Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Bedelli askerlik çözüm olur mu?

Genelkurmay'ın bedelli askerliğe soğuk bakmasının temelinde mali gücün etkisiyle ortaya çıkacak eşitsizlikten çekinilmesi yatıyor. Peki bu sorun nasıl çözülür?

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-10-02 17:15:00

Bedelli askerlik çözüm olur mu?
Gökçe Aytulu'nun yazısı...

Geçen hafta Hakan Günday'ın son kitabından yola çıkarak yazdığım yazı, kendi çapını aşarak bir bedelli askerlik tartışmasına dönüştü. Gelen tepkiler, Türkiye'de bedelli askerlik sorununun ne derece büyük bir kesimi ilgilendirdiğini bir kez daha kanıtlıyordu. Yazının boyutunu aşan tartışma, yeni bir yazıyı zorunlu kıldı.
Başlangıçta belirtmem gereken bir şey var. Gelen e-postalara bakıldığında, bedelli askerlik isteyenler arasında girişimci olup da kurduğu işi yarım bırakmak istemeyenlerin çoğunlukta olduğu görülüyor. Bunların arasında, girişimciliğinin memleket aşkından kaynaklandığını ve bunun da vatana hizmet olduğunu söyleyenler var. Bu sebeple askerlikten muaf tutulmak isteyenler de bulunuyor.

Rasyonel akıl gereği ekonomik bir faaliyetin "vatan aşkı"yla açıklanması kulağa pek inandırıcı gelmese de aynı düşüncenin mevcut zorunlu askerlik sisteminin revize edilmesi gerektiğini düşünmeye engel olmadığını da söylemeliyim. Öyle anlaşılıyor ki buradaki kıstas eşitlik olmalı.

Dövizle askerlik ve eşitlik

Genelkurmay'ın bedelli askerliğe soğuk bakmasının temelinde, ekonomik gücün etkisiyle ortaya çıkacak eşitsizlikten çekinilmesi yatıyor. Ancak bedelli askerlik isteyenler haklı olarak yurtdışında çalışan Türkiye vatandaşlarının yararlandığı 21 günlük dövizle askerlik sisteminin hali hazırda benzer bir durumu yarattığını iddia ediyor.

Nitekim bir okuyucu şöyle diyor: "Yurtdışında çalışan ve hayat düzenini kuran vatandaşlarımızı düşünerek çıkarılmış olan ‘dövizle askerlik' yasasından gurbetçilerimiz gibi bütün insanlarımızın da yararlanabilmesini talep ediyoruz. İlk bakışta bu talebimiz, bazıları için, anayasamızdaki ‘eşitlik' ilkesine aykırı olarak görülebileceği ihtimalinin farkındayız. Fakat biz bu talebimizi dile getirirken, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve bütün diğer koşulları göz önüne alıyoruz."

Buradan anlaşılıyor ki bedelli askerlik palyatif bir çözüm olsa da eşitsizlik sorununun giderilmesi için uzun vadede köklü bir revizyon gerekiyor. Okuyuculardan bu konuya farklı ve ilginç bir yorum getiren Cüneyt Eyin ise eşitsizliğin önlenmesi için şu önerileri yapıyor:
"Ya herkes 12 ay yapmalı askerliğini ya da herkes 6 ay yapmalı. Fakat bir gerçek var ki artık bu adaletsizlik bitmeli. Savaş veya seferberlik anında muhakkak ki vatandaşın vazifesidir askerlik yapmak fakat barış zamanında, hizmetçilik yapmanın neresi vatani görevdir onu çıkarabilmiş değilim. Askeri gazinoda paşa eşlerine garsonluk yaparak, terörün ya da suçun olmadığı bir bölgede dağın başında soğukta, üstelik de boş G-3 ile nöbet tutarak nasıl hizmet ediyoruz memleketimize ben bunu çözebilmiş değilim. TSK destek hizmetlerini outsource etmelidir artık. Özel ya da yarı özel şirketler ile inşaat, temizlik, yemek gibi faaliyetlerini organize etmelidir. ABD'de güvenlik hizmetleri bile çoğu yerde özel şirketlerce verilebilmektedir. Blackwater gibi kuruluşlar önemli pozisyonlarda savaşmakta ya da korumalık yapmaktadırlar. Artık bunlar sorgulanmalıdır...
Unutulmamalıdır ki esas sorun bir şeyin sizde olmaması değil, başkasında varken sizde olmamasıdır. Nasıl ki 15 ay askerlik yapan adam 6 ay yapanı gördüğünde rencide oluyorsa, 1 aydan kısa askerlik hali hazırda yapılırken, paralı askerliğin şehit ailelerine nasıl açıklanacağını düşünmek abestir. Şehit aileleri en değerli varlıklarını vatan için verdikten sonra nasıl kenara itilir, nasıl en önemli ekonomik destekleri görmezler, pozitif ayrımcılığın her türlüsüne tabi tutulmazlar, bunlar açıklanmalıdır. Bu ülkede depreme karşı binalara zorunlu DASK sigortası yapılırken, görev sebebiyle ölüm ihtimali olan her askere neden primi bütçeden karşılanacak biçimde zorunlu hayat sigortası yapılmaz. Biraz da bunlar açıklanmalıdır."

Tartışmak mümkün

Blackwater'ın Irak'taki yolsuzlukları ve sivil halka zararı bu derece tartışmalıyken, askeri durumların "outsource" edilmesi pek akılcı görünmese de Eyin'in yorumunun üzerinde durulması gereken pek çok noktayı işaret ettiği de ortada. Örneğin askeri gazinolardaki hizmetler vb. "outsource" edilmesi gibi öneriler tartışılabilir.
Sanırım kimseyi askerlikten soğutmadan mevcut sistem üzerinde tartışmak da mümkün.

(Referans)
SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara