Dolar

34,8748

Euro

36,7125

Altın

3.040,66

Bist

10.115,82

İşte Karabulut cinayetinin öyküsü

Münevver Karabulut cinayeti zanlısı Cem Garipoğlu, teslim oldu. İşte bu şok cinayetin arkasından yaşanan süreç ve "Bundan sonra ne olacak?" sorusunun yanıtları...

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-09-17 14:59:00

İşte Karabulut cinayetinin öyküsü
İstanbul'da işlenen ve aylardır Türkiye gündeminde yer alan Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı olarak aranan Cem Garipoğlu 197 gün sonra teslim oldu.

Garipoğlu ailesinin avukatıyla irtibata geçerek teslim olan katil zanlısının ilk sözü "Babama çok üzüldüm" oldu.

Türkiye'de hiçbir cinayet bu kadar medyatik olmadı

Türkiye'de hiçbir cinayet bu kadar konuşulmadı. Ve hiçbir cinayet bu kadar medyatik olmadı. Türkiye aylardır adeta nefesini tutmuş cinayet ve sonrası gelişmeleri izliyordu.Tüyler ürperten Münevver Karabulut cinayeti aynı zamanda bir kaçış serüvenine de konu oldu. Bu müthiş kaçış, Cem Garipoğlu'nun teslim olmasıyla ancak son buldu.

İşte 3 Mart 2009'da işlenen cinayet ve arkasından gelen süreç

Türkiye 197 gündür bu cinayeti konuşuyor. Cinayetin işleniş biçimi, katil zanlısının belirlenmesi, aranmaya başlanması, bir işadamının yeğeni olması ve yakalanamaması sürekli gündemin ilk sıralarında yer aldı.

30 Nisan'da kırmızı bülten çıkarıldı

Haftalar geçti, ancak Cem Garipoğlu yakalanamıyordu. Bu durum da, tepkiyle karşılanıyordu.

30 Nisan'da Cem Garipoğlu hakkında kırmızı bülten çıkarıldı. Artık, o, dünyanın birçok noktasında da aranıyordu. Bir süre sonra İnterpol, internet sitesinde Cem Garipoğlu'nun videosunu yayınladı. Ancak, Cem Garipoğlu hala yakalanamıştı, yakalanamaması da Türkiye gündeminde ilk sıradaydı.

Cinayet toplumsal bir fenomene dönüştü

Televizyonların ana haber bültenlerinde, gazete sütunlarında gün geçmiyor ki cinayetle ilgili bir haber yayınlanmasın. Münevver Karabulut cinayeti bir anda toplumsal bir fenomen haline geldi. Tüyler ürperten cinayetin yüreklerde açtığı derin iz, zamanla yerini karşı konulmaz bir meraka bıraktı.

Hiç şüphesiz bunda, baba Süreyya Karabulut'un zaman zaman şaşırtan, zaman zaman ağlatan, zaman zaman düşündüren mücadelesindeki kesitlerin payı büyük.

Kaçış öyküleri düşündürücüydü

Ancak cinayetin en düşündürücü boyutu, zanlının kaçış öyküsüydü. "17 yaşındaki Cem Garipoğlu'nun, tüm polis teşkilatı ve İnterpol'e rağmen nasıl olup da yakalanamadığı sorusu aylarca cevap aradı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da yakından takipçisi olduğu cinayet ile ilgili şüpheler polis teşkilatına yönelik suçlamalara kadar gitti.

Cem Garipoğlu bu yaşta, bu kadar uzun süre nasıl izini kaybettirdi? Şüpheler bu noktada yoğunlaşırken, zengin aile ve akrabalar hep büyüteç altında oldu. Ermenistan ve Rusya'da olduğu yolunda haberler geldi.

Polis ihbarlar üzerine çok sayıda adrese baskın düzenledi. Ama Garipoğlu bir türlü yakalanamıyordu.

"Ermenistan'da yakalandı" haberleri yalanlandı

Daha sonra, Cem Garipoğlu'nun Ermenistan'da yakalandığı bilgileri geldi. Fakat, bu bilgiler yetkililer tarafından yalanlandı. Ancak, geçen hafta yapılan açıklamalar sona gelindiğinin işaretlerini veriyordu.

Bir tarafta Münevver Karabulut'un ailesi sabırsızlanıyor diğer tarafta soruşturmayı yürüten yetkililer çemberin daraldığını açıklıyordu.

Ve sonunda teslim oldu

Ve 197 günün sonunda Garipoğlu ailesinin avukatı Aytekin Kaya'ya gelen bir telefonla beklenen noktaya ulaşıldı; Cem Garipoğlu İstanbul polisinin elindeydi.

İstanbul Valisi Muammer Güler, "Cem Garipoğlu, şu anda gözlem altındadır" ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da "Daralan çember, aileyi, şüpheliyi teslim etmeye mecbur kıldı" sözleri ile olayı doğruladı. Çapkın, "Kendi çocuğumuzun katilini arar gibi aradık" dedi.

Asayiş Şube Müdürlüğünde sabah 07:00'ye kadar tutulan Cem Garipoğlu'nun ifadesi 18 yaşından küçük olduğu için burada alınamadı.

Yurtdışına hiç çıkmamış

Garipoğlu'nun sohbet ederken, psikolojisinin bozuk olduğunu, yurtdışına hiç çıkmadığı, İstanbul ve çevre illerde dolaştığını söylediği öğrenildi.

"Anlık bir gelişmeydi, keşke ben ölseydim"

Cem Garipoğlu'nun, cinayet anı içinse; "Anlık bir gelişmeydi, keşke ben ölseydim" şeklinde bir yorum yaptığı belirtiliyor.

Süreyya Karabulut: "Devletimiz Sözünü Tuttu"
197 gün boyunca kızının katil zanlısının yakalanması için sabırsızlıkla bekleyen baba Süreyya Karabulut ise haberin gelmesinin ardından süreci değerlendirdi.

Süreyya Karabulut, ''Emniyet teşkilatımızı ve diğer yetkilileri tebrik ediyorum. Çok sevinçliyim. Devletimiz sözünü tuttu" diye konuştu.

Bundan sonra ne olacak?

Cem Garipoğlu teslim olmasıyla Münevver Karabulut cinayetinde yeni bir süreç de başlamış oldu. "Bundan sonra ne olacak?" sorusunun yanıtı merakla bekleniyor.

Cem Garipoğlu'na Ne Kadar Ceza Verilecek
Sürecin nasıl işleyeceği tabi ki yargının işi. Ceza kanunu hükümlerine göre 17 yaşında olan Cem Garipoğlu'nun alabileceği en ağır ceza 24 yılı geçemiyor.

Buna göre Garipoğlu, "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını" öngören suçtan hüküm giyerse, bu ceza en az 18 en çok 24 yıl olarak uygulanacak.

Mahkeme, Cem Garipoğlu'nun işlediği suçun karşılığının "müebbet hapis cezası" olduğuna hükmederse bu ceza yine 18 yaşından küçüklere uygulanan yasaya göre verilecek. Bunun karşılığı ise en az 12 en çok 15 yıl olacak.

Cem Garipoğlu'nun sorgulama ve soruşturması da yine 18 yaşından küçük şüphelileri kapsayan yasa hükümlerine göre uygulanacak. Ancak cinayetin aydınlanması için bilinmesi gereken başka gerçekler de var.

Pek çok kritik soru yanıt bekliyor

Yanıt arayan ilk soru, "Cinayet nasıl işlendi?" olacak.

"Olay sırasında Cem Garipoğlu ve Münevver Karabulut yalnız mıydı?", "Cem Garipoğlu cinayeti tek başına mı işledi?" "Münevver Karabulut'un cesedi binadan nasıl çıkarıldı?", "Bu sırada başka kişiler var mıydı?" "Cem Garipoğlu'nun kaçışına kimler yardım etti?", "Kimler parasal destek sağladı?", "Kimlerle telefon bağlantısı kurdu?" ve "Cem Garipoğlu bu kadar süre nasıl firari kalabildi?" gibi kritik sorular da yanıt bekliyor.

Bir yandan savcılık bir yandan polis bu soruların aydınlanması için yoğun çaba harcıyor.

Haber Ara