Netanyahu yine istediğini yaptı
Arap basında bugün üçlü zirveden çıkan sonuç, Afganistan'daki karmaşa karşısında Arapların duyarsızlığı ve UNESCO seçiminde yaşanan siyasi oyunlar gündeme oturuyor.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-09-23 13:41:00
Hamza Muhammed / TİMETURK
Arap basını bugün Netenyahu'nun Washington zirvesinden de karla çıktığından, yerleşim adına hiçbir taviz vermeden müzakerelerin yeniden başlatılması için adım atılmasını sağladığından bahsediyor. Bu bağlamda Netenyahu'nun Amerika'nın gerçek hakimi olduğu ifade ediliyor. Öte yandan Afganistan'da yaşanan istikrarsızlığın birinci derecede Amerika'yı değil Arap ülkelerini ilgilendirdiği, bunun için Arap ülkelerin uzaktan seyretmek yerine etkin bir şekilde hareket etmesinin zorunluluğu dile getiriliyor. UNESCO genel müdürlük seçimlerinin güçlü adayı Faruk Hüsni'nin siyasi oyunlarla seçimi kaybetmesi ise gündemin bir diğer konusu.
Londra'dan yayımlanan El-Kudsu'l Arabi gazetesi bugünkü 'Netenyahu Amerika'nın Gerçek Hakimi' başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; 'Sonunda Filistin başkanı Mahmud Abbas, ABD başkanı Obama'nın da hazır bulunmasıyla BM'nin genel kurul toplantıları aralarında İsrail Başbakanı Netenyahu ile tokalaştı. Bu tokalaşma iki taraf arasında müzakerelerin yeniden başlatılması sinyalleri verdi.
Amerika başkanı da gelecek hafta iki tarafın müzakere takımını, Senatör Mitchell'in önderliğinde barış sürecinin yeniden başlatılması için daha fazla tartışmak için Washington'a çağırmakla pratik olarak müzakere sürecini başlatmış oldu.
Bundan daha önemlisi Amerika başkanı açıkça müzakerelerin başlatılmasından bahsetmenin vaktinin geçtiğini söyledi. Bu aynı zamanda engellerin de çözülmeden aşıldığı anlamına gelmektedir. Yani yerleşimin dondurulması meselesi.
Bu turdan en karlı ve güçlü çıkan Netenyahu oldu. Bütün şartlarını Amerika ve Filistin taraflarına dayattı ve Amerika'nın gerçek hakimi olduğunu, Beyaz Saray'ın Arap bölgesindeki dış siyasetini Beyaz Saray'da oturan ister muhafazakar sağcı Bush ister de Afrikalı siyah Obama olsun kendisinin çizdiğini ispatladı.
AFGANİSTAN'DA İSTİKRAR ÖNCELİKLE BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR
Londra'dan yayımlanan El-Şarku'l Ewsat gazetesi yazarlarından Tarık Hamid 'Afganistan Arapların da Tasasıdır' başlıklı makalesinde şu ifadelere yer veriyor; 'Adetimiz üzere biz Araplar oturmuş Afganistan'da neler oluyor seyrediyoruz. Orada olanları Amerika'nın tasasıdır, onun çıkmazıdır diye değerlendirdik. Bizi Afganistan'a bağlayan herşeyi de acı anılar sınıfına koyduk. Gerçek ise bunun tam aksidir. Afganistan'daki istikrarda Arapların Amerika'dan çok daha fazla menfaati vardır. raporlar Afganistan'a akan finansman bizim bölgemizin fonlarından, silahlar İran'dan. Pakistan'daki komutanların çoğu, bundan daha da önemlisi savaşçıların büyük kısmı Suudi Arabistan'dan, Kuveyt'ten, Mısır'dan, Ürdün'den, Yemen'den, Libya'dan, Tunus'tan, Sudan'dan ya da diğer ülkelerden gitme olsun Arap.
Aynı şekilde Afganistan'ın istikrarsızlığı Pakistan gibi nükleer güce sahip önemli bir ülkeyi tehdit etmektedir. Pakistan sınırında olanlar buna en iyi örnektir.
Afganistan demokrasiden çok istikrara ihtiyaç duymaktadır. Amerikalıların da bunu anlaması gerekir. bunun için Arap ülkeler Afganistan'da istikrarın sağlanması için etkin bir şekilde hareket etmelidir.
Irak boyutunda; Afganistan'la hiçbir alanda kıyaslanması mümkün olmayan bir ülke demokrasi anlayışı altında fakirlikten yakınırken, mezhepçilik ülkede baskınken Afganistan gibi bir ülke ne durumdadır siz düşünün. Buna delil de her türlü hilenin görüldüğü son cumhurbaşkanlığı seçimleridir.
SİYASİ OYUNLAR OLMASAYDI
Mısır'dan yayımlanan El-Ehram gazetesi bugünkü 'UNESCO Vahşi Savaşı'nın Kanıtları' başlıklı yorumunda şu ifadeleri kullanıyor; 'Faruk Hüsni'nin UNESCO'nun yeni müdür seçimlerinde üçüncü tura kadar önde gitmesi sonra da ABD, birçok Avrupa ülkesi ve Latin Amerika tarafından desteklenen Bulgar aday İrina Bokova ile aynı sayıda oy toplaması bu yüksek mevki için ne kadar uygun olduğunun ve güçlü konumunun delilidir. Bu ayrıca doğu Avrupa'dan bazı Avrupa ülkelerinin ve Akdeniz'e bakan Avrupa ülkelerinin, bu görev için gerçekleşen çetin çekişmede kendisine oy verdiğini göstermektedir.
Bu gibi uluslararası uygarlık rolü bulunan örgütlerden siyasi çekişmelerin uzak olması ne kadar iyi olurdu. Öyle ki bu gibi örgütlerin liderliğini o ya da bu ülkeye tabi veya da o ya da bu siyasi konuma sahip kişiler değil hedefleri gerçekleştirebilecek kişiler yapmalıdır.
SON VİDEO HABER
Haber Ara