ergenekon operasyonu dahiline alırlar. Çünkü bütün Ergenekon teşkilatı üyelerinin kısmi şekilde bir Almanya bağlantılarını görmekteyiz” dedi.

Alman Parlamentosun da son dönemde verilen soru önergelerinden bazıları:

28.01.2009 Dosya Nr./ 16/11694 Türkiye de İşkence
13.09.2007 Dosya Nr./ 16/2553 Türkiye de Din özgürlüğü var mı.
06.02.2009 Dosya Nr. / 16/12530 Türkiye de insan hakları ve basın özgürlüğü.
11.12.2008 Dosya Nr./ 16/11248 Türkiye de Sendika hakları var mı.
08.08.2008 Dosya Nr. / 16/10074 Türkiye Ermenistan ilişkileri.
08.08.2008 Dosya Nr./ 16/9956 Türkiye yi Ermenistan ilişkilerinden dolayı kınama dilekçesi.
26.05.2008 Dosya Nr. / 22 2008 Türkiye de Basın özgürlüğü kısıtlanması olduğundan, Türkiye ye kınama mektubu göndermek.
05.10.2006 Dosya Nr. / 16/2736 Türkiye yi Din özgürlüğü konusunda baskı altında tutmak.
05.10.2006 Dosya Nr. / 16/2553 Türkiye de Azınlıkların Dinsel durumları. Ve onları Hakları.
20.08.2008 Dosya Nr. / 16/10101 Türkiye de Gay ve Lezbiyen Haklarının korunması.
13.11.2007 Dosya Nr. / 16/ 7039 Türkiye nin Kuzey Irak Bölgesine girmesini önlemek, ve bununla ilgili Türkiye ye kınama metni vermek.
15.06.2006 Dosya Nr. / 16/1765 Güney Doğu Anadolu bölgesi halkının Kültürel haklarının korunması.
15.06.2006 Dosya Nr. / 16/ 1588 Kürt Azınlığının Haklarının korunması Türkiye de.
02.04.2007 Dosya Nr. / 16 / 4732 Türkiye de Kürt Bölgelerinle ilgili bir Durum değerlendirmesi.
04.07.2008 Dosya Nr. / 16/ 9840 Türkiye de Kürt sorununun barışsal şekilde çözülmesi için Türk Hükümetine baskı yapmak.

SON VİDEO HABER

Beşar Esed'ın kardeşi işkenceci Mahir Esed'ın evi

Haber Ara