Türkiye'deki milliyetçilik MHP'yi aşıyor
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Hüseyin Yayman, Bugün'e verdiği röportajda MHP’nin “Demokratik Açılım” konusundaki tutumunu analiz etti
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-31 11:35:00
Kürt sorununun çözüm yerinin TBMM olduğunu söyleyen Haber 7 yazarı ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Hüseyin Yayman, "MHP'nin henüz ortada bir somut proje yokken, kapıları en baştan kapatması anlaşılması zor bir hâletiruhiyeye işaret ediyor" dedi...
Hükümetin Kürt açılımı tartışılıyor. Gerginlik yükseliyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Bu gerilimi doğru yönetmek lazım. Kürt meselesi zor bir mesele, çözümü bir anda beklemek iyimserlik olur. Bu mesele, sadece Kürt milliyetçilerinin üzerinde söz söyleyeceği ve taleplerini ileteceği bir mesele olmaktan daha çok Türk milliyetçilerinin doğrudan taraf olduğu bir mesele. Uzun bir tarihsel geri planının olması, PKK şiddeti bu meseledeki toplumsal gerilimi ve siyasal ayrışmayı hızlandırıyor.
Anlaşılması zor bir durum
MHP lideri Sayın Bahçeli çok sert bir üslupla açılıma karşı çıkıyor.
Henüz ortada somut bir proje bulunmazken, kapıları en baştan kapatması ve ihanet suçlaması getirmesi gerçekten anlaşılması zor bir hâletiruhiyeye işaret ediyor. MHP'nin kitlelerini teskin etmesi gerekiyor. PKK'nın yarattığı Kürt milliyetçiliği karşısında daha şiddetli bir Türk milliyetçiliği oluşturdu.
Bahçeli'nin zaman zaman sertleşen üslubu problem gibi gözükse de asıl büyük sorun MHP'nin sokağa inmesiyle başlayacak. MHP gibi milliyetçi söyleme sahip bir partinin alanlara inmesi meselenin çözümü bir yana, ülkeyi istikrarsızlaştıracak bir etki yapabilir. Bu bağlamda Bahçeli'nin ne söylediği kadar ne yaptığına da bakmak gerekiyor.
Bu kadar sert üslubu neden tercih etti?
Bunda parti içi muhalefetin kendisine yönelttiği eleştirilerin önemli bir etkisi vardır. MHP içindeki muhalefet Öcalan'ın idam edilmemesi noktasında Bahçeli'yi eleştirmektedir, benzer bir eleştirinin hükümet tarafından da gelmesi Bahçeli'nin gerilim katsayısının artmasına sebep olmaktadır.
Dar milliyetçilikten sıyrılır
MHP'nin "Kürt açılımı" konusunda takındığı katı tutum tabanının reflekslerinin bir yansıması mı?
MHP'nin açılım konusundaki tavrının nedeni Türkiye'de milliyetçilik cereyanının ortaya çıkmasındaki toplumsal psikolojiden ve özellikle soğuk savaş döneminde yaşanan travmalardan bağımsız düşünülemez. MHP anlaşılabilir bir biçimde dünün tesirinden kurtulamıyor.
MHP nasıl bir pozisyon alıyor?
Türk milliyetçileri Kürt meselesinde ciddi bir kafa karışıklığı ve ülkenin bölünmesi kaygısı taşıyorlar. MHP'nin Kürt meselesini PKK ile özdeşleştirme tezinin tashih edilmesi ve bu meseleyi PKK teröründen ya da şiddetinden ayrı değerlendirmesinin zamanı gelmiştir.
Özellikle Alevi açılımıyla başlayan sürecin, Kürt meselesiyle sürdürülmesi, partinin sosyolojik mütekabiliyetini artıran bir işlev görecektir, MHP'nin "dar milliyetçilik" anlayışından sıyrılmasını ve geniş kitlelere açılmasını temin edecektir.
MHP’yi aşan bir durum söz konusu
MHP lideri , 367, Cumhurbaşkanlığı seçimi, Anayasa değişiklikleri gibi konularda Türkiye'nin sorunlarının aşılması yönünde olumlu tavır koymuştu.
MHP'nin başında Devlet Bahçeli gibi sağduyu sahibi birisinin olması AK Parti için büyük şanstır. Bu meselede açılımın parametreleri kadar, kırmızı çizgileri, toplumsal psikoloji de çok önemlidir. Türkiye'de MHP'yi de aşan ciddi bir milliyetçilik söz konusudur.
MHP bu çıkışları ile bir bakıma oluşabilecek tepkileri absorbe mi ediyor?
MHP'nin bu çıkışları bu kitlenin kontrol edilmesi bakımından ve geriliminin ortadan kaldırılması yönünden doğru adımlardır. MHP, açılımın kırmızı çizgilerini ortaya koyarak hem hükümete hem de DTP'ye orta yolun ne olması gerektiğini göstermeye çalışmaktadır.
Hükümetin işi kolaylaşıyor
Başbakan ile Bahçeli arasında çok sert rüzgarlar eserken kaygılar nasıl giderilebilir?
Devlet Bahçeli ile Erdoğan arasındaki açılım polemiğini toplum kaygıyla izliyor. Aslında sorunun bu derece tartışılması, problemin büyüklüğünden değil, ön kabullerden ve şehir efsanesi haline gelmiş ezberlerden kaynaklanıyor.
MHP'nin bugün ortaya koyduğu tavrın toplumda nasıl bir yansıması oluyor?
MHP bu sert üslubuyla istemediği halde sorunu toplumsallaştırabilir. Ama, bu sert üslup tabandaki sert söylemin tolere edilmesi bakımından da bence önemli bir işlev görüyor. Bunun yanında MHP'nin bu sert söylemi aslında AK Parti'nin de işini kolaylaştırıyor. Hükümet böylece DTP'ye dönüp bu meselenin olmazlarını göstermiş oluyor.
Kaygılar giderilmelidir
Sayın Bahçeli, “Söz konusu vatansa gerisi teferruat mı” diyor?
Hayır, asla böyle bir şey demiyor. Devlet Bey bir sosyal bilimci ve bir milliyetçi aydın olarak bütün zamanlarda MHP'nin ulusalcılıktan ayrı bir noktada durduğunu net biçimde ortaya koydu.
Sizce bir bildiği mi var?
Sayın Bahçeli'nin son 3 konuşmasının çok sert olduğunu söylemem gerekiyor. Devlet Bey, bu sürecin etnik temelli bir özerklik projesine dönüşeceğini, milli birliği bozacağını düşünüyor. Bu kaygının hükümet tarafından giderilmesi, hem MHP'nin hem de DTP'nin ikna edileceği bir reçetenin bulunması gerekiyor.
Toplumsal olay birleştiriyor
SETA ve Pollmark'ın yaptığı araştırmada Türkler'in Kürt açılımına yaklaşımında Kürtler'den farklı düşündüğü ortaya çıkıyor.
Toplumun Kürt meselesine yaklaşımındaki farklılığın temel nedeni PKK terörü. Cudi'de şehit olan bir erin cenazesi Tarsus'a ya da Aydın'a geldiğinde bu ciddi bir reaksiyona sebep oluyor. SETA'nın araştırmasının en önemli sonucu bence bu. Toplumsal meselelerde Kürtler'in ve Türkler'in benzer bir tavır içinde olduklarını, politik algılarda ise farklılaştıklarını tespit ediyoruz.
Toplumdaki bu algı farklılığı neden kaynaklanıyor?
Devlet kurumları arasında tarihte az görülmüş biçimde bir mutabakat söz konusuyken bu defa da toplum defans yapıyor. Bu defans çözümün kendisine değil, çözümün parametrelerinin belli olmaması noktasında yoğunlaşıyor.
Orta yol bulunmalı
Sorunun çözümünde kritik gördüğünüz noktalar neler?
Çözüm adresi TBMM ve siyaset kurumu olduğu ortaya çıkıyor, bu çok önemli.
Siyaset çözüm adresi olarak görülüyor, ama özellikle Meclis'teki partiler arasında büyük bir polemik yaşanıyor.
Açılım sürecini zora sokan en önemli unsurlardan birisi partiler arasında bir uzlaşma olmaması. Özellikle MHP ve AK Parti arasında yükselen gerginlik başka toplumsal sorunlara yol açabilir. Eğer açılım süreci iyi yönetilemezse bir Türk sorunu ortaya çıkabilir.
Yani Kürt açılımı tartışıldıkça bir Türk sorunu mu ortaya çıkacak?
Geçmişte yapılan menfi milliyetçilik nasıl bir Kürt milliyetçiliğini tetiklediyse bugün yapılan menfi Kürt milliyetçiliği de çok daha büyük bir Türk milliyetçiliğini harekete geçiriyor.
Devlet politikası izlenmeli
Bu sorunun ortaya çıkması nasıl engellenebilir?
Her şartta, bu meselenin bir devlet projesi olarak ele alınması ve Türkiye'nin demokratikleşme projesi kapsamında yürütülmesi gerekiyor. Eğer, mesele etnik mesele ya da Kürtler'in bazı taleplerinin karşılanması olarak formüle edilirse, bu Türk kamuoyu tarafından reddedilecektir. Hem Cizreli'yi hem de Balıkesirli'yi memnun edecek bir orta yol, formül bulunmak zorundadır.
HÜSEYİN YAYMAN KİMDİR?
Hüseyin Yayman, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun oldu. Yüksek lisansını Hacettepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nde yaptı.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde "Türkiye'nin İdari Reform Politiği" isimli doktora tez çalışmasıyla, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Doktoru unvanını aldı. Halen Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yapıyor.
SETA ve Pollmark'ın yaptığı "Türkiye'nin Kürt Sorunu Algısı" isimli araştırmasında görev alan akademisyenler arasında yer alıyor. Kürt sorunu ve MHP'ye yönelik analizleri ile tanınıyor.
Bugün
SON VİDEO HABER
Haber Ara