Aksa'nın iniltisinin üzerinden 40 yıl geçti

Leyla Ebumellal / TIMETURK

Arap basını bugün 40. yıldönümünde Aksa Mescidi'nin yakılmasını, o günden bu yana kutsal topraklar üzerinde Siyonist planların Müslümanların suskunluğu arasında duraksız işlediğini ele alıyor.

Ayrıca Lockerbie sanıklarından prostat kanserinin son aşamasında olan ve sadece 3 ay kadar ömrünün kaldığı tahmin edilen Abdülbasit El Migrahi'nin İskoç adaleti tarafından yoğun Amerikan ve Batı baskılarına rağmen salınması taktirle karşılanıyor. Ayrıca El Migrahi'nin o dönemdeki siyasi hesapların kurbanı olduğuna işaret ediliyor. Son olarak girdiğimiz mübarek Ramazan ayında gereksiz harcamalar, aşırı yeme içme gibi vücuda zararlı eylemler yerine asıl ihtiyacımız olan ibadete yönelme tavsiyeleri gündemde yerini alıyor.

Birleşik Arap Emirliklerinden yayımlanan El-Beyan gazetesi bugünkü "Aksa'nın İniltisinin Üzerinden 40 Yıl Geçti" başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; "Bugün mübarek Aksa Mescidi'nin yakılması suçunun üzerinden 40 yıl geçti. İlk kıble ve harameynin üçüncüsü olan Aksa Mescidi'nin yıkılma planları, Batı Yaka ve Gazze Şeridi toprakları içinde İsrail işgali eline düşmesinden 2 yıl sonra; 1969 yılında bunun gibi bir günde başladı. Aksa'dan kurtulma cürümü kesintisiz olarak devam etmektedir.

Yakmayı denediklerinden beri Kudüs kuşatılıyor, Aksa kuşatılıyor ve Yahudi yerleşim kuşağı tüm dünyanın da gördüğü üzere mukaddes şehrin her noktasında yayılıyor".

İsrailli Haaretz gazetesi "A Marker" ekonomi ekinde şöyle diyor; "İsrail yetkilileri Doğu Kudüs'te Piskat Ze'ev yerleşim mahallesinde 450 konut inşa etmek için bir projeyi ertelemişti". Öte yandan Netenyahu hükümeti eveligünden beri yerleşimin geçici olarak durdurulmasından bahsediyor.

Bu yaşatılması gerçekleştirilen yerleşim projesi, Netenyahu hükümetinin yerleşimin durdurulması yönündeki iddialarının sadece yerleşimin özel kesimler ve belediyeler tarafından İbrani devletinin finanse etmesiyle devam ettiğini gizlemeyi hedefleyen bir deneme olduğunu ortaya koymaktadır. Aksa'nın yakılmasının üzerinden 40 yıl geçti... Mübarek mescid, belki Müslümanların siyonist planlara suskunluğu nedeniyle uzayan esaretinden kurtulacağı gün yaklaşır umuduyla inleyip yardım istiyor.

İSKOÇ ADALETİ AMERİKA'YA TESLİM OLMADI

Londra'dan yayımlanan El-Kudsu'l Arabi gazetesi bugünkü; "El Migrahi Kahramanlar Gibi Karşılanmayı Hakediyor" başlıklı yorumunda şu ifadeleri kullanıyor; "Lockerbie trajedisinin son bölümünün perdesi dün Abdülbasit El Migrahi'nin salınmasıyla kapandı. El Migrahi, İskoç mahkemesi tarafından Pan Am Amerikan uçağının infilak etmesinden ve sonucunda uçakta bulunan 259 şahısla Lockerbie kasabasından 11 kişinin ölmesinden sorumlu tutularak suçlu görülmüştü.

İskoç adalet bakanı Kenny Mkaskil'in dün sabahki El Migrahi'nin salınması kararı tamamen insani sebeplere dayalı olarak geldi. Öyle ki El Migrahi şifası bulunmayan , prostat kanserine yakalanmış, hastalığı en ileri aşamaya ulaşmıştı ve önünde en iyi ihtimalle sadece 3 ay bulunuyordu.

İskoç adalet bakanının, Amerikan hükümetinin dış işleri bakanı Hillary Clinton aracılığıyla El Migrahi'nin hayatının son anlarına kadar hapiste kalması için yaptığı yoğun baskılara rağmen verdiği serbest bırakma kararı tebriği hakediyor. Bakan İskoç kanunları bentlerine bağlı kalarak Amerikan hükümetinin ve bazı Batılı hükümetlerin istediği gibi davayı siyasete dökmeyi reddetti.

Libya hükümeti, ülke üzerine konulan ambargonun kaldırılması için bu cürümün kurbanı olan ailelere 3 milyar dolar tazminat ödedi. Aynı şekilde Güvenlik Konseyi'nden yayınlanan uluslararası kararı uygulamış olmak adına El Migrahi'yi İskoç mahkemesi önünde yargılanması üzere teslim etti. Ancak eski Amerikan yönetimi liderleriyle eski hesapları kapatmak için Libya'yı seçmişti. İsviçreli temel şahidin biri patlamada kullanılan patlayıcıları Libya'nın sağladığı yönünde verdiği ifadesinden sonra vazgeçmesi ve bu yönde şahitlik vermesi karşılığında para aldığını itiraf etmesi bu gerçeği ispatlamaktadır. El Migrahi'nin avukatı da iddianamede siyah mürekkeple tahrif edilmiş fıkralar bulunduğunu bu fıkraların ortaya konmasının mahkemenin seyrini tamamen değiştireceğini açıkladı.

Bu trajedinin sona ermesi ve El Migrahi'nin salınması için çaba harcayan herkesi kutluyoruz. Aynı şekilde El-Migrahi ve ailesine de, kendisini aralarında gördükleri için kutlama yapan ve Amerikan başkanının bunun aksi talebi karşısında duvarı yumruklayan tüm Libya halkına da tebriklerimizi sunuyoruz".

RAMAZAN AYI ÖLÇÜ AYI

Mısır'dan yayımlanan El-Ehram gazetesinin gündeminde bugün mübarek Ramazan ayı yer alıyor. Gazete "Ramazan Harcama ve Tüketimde Ölçülü Olma Ayı" başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; "Saatler sonra ışığı ve esintisi herkese saçılan Ramazan ayına giriyoruz. Bu ay aynı zamanda Allah'ın kullarına akıllarına, dini değerlerine ve temiz ruhaniyetlerine dönmeleri için bir hediyesidir.

Ancak son senelerde bu mübarek ay, Sosyal Araştırmalar Ulusal Merkezi'nin yaptığı araştırmaya göre harcama, yeme ve ziyafet ayına dönüştü. Mısırlı ailelerin Ramazan ayındaki harcamaları, yemek tüketiminin artması ve ziyafet olgusunun yayılması nedeniyle %50 ila %100 arasında artış göstermektedir.

Ayrıca araştırmalar Mısırlıların yemek yeme oranlarının artması nedeniyle aşırı tatlı ve yağ alımından kaynaklanan özellikle şeker, kalp, obezite gibi çeşitli hastalıklara yakalanmaktadır.

Namaza ve ibadete daha fazla vakit ayırmak aşırı yemek yemekten ve televizyon izlemekten kaynaklanan zararların hafiflemesine neden olabilir. Yani namaz hem bir ibadet hem de spordur. Ayrıca Müslümanın buna Ramazanda daha çok ihtiyacı vardır.

Aksa'nın iniltisinin üzerinden 40 yıl geçti

Haftanın son gününde Arap basınında gündeme Aksa Mescidi'nin yakılması, mübarek Ramazan ayı ve El Migrahi'nin İskoçya tarafından serbest bırakılması oturuyor.