Eğitimde başarının ilk adımı
Okulun ilk yıllarında akademik başarıdan çok çocuğun okulu sevmesi, uyum ve ortamdan hoşlanması önemli.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-09-27 11:27:00
ÇÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Filiz Yurtal; “Çocuğu ailesi, geldiği sosyal çevre ve kültürünü dikkate alarak değerlendirmeliyiz. Ailelerin çocuklarına gösterecekleri sevgi ve sabır, süreci daha keyifli ve kolay hale getirecektir” dedi.
Okulun ilk yıllarında akademik başarıdan çok çocuğun okulu sevmesi, uyum ve ortamdan hoşlanmasının önemli olduğu bildirildi. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Eğitim Fakültesi Sınıf Ö ğretmenliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Filiz Yurtal, okulun ilk yıllarının, çocuğun gelişiminde önemli bir etkiye sahip olduğunu söyledi. Okulda uyulması gereken kurallar, yerine getirilmesi gereken görevler, yeni arkadaşlar ve öğretmenlerin, çocukların alışma güçlüğü çekeceği gelişmeler olduğunu belirten Yurtal, birinci sınıfta geçirilen yaşantıların, öğrencilerin hem okul başarılarını hem de sosyal yaşamlarını olumlu ya da olumsuz etkilediğini vurguladı. Yurtal, okula uyum sağlamada aile ve öğretmenin çocuğa vereceği desteğin, eğitimde ilk adımı kolaylaştıracağına işaret ederek, “Yapılan bir araştırma, birinci sınıf çocuklarının okul çalışmalarından altıncı sınıf çocuklarına göre daha fazla hoşlandıklarını göstermektedir. Bu da okulun ilk yıllarının önemini ortaya koymaktadır” dedi.
Bu durumun, çocuğun eğitiminin ilk yıllarında önem verilmesi gereken bazı noktaları işaret ettiğini bildiren Yurtal, şöyle konuştu:
“İlk yıllarda akademik başarıdan çok çocuğun okulu sevmesi, okula uyum sağlaması ve okul ortamından hoşlanmasını önemli hale getirmek gerekir. Çocuk bunu başardığı zaman akademik başarı da arkasından gelecektir. Eğitim öğretime hazırlık çalışmalarının önemine ilişkin yaptığımız araştırma sonuçları göstermektedir ki; okula başlarken hazırlık çalışmalarının yapılması okulun ilk gününden veli ve çocukların, okula karşı olumlu izlenimler edinmesine, öğretmen ve öğrencilerin birbirlerini yakından tanımasına, öğrencilerin kendilerini daha güvende hissetmelerine ve okulda daha rahat hareket etmelerine katkıda bulunduğunu göstermektedir.”
Yrd. Doç. Dr. Yurtal, öğrencilerle birlikte yapılan etkinliklerin, okulun hem eğlenceli bir yer olarak algılanmasını sağladığına hem de öğrenci ve öğretmen ilişkisini arttırdığına dikkati çekerek, “Ayrıca uygulamalara velilerin de katılmış olması hem veli öğretmen ilişkisini artırmakta, hem de velilerin birbirlerini tanımalarını sağlamaktadır” dedi. Yurtal, çocuğun okula uyum sağlamasında aile ve öğretmenin tam desteği gerekli olduğunu ifade etti.
ÖĞRETMEN VE AİLELERE MESAJ
“Her çocuk aynı değildir” diyen Yrd. Doç. Dr. Filiz Yurtal, okula yeni başlayan çocuklar konusunda öğretmenlere şu uyarılarda bulundu: “Çocuğu ailesi, geldiği sosyal çevre ve kültürünü dikkate alarak değerlendirmeliyiz. Her yeni başlangıç kaygı ve heyecan yaratır. Okula başlamanın çocuk açısından duygusal yönüne dikkat etmeli ve onlarla ilk karşılaşmanın etkisini göz ardı etmemelidir. Kibar ve destekleyici karşılama bu etkiyi olumluya çevirir. Okula uyum bir günde oluşmaz. Yavaş yavaş alıştırarak yapılan etkinliklerle çocuk okula alıştırılmalıdır.” Yurtal, çocukları en iyi ailelerin tanıdığını ve çocuğun başarısı için öğretmen-aile ilişkisinin önemine dikkati çekerek, aileleri de şöyle uyardı: “Yeni ortama alışmada çocukların ailelerinin desteğine ihtiyacı vardır. Ailelerin çocuklarına gösterecekleri sevgi ve sabır, süreci daha keyifli ve kolay hale getirecektir. Anne babalar çocuğunun okula hazır olduğunu düşünseler bile, okula yeni başlamanın çocuğun hayatında büyük bir değişiklik yaratacağını unutmamalıdır. Aileler çocuğun sadece zihinsel olarak değil duygusal ve sosyal olarak da hazır olması gerektiğini unutmamalıdır.”
Emniyet Müdürlüğü’nden öğrencilere ‘uyarı’ broşürleri
Iğdır Emniyet Müdürü Mustafa Aydın, okulların açılmasıyla birlikte öğrencilere, üzerinde çeşitli konularda uyarıların bulunduğu 2 bin adet broşür dağıttıklarını belirtti.
Emniyet Müdürlüğü binasında basın mensuplarına öğle yemeği ikram eden Emniyet Müdürü Mustafa Aydın, çeşitli açıklamalarda bulundu. Basın mensuplarından bazı isteklerde bulunan Aydın, özellikle haber yaparken Iğdır'ın hassasiyetinin göz önünde bulundurulması gerektiğini kaydetti. Okulların açılmasıyla birlikte öğrencilerin daha dikkatli olmaları için bazı çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Aydın, “Öğrencilerimize Toplum Destekli Şube Müdürlüğümüz tarafından üzerinde ‘tanımadığınız kişilere kapınızı açmayınız, tanımadığın kimselerden yiyecek almayınız, onlarla hiçbir yere gitmeyiniz’ gibi konuların işlendiği 2 bin adet broşür dağıttık. Ayrıca bazı velilerimizi de konu hakkında bilgilendirerek daha duyarlı davranmaları isteğinde bulunduk” dedi.
Depremde hasar gören okulda eğitim
Tunceli’nin Pülümür ilçesinde, 6 yıl önce meydana gelen depremde hasar gören ve 133 öğrencinin eğitim gördüğü Dede Korkut İlköğretim Okulu onarılmayı bekliyor. 12 derslikli ilköğretim okulu, 2003 yılında meydana gelen 6.5 şiddetindeki depremde hasar gördü. Pülümür Kaymakamı Deniz Pişkin, Tunceli Valiliği’ne gönderdiği yazıda, söz konusu okul binasının bugüne kadar onarım görmediğini bildirerek “Pülümür’ün aktif deprem kuşağında yer alması göz önüne alınarak, hasarlı olan yerlerin kontrolü ve onarımı için ilgili birimlerce dayanıklılık testinin yapılması ve Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü’nün 9 Ocak 2007 tarihli raporunda belirtilen hasarlı yerlerin onarılması ve tekrar kontrolü konusu bildirilmiş, ancak okulun onarımı yapılmamıştır” dedi.
Öğretmen açığı var ama dersler boş geçmeyecek
Bursa'da ideal 30'ar kişilik sınıflar için 4 bin dersliğe ihtiyaç duyuluyor. Hazırlanan eylem planlarıyla öncelikle sınavlardaki başarının artacağını belirten İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar, önemli bir öğretmen açığının bulunmadığını, derslerin boş geçmeyeceğini söyledi. Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar, kaliteli eğitim için bir dizi tedbir aldıklarını vurguladı. Gülsar, 30 kişilik sınıf ve tekli eğitim sistemi hedefi kapsamında 4 bin dersliğe ihtiyaç olduğunu kaydetti. Ekonomik kriz yüzünden hayırseverlerin artık eskisi gibi okul yaptırmadığını belirten Gülsar, “Eğitime yüzde 100 destek kapsamında hayırseverlerin yaptırdığı okul inşaatları durma noktasına geldi” dedi. Öğrencinin başarılı olmasının sadece okula bağlı olmadığını ifade eden Gülsar, velilerin çocuğun her türlü problemini öğretmenine aktarmasında fayda olduğunu da kaydetti. Gülsar, “Özellikle büyükşehirlerde veli, öğrencisiyle yakından ilgilenmeli. Başlattığımız yeni uygulamayla öğrencilerimizin sorunlarını aile ile işbirliği yaparak aşacağız” dedi. Öte yandan Türk Eğitim-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu, şehirde meslek lisesine kayıt yaptırmak isteyen 10 bin öğrenci olduğunu, ama bu okullardaki yer sıkıntısından dolayı bir türlü kayıt yaptıramadıklarını söyledi. Türkoğlu, yoğun talep karşısında meslek liselerinin ikili öğretime geçmek durumuyla karşı karşıya kaldığına işaret etti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara