Dolar

34,8685

Euro

36,8030

Altın

3.050,63

Bist

10.105,59

Alman Sosyolog: Türkiye AB'ye, AB Türkiye'ye muhtaç

Almanya Karlsruhe Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Andrea Kronenthaler (Hatice Özdemir), coğrafi konumu ve yetişmiş insan gücü potansiyeliyle Türkiye'siz bir Avrupa Birliği (AB)'nin, Avrupa ülkelerindeki bazı birlikteliklerinde zorluk çekeceğini belirtti.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-09-27 17:25:00

Alman Sosyolog: Türkiye AB'ye, AB Türkiye'ye muhtaç

Dünya barışı için Türkiye'nin AB'ye, AB'nin de Türkiye'ye muhtaç olduğunu vurgulayan Andrea Kronethaler, Anadolu coğrafyasının coğrafi yapısının Asya ile Avrupa kıtasını bağlamada tutkal olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin 2000 yılından itibaren Avrupa kıtasında ekonomik potansiyeli ve yetişmiş insan gücüyle en fazla gücünü hissettiren ülke olduğunun altını çizen Kronenthaler, Anadolu insanının Avrupa ile Avrupalıların Anadolu insanıyla entegre olmada hiç sıkıntısının olmayacağını dile getirdi.

Kronenthaler, Almanya'da seçim çalışmalarını izlemek için Berlin'e gitmeden önce Türkiye AB ilişkileriyle ilgili Cihan Haber Ajansı'na açıklamada bulundu.

Önümüzdeki çeyrek yüz yıl içinde Türkiye'nin başta Avrupa ve dünyanın en güçlü ülkesi olacağını kestirmek için medyum olmaya gerek olmadığına işaret eden Kronenthaler, güçlü olmasının yolunun da hızlı demokratikleşmeden geçtiğini söyledi.

Kronenthaler, "Bir sosyolog olarak Türkiye'siz AB hayal edemiyorum. Konumunda güçlü olması için Türkiye'nin AB, AB'nin de Türkiye'ye ihtiyacı var. Dünya küresel ekonomik krizde savrulmalar yaşadı. Dünyada en savrulma yaşayan ülke ise Türkiye. Sebebi ise kuvvetli iç pazar dinamiği ile sağlam aile yapısı. Avrupa insanının Türk aile yapısından alacağı çok büyük dersler var. Aile yapısı kuvvetli olunca artçı sarsıntılar fazla etkili olmuyor. 80 milyon Almanya'nın 20 milyonu emekli." diye konuştu.

TÜRKİYE'NİN AVRUPA İLE HIZLI ENTEGRASYONU DEMOKRATİKLEŞMEDEN GEÇER

Eşinin de Türk olduğunu hatırlatan ve AB entegrasyonda başta din olmak üzere hiç bir sıkıntının olmayacağına vurgu yapan Kronenthaler, sorunun temelinde doğu ve batı insanında günü birlik egoistçe yaşama tutkusu olduğuna dikkat çekti.

Kronenthaler, Türk insanının 1960 yılında Almanya'ya işçi olarak geldiğinde birinci kuşağı yaşadığı topluma entegre olmada yaşadığı sıkıntıları ikinci ve üçüncü kuşağın yaşamadığını ifade etti.

Demokratikleşmenin hızlanmasıyla birlikte AB'nin Türkiye'ye, Türkiye'nin de AB'ye entegre olmasının kolaylaşacağını vurgulayan Kronenthaler, batının doğu insanının samimiyeti ve doğallığına doğu insanının da Avrupa'nın bilgisi, üretimi ve özgür düşünme geleneğine ihtiyacı olduğunu kaydetti.

Kronenthaler, şunları söyledi: "Türkiye, demokratikleşmesini kısa sürede tamamlarsa önümüzdeki 25 yıl içinde Avrupa ülkesini her alanda şekillendirecek ülke. Kuvvetli iç dinamiği ve aile bağındaki potansiyeliyle AB Türkiye'yi yanına almak zorunda. Bunu 2 yıl sonra AB ülkeleri daha sesli dillendirecek. Reformlar batı insanıyla doğu insanını kaynaştırmasını kolaylaştıracak. Bir Alman Alanya'ya da, Afyonkarahisar Emirdağlılar toplu bir şekilde Belçika'da ve Burdurlular Duesseldorf'ta gönül rızasıyla yaşıyorsa kaynaşma olmuş demektir."

Kronenthaler, demokratikleşmenin hızlanması için Avrupa Parlamentosu'nda Türk asıllı milletvekilleri Vural Öger, Reha Denemeç, Nihat Eski, Hüseyin Gören, Emine Özkara, Turgut Tektaş, Fadime Örgü, Fatma Koşer Kaya, Sema Ramazanoğlu, Hakkı Keskin, Murat Kalmış, Nebahat Güçlü, Hüseyin Saraç ile Almanya Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir gibi politikacıların sayısının artması gerektiğinin üzerinde durdu.

(CİHAN)

Haber Ara