İngiltere'de 11 Eylül paniği
Amerika'ya giden uçakları havada bombalama planları yapmakla suçlanan üç kişinin dün Londra'da hüküm giymesi İngiltere'nin bir numaralı gündem maddesi oldu.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-09-10 14:23:00
Independent konuyu "İngiltere'nin 11 Eylül'ünü planlamaktan suçlu bulundular" başlığı ile vermiş.
Times da benzer bir başlık seçmiş: "Üç kişi, 11 Eylül'le yarışacak uçak bombası komplosundan suçlu bulundu."
Daily Telegraph ise manşetinde "10.000 kişiyi öldürecek bomba komplosu" demiş.
Gazeteye göre 2006 yılında ABD ve Kanada'ya giden yedi uçakta patlatılması planlanan sıvı bombalara ek olarak, başka planlar da yapılıyordu.
Bunlardan biri de, 18 intihar eylemcisinin katılacağı ve uçaklarda 5 bin, düşecekleri yerlerde de 5 bin kişinin ölmesinin planlandığı saldırılardı.
Diğer gazetelerse, çok daha düşük rakamlardan söz ediyor.
Örneğin Guardian'a göre hedef, 1.500 kişiyi öldürmekti.
Tümü İngiltere vatandaşı Müslümanlar olan bombacılara verilen emirlerse, Pakistan'daki el Kaide ve diğer aşırı çevrelerden geliyordu.
Gazeteye göre zanlıların, geçmişte terör komplolarına karışmış kişilerle olan bağlantıları ve hem kullanılacak bombaların, hem de planların son derece sofistike olması, Batılı terörle mücadele yetkililerini el Kaide'nin olaya karıştığına inandırdı.
Guardian'ın sözünü ettiği bağlantılardan biri, saldırının mimarı olduğundan şüphelenilen Raşid Rauf.
Aynı zamanda Londra'da 52 kişinin öldüğü metro saldırılarının beyni olmakla suçlanan Rauf, 2006'da Pakistan'da tutuklanmış ama gözaltındayken kaçtığı açıklanmıştı.
Guardian, Rauf'un iki yıl sonra Amerikan ordusunun düzenlediği bir insansız uçak saldırısında öldüğünü söylüyor.
'Demek yasalar yeterliymiş'
Gazetenin yorum sayfalarında ise bu davadan çıkarılacak dersler sıralanmış.
Guardian'a göre dün çıkan kararlar ve son zamanlardaki terör davalarından çıkan pekçok karar, yasanın şu anki haliyle yeterli olduğunu gösteriyor.
Dolayısıyla da son yıllarda defalarca gündeme gelen, "Polisin kanıt bulmak için zamana ihtiyacı var." denilerek gözaltı sürelerini uzatma çabaları anlamsız.
Guardian'daki yorum başka bir uyarıyla sona eriyor:
"Siyasetçiler de halkı tehlikenin nereden geldiği konusunda yanıltmamaya özen göstermeli. Dün suçlu bulunanların hepsi İngiltere vatandaşıydı ve Pakistan'ın etkisi altındaydılar. İngiltere'nin Afganistan'da sürdürdüğü savaş, terörle mücadelenin bir parçası diye gösterilerek meşrulaştırılıyor ama bu savaş, bu adamları durduracak güçte değil."
'Tehdit sürüyor'
Sol eğilimli Guardian'ın aksine, muhafazakar Times gazetesi davadan başka sonuçlar çıkarmış.
Gazeteye göre bu olay, el Kaide'nin henüz yenilmediğini gösteriyor.
Times bu nedenle "Terör konusunda rahatlamaya da, sinikliğe de yer yok. Tehdit sürüyor." demiş.
Times'ın dikkat çektiği bir başka nokta ise, davanın bedeli. Özetle aktaralım:
"Uçaklara içecek şişelerinde sokulan sıvı bombaların patlatılacağı bir komplonun varlığını ve bu olaydan sonra uçak yolcularına uygulanan sıkı güvenlik önlemlerinin meşruiyetini kanıtlamak üç yıla, iki uzun davaya, dev bir izleme operasyonuna ve polis ile yargıda 50 milyon sterlinlik masrafa mal oldu."
Olayla ilgili ilk davada jüri, asıl suçlamalar konusunda karara varamamış ve dağılmıştı.
Times, bu ikinci davada kanıtların daha iyi sunulduğunu ve en önemli kanıtları içeren elektronik posta yazışmalarının, Yahoo! şirketinden mahkeme kararıyla alındığını yazıyor.
Kaynak: BBC Türkçe
SON VİDEO HABER
Haber Ara