Bankalardan Doğu'ya kredi ayrımcılığı
Bitlis'te yatırım yapmak isteyen iş adamlarının, bankalara yaptıkları kredi başvurularında talep edilenler, yaşanan sıkıntıyı ve bankaların çifte standardını ortaya çıkardı
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-09-10 12:34:00
Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Tezcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bitlis'te yatırım yapmak isteyen yatırımcıların, banka kredisi almakta büyük sıkıntı yaşadığını söyledi.
Yörede bu sürecin yeni başlamadığını anımsatan Tezcan, şöyle konuştu:
''Tabi bu süreç yeni değil. Yaklaşık bölgede yaşanan şiddet olaylarının başladığı 1985-1986 yıllarından beri Bitlis'te çok sayıda banka kapatıldı. Akbank, Töbank, Yapı Kredi, Ticaret Bankası, Emlak Bankası bunların arasındaydı. Bankacılık sektörünün adeta bölgeyi gözden çıkardığı, bölge halkına olan güvenini kaybettiği gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. Kalan mevcut bankalarda bugün değil, bir iki yıl önceye kadar da buradaki gayri menkulleri ipotek olarak kabul etmiyorlardı. Her ne kadar resmi olarak böyle bir şey demiyorlarsa da, 'Bu malları kimse almaz, bunlar kabul edilmez, batıdan ipotek getirin' diye bastırıyorlardı. Hatta hatta biz zaman banka müdürlerine, meslek örgütleriyle gittiğimiz zaman, bunun yanlış bir uygulama olduğunu, yapılanın haksızlık olduğunu, insanların burada yatırım yapıp istihdam alanı yaratmak istedikleri halde, bu şartlar da onlara engel olmalarının çok kötü olduğunu söylüyorduk. Bu durum karşısında banka yetkilileri bize, 'Bizim günahımız yok. Banka genel müdürlüğü, bize bu bölgenin kredilerini kabul etmeyin diyor' diye cevap veriyordu.''
O günkü şartlarla bugünkü şartlar arasında çok büyük bir değişiklik olmadığını, sadece yüzde 5 oranında bir iyileşme olduğunu anlatan Tezcan, bölgede konut kredilerinin verilmeye başlandığını, ayrıca normal ticari kredilerde az bile olsa gayri menkullerin ipotek olarak alınmaya başlandığını bildirdi.
''BATIDAKİ UYGULAMA DOĞUDAKİNDEN ÇOK FARKLI''
Bankaların bölgedeki gayri menkuller için aldığı ipoteğin fiyatının, gayrimenkulün gerçek değerinin çok altında kaldığını açıklayan Tezcan, şunları dile getirdi:
''Gayri menkuller değerinin 3-4 katı altında kabul görüyor. Yani mal 300 lira değer görüyorsa, banka bunu 100 liraya kabul ediyor. Bunu bankaya kabul ettirmek bile, bu bölgelerde bir başarı olarak kabul ediliyor. O da her malı almıyorlar. Bankalar kredi kullandırmıyorlar. Öyle bir hale gelmiş ki, Esnaf Kefalet Kooperatifi verdiği düşük miktardaki kredi için bile esnaftan memur kefil istiyor. Bankaların sıkıntıları hala bitmedi, bankalar kredi verirken insanların önünü açmıyor. Bırak açmasını ülkenin diğer bölgelerinde yaşanan bankacılık, burada yaşanmıyor. Yani batıdaki uygulamalarla buradaki uygulamalar birbirinden farklı. Hatta tam tersi uygulamalar söz konusu.''
Bu sorunu bakanlara ilettiklerini, forumlarda, toplantılarda, yazılı ve sözlü şekilde dile getirdiklerini kaydeden Tezcan, ancak sorunun çözümü noktasında hala olumlu bir cevap alamadıklarını ifade etti.
Bitlis'te 4 devlet bankasının şubesinin bulunduğunu anımsatan Tezcan, şunları aktardı:
''Bunlar da özel sektör yatırımcılarını idame edecek, bu sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte değil. Bu nedenle, ilde yatırım yapacak insanların çoğu çekip gitti. Zaten sermaye ve beyin göçünün sebeplerinden biri de budur. Banka bu adamlara 'göç et' diyor. İnsanların psikolojisini bozuyor. Çünkü banka resmen bu adama 'ne kadar malın olursa olsun para etmiyor' diyor. Malın kabul görmediğine göre, yapacağın yatırım boşunadır mesajı veriliyor. Sermaye zaten ürkek. Bu nedenle Bitlis'te ne sermaye, ne de bunu yapacak beyin kalmadı.''
''BATIDAN GAYRİMENKULÜN YOKSA YENİLMEYE MAHKUMSUN'
Genç Polat Orman Ürünleri ve Madencilik Sanayi Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Nesim Haspolat ise Bitlis'e kurdukları fabrika için nakit ihtiyaçlarının olduğunu, bankalardan kredi istediklerini, ancak bu konuda sıkıntı yaşadıklarını söyledi.
Haspolat, ''Banka bize batıdan gayrimenkullerimizin olup, olmadığını soruyor. Çünkü gayri menkullerin değerleri farklı. Buradaki gayri menkullerin değeri batıya göre kat kat daha düşük. Batıda gayri menkulün yoksa, kredi alamıyorsun. Böylelikle yenilmeye mahkum oluyorsun'' dedi.
Yatırımcılara gerçek anlamda kredi verilmediğini anlatan Haspolat, bu uygulamanın bölgenin kanayan bir yarası olduğunu dile getirdi.
Bankalardan kredi alması halinde bugüne kadar belki de dünya pazarına açılabileceğini ifade eden Haspolat, şöyle konuştu:
''Kurduğumuz fabrika 10 bin 700 metre kare. 3 bin 800 metre kare kapalı alanı var. Buranın üzerine cüzi bir kredi alıyoruz. Buradaki ocaklarımızı banka ipotek etmiyor. Riskli olduğu için bunu yapmıyor. Girişimler tıkanıp kalıyor. Biz kendi bütçemizle ayakta durmaya çalışıyoruz. İki yıl önce ben kredi almış olsaydım, en az 5 ocağımı faaliyete sokmuş olurdum. Belki de dünya pazarında yer almış olurdum.''
Mermer ocağından çıkardığı taşların benzerlerinin Türkiye'de olmadığını ve bazı taşlarının heykel yapımında kullanılacak özellikte olduğunu dile getiren Haspolat, bu taştan İtalya'ya 3 blok gönderdiğini, İtalyanların yılda kendisinden aynı taştan 5 bin ton istediğini, ancak bütçesi el vermediği için bu ocağı açamadığını söyledi.
Haspolat, ''Kredilerin önünün açılması gerekiyor. Yatırım kredilerinin en az 5 milyon dolardan başlaması gerekiyor. Hükümetin teşvik paketinden makineler için 300 bin TL kredi aldık. Yatırım destekleriyle ilgili küçük miktarda kredi aldık. Gayri menkul yoksa, bankalar kredi vermiyor. Bankaların kredi politikası değişmesi gerekiyor. Bunları aşmak gerekiyor'' diye konuştu.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara