2001 krizindeki TÜSİAD uyanıkları
Ülkenin 2001 kriziyle kıvrandığı dönemlerde TÜSİAD üyeleri, krizden kendilerine pay çıkarmayı ihmal etmemişler.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-09-18 03:30:00
Ekonominin 2001 kriziyle kıvrandığı dönemlerde Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) üyeleri, krizden kendilerine pay çıkarmayı ihmal etmemişler. Vakit gazetesi, bankalardan aldığı krediyi ödeyemeyen TÜSİAD üyesi ve Feniş Topluluğu Başkanı Sedat Aloğlu’nun, bu durumu bile nasıl kendisine kâra dönüştürdüğünü ortaya çıkaran Danıştay kararına ulaştı.
Mahkeme bilgilerine göre Aloğlu, kriz döneminde ödeme sıkıntısı yaşadığı kredileri için kredi aldığı bankalarla görüşme yaparak 19 Eylül 2003 tarihinde de “Finansal Yeniden Yapılandırma Anlaşması” yaptı. Kanunlara aykırı bir şekilde durumdan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı bilgilendirmeyen Aloğlu, İMKB ve SPK’yı ancak 4 gün sonra, 23 Eylül 2003 tarihinde bilgilendirdi. Bu arada, bankalarla yapılan anlaşmadan önce de Sedat Aloğlu’nun kardeşi ve şirket yönetim kurulu üyesi Mustafa Vedat Aloğlu, şirket hisse senedi aldı ve sözleşme kamuya açıklandıktan sonra da satım yaparak yüklü miktarda menfaat temin etti.
“HALK BANKASI’NIN İMZASI GECİKTİ”
Bunun üzerine SPK, “spekülasyon yaparak haksız kazanç elde edildiği” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. 2005 yılında Ankara 2. İdare Mahkemesi Aloğlu’na, 48 bin 829 (48 milyar 829 milyon) TL para cezasına hükmetti. Aloğlu, mahkemenin kararını temyiz için Danıştay’a gitti, ancak Danıştay 13. Dairesi, mahkemenin kararını onayarak Aloğlu’nu suçlu buldu. Konuyla ilgili Vakit’e açıklamada bulunan Sedat Aloğlu, cezanın ‘idari ceza’ olduğunu ve hisse senedi manipülasyonu ile bir ilgisinin bulunmadığını savunarak, “4-5 banka ile yeniden yapılandırma anlaşması yaptık. Halk Bankası’nın imzası 4 gün gecikti. Bundan ibaret” dedi. Oysa Danıştay kararında yapılan manipülasyon şu şekilde tarif ediliyor: “Bankalar ile şirketin imzalamış olduğu sözleşmenin de kamuya geç açıklanmasının SPK’nın tebliğ ve ilke kararına aykırı olması ve davacının şirket yönetim kurulu üyesi kardeşinin özel durum açıklaması yapmadan önce şirket hisse senedi alımı yapıp, özel durum kamuya açıklandıktan sonra da satım yaparak menfaat temin ettiğinin tespit edilmesi.”
KENDİSİNİ GARANTİYE ALMIŞ
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın dayısı Cengiz Yalçın ile de mahkemelik olan Aloğlu’nun evi, arabası ve banka hesabı olmadığı ortaya çıkmıştı. Yalçın, icra takibine rağmen Aloğlu’ndan 2 milyon 370 bin dolar tutarındaki alacağını tahsil edemeyince mahkemeye başvurması üzerine yapılan incelemede, Aloğlu’na ait hiçbir ev, araba ve banka hesabına ulaşılamamıştı. Yalçın’ın alacağı için başlattığı icra dairesine gelen cevabi yazılarda da adına kayıtlı hiçbir malvarlığı bulunmadığı belirtilen Aloğlu’nun, sahibi ve yönetim kurulu üyesi olduğu şirketlerden de herhangi bir hak ve alacağının da bulunmadığı ifade edilmişti.
KENDİ YUTAR SALKIMI...
“Kriz yönetimi” hakkında bir gazeteye konuşan Aloğlu, işadamlarına şu tavsiyelerde bulunmuştu: “İşinizin başından ayrılmayın, kriz döneminde gemide olmanız gerek. Durumu ailenizle paylaşın, eşinizin desteğini alın. Gerekiyorsa yönetim kadrosundaki değişikliği hemen yapın. Takım çalışması oluşturun. Başkan, koç ve oyuncu rollerini beraberce oynayın. Dürüst, açık ve net olun.
Çalışanlarınızdan ve sendikadan anlayış isteyin. Verimlilik çalışmaları yapın, uygulayın. Alacaklılara empati gösterin. Bol dua edin.” Adı son olarak Aysun Kayacı ile yaşadığı yasak ilişki iddiaları ile gündeme gelen Sedat Aloğlu, geçtiğimiz yıl da şirketi adına kayıtlı e-posta adresine rahatsız edici mailler atıldığını belirterek, Şişli Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulunmuştu. Aloğlu’na atılan mail’lerin kendi görüntüleri olduğu ortaya çıkmıştı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara