Erdoğan: Açılım hazmede hazmede
Princeton Üniversitesinde konuşan Erdoğan, "Demokratik açılım"dan Ermenistan, Irak ve AB ile ilişkilere kadar bir çok konuda açıklama yaparken İslami terör ifadesine sert çıktı.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-09-24 11:15:00
Başbakan Erdoğan, Princeton Üniversitesinde verdiği konferansta, Türkiye'nin Irak ile olan ilişkilerine değindi.
Erdoğan, yılda bir kez başbakan düzeyinde, bunun dışında ayrıca daha alt seviyede görüşmelerin yapıldığını dile getirdi. Irak'ın bir an önce toparlanması gerektiğine inandıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, aksi taktirde Irak'ın teröre zemin oluşturan bir ülke konumuna düşebileceğini söyledi.
Irak'ın toprak bütünlüğünü çok önemsediklerini ve bunun korunması gerektiğini ifade eden Erdoğan, yeniden barış içinde bir düzene kavuşması gerektiğini söyledi.
İran ile ilişkileri de değerlendiren Erdoğan, bu ülke ile de Türkiye'nin olumlu ilişkilerinin bulunduğunu ve karşılıklı faydaya dayalı bir münasebet olduğunu kaydetti.
İSLAMİ TERÖR İFADESİ
İçinde bulundukları Medeniyetler ittifakı anlayışında, yaratılanı, yaratandan ötürü seven bir anlayışının yattığını dile getiren Başbakan Erdoğan, özellikle terör döneminde bazı kesimlerin "İslami terör" gibi ifadeleri kullandığını, bunun " çok çirkin, kabullenilemeyecek bir yaklaşım" olduğunu söyledi. '
Erdoğan,"İslam, terörü asla kabul etmez. Çünkü İslam'ın kelime anlamı barıştır. Barış çerçevesinde bir medeniyet oluşturmuş olan din, insanın ölümüne müsaade eder mi? Hiçbir semavi din insanların ölümüne müsaade etmez. Bunu ne Hristiyanlık'ta ne Musevilik'te görürsünüz" dedi.
TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ
Türkiye'nin AB ile ilişkilerine de değinen ve 50 yıl önce başvuru yapıldığını anımsatan Başbakan Erdoğan, "Kapısında bu kadar bekletilen başka ülke AB'de yok. Acaba niye bu kadar bekletiyorlar?" diye sordu.
Kabul edilen bazı ülkelerle Türkiye'yi kıyasladığını, bu ülkeler ile Türkiye arasında çok çok büyük mesafeler bulunduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "ancak sudan bahanelerle maalesef devamlı Türkiye'nin ötelendiğini" söyledi.
Türkiye'deki kamuoyu yoklamalarında AB'ye desteğin düştüğünü ifade eden Erdoğan, "bir zamanlar bir şarkı mıydı, türkü müydü bir şey vardı bilmiyorum, 'Adaletin bu mu dünya' diye. Böyle bir noktaya getirdiler. Adalet istiyoruz, burada da adalet" diye konuştu.
DEMOKRAKTİK AÇILIM
Başbakan Erdoğan, daha sonra katılımcıların sorularını yanıtladı. Demokratik açılıma yönelik soruyu yanıtlayan Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bizim bu demokratik açılımımız aslında salt veya bütünüyle Kürt sorununu kapsayan bir adım değil. Biz partimizi kurduğumuz zaman, programımız içinde adına ister Kürt sorunu, ister Doğu, Güneydoğu sorunu deyin, ülkemizde böyle bir sorun var diyerek, buna iki sayfa ayırıp, bunu anlatmıştık.
Şimdi geldiğimiz noktada demokratik açılım ile biz sadece Kürt vatandaşlarımızın sorunlarını değil, bizim ülkemizde 30'u aşkın etnik unsur var. Hepsinin kendine göre sorunları var. Ama birinci derecede nedir derseniz, birinci derecede terör sorunu var. Alevi vatandaşlarımızın kendine ait sorunları var. Bununla ilgili de çalıştay yaptık. Bunun yanında azınlıkların sorunları var. Bunların üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Nitekim bir ay kadar önce ben ülkemizin azınlıklarıyla bir araya geldim. Dini grupların temsilcileriyle bir araya geldim, onlarla görüşmeler oldu. Tabi bazı sorunları bize bildirdiler. Bunların da çözümüne yönelik adımlar atmamız gerekiyor. İşsizlik sorunu var. Yani tüm sorun alanlarına bizler eşit mesafedeyiz. Ve Kürt meselesi de bunlardan bir tanesi. Bu şekilde bir yaklaşım sergiliyoruz ve kararlı bir şekilde bunların üzerine gideceğiz.
Biz geldiğimizde 'devlet televizyonun da niçin kürtçe yayın yapılmıyor' deniyordu. TRT-6'yı tamamen Kürtçe yayına ayırdık. 24 saat yayın yapıyor. Önce feveran edenler vardı, şimdi iletişim daha rahat oldu. Bilbordlara Kürtçe de konuluyor. Anne evladıyla cezaevinde rahat görüşemiyordu, şu anda serbest görüşebiliyor. Kendi ana dilini öğrenmesi için kurs açılması konusu... serbest bıraktık. Şu anda kendi ana dillerini öğrenme noktasında kurs kurabilir ve öğrenebilirler, herhangi bir sakınca yok. Bu adımlar atıldı. Önce çok farklı yaklaşımlar, daha sonra baktık ki aynı ilgiyi göstermiyorlar, 'devlet bu işi üstlensin' diyorlar. Şimdi yeni bir adım atıldı. Üniversitede enstitü, Kürtçe'nin öğretilmesi konusu da yine atılan adımların içerisinde. Burada hesabımız şudur; kısa, orta ve uzun vadeli olarak bütün bu demokratik açılım sürecinin çalıştırmayı hedefliyoruz. Yani hepsini bir anda derseniz. Bu tabi mümkün değil, hazmede hazmede, hazmettire hazmettire bu süreci devam ettirmemiz lazım."
TÜRKİYE-ERMENİSTAN İLİŞKİLERİ
Türkiye'nin komşularıyla sıfır problem politikasının, diploması anlayışının temelini oluşturduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin daha önce dört bir yanındaki komşularıyla farklı sorunlar yaşadığını ifade etti.
Türkiye'nin bazı komşularıyla "dargın olduğunu, hatta tehdit oluşturan noktalara geldiğini anlatan Başbakan Erdoğan, düşman değil dost kazanma anlayışında olduklarını bildirdi.
Türkiye-Ermenistan sorununa da değinen Erdoğan, şunları söyledi:
"Türkiye-Ermenistan arasında şu anda farklı bir şekilde hassas bir yan var. İsviçre'nin araya girmesiyle attığımız bu adımla şu anda çok önemli bir noktaya gelinmiş vaziyette ve burada ön yargılar öne çıkmazsa, iç siyaset düşünülerek adım atılmazsa, inanıyorum ki parafe edilmiş olan şu andaki anlaşma zabıtları parlamentoya gönderilecektir. Ayın 10 veya 11'i gibi bu adımlarda atılmış olacaktır. Tabi bütün olay geliyor... İç siyasette ne durumdayız?"
Şiir okuduğu için hapis yattığını anlatan Başbakan Erdoğan, siyaset yapmaya devam ettiğini söyledi.
Erdoğan, "Fikirden, düşünceden, bunu yaygınlaştırmaktan dolayı içeri girmek önemli. Şiir okudum diye hapse girdim. Hırsızlık, sahtekarlık, dolandırıcılık yapmıyorum. Sadece şiir okudum" dedi.
Sözü yeniden Türkiye-Ermenistan ilişkilerine getiren Başbakan Erdoğan, ilişkilerin normalleşmesi yönünde önemli adımlar atıldığını söyledi. Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı:
"Ama bu adımlar atılırken bana göre Ermenistan Cumhurbaşkanı Türkiye'de yapılacak olan Ermenistan ve Türkiye milli maçına 'gelirim, gelmem' gibi yaklaşımları göstermemesi lazım. Geçenlerde gazeteciler aynı şekilde sordu 'Ne düşünüyorsunuz' diye. Bende sadece şu cevabı verdim. 'Bizim Cumhurbaşkanımız Sayın Gül, Türkiye Ermenistan milli maçını izlemeye gitti' dedim. Verdiğim cevap bu. İşte ön yargıları ortadan kaldırmak... Eğer bir mütekabiliyet varsa Türkiye'nin Cumhurbaşkanı oraya rahatlıkla gidebiliyorsa, O da rahatlıkla Türkiye'ye gelebilmelidir. Yani bunun için 'şunu yaparsan gelirim' demek bana göre uluslararası diplomasi de artık çöpe atılmış olan bir anlayıştır. Nitekim biz bu ülkeyle komşuluk ilişkilerini karşılıklı saygı çerçevesinde yürüteceğiz."
ZERDARİ İLE GÖRÜŞTÜ
Erdoğan, Pakistan Cumhurbaşkanı Zerdari ile New York'un The Barclay otelinde görüştü.
Çevresinde sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı oteldeki görüşmeye Başbakan Erdoğan ile birlikte Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da katıldı.
Pakistan tarafından ise görüşmede Pakistan Maliye Bakanı Şukat Tarin, İçişleri Bakanı Rehman Malik ve Dışişleri Bakanı Makhum Şah Mahmud Kureşi hazır bulundu. Görüşmenin başında sadece görüntü alınmasına izin verildi.
Kaynak : Anadolu Ajansı
SON VİDEO HABER
Haber Ara