Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Hobi olarak başladı, dünya ikincisi oldu

İsviçre'de uzun yıllar avukatlık yaptıktan sonra Türkiye'ye dönen, İzmir'in Selçuk ilçesindeki çiftliğinde zeytinyağı fabrikası kuran Atılay İleri, İsviçre'de her yıl düzenlenen ''Natürel Sızma Zeytinyağı'' yarışmasında geçen yıllarda kazandığı üçüncülüklerin ardından, bu yıl da ikinciliği elde etti.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-08-20 11:35:00

Hobi olarak başladı, dünya ikincisi oldu

İleri, Selçuk ilçesi Abu Hayat Mevkisinde 70 hektar arazide yetişen organik zeytinlerden ''Abu Hayat'' markasıyla iki yılda bir yaklaşık 20 ton zeytinyağı üretiyor. ''Abu Hayat'' zeytinyağlarının sadece yüzde 1'ini iç pazara ayıran İleri, ürününün yüzde 99'unu İsviçre ve Fransa'ya ihraç ediyor.

AA muhabirine bilgi veren İleri, ilk aldığı sonuçların kendisini tatmin etmediğini, bunun üzerine hem yurt dışı ziyaretleri yaptığını hem de daha ileri teknoloji olanaklarından yararlanmak için yeni makineler getirttiğini söyledi.

Çalışmalarının ilk meyvesini 2005 yılında aldıklarını, İsviçre'deki yarışmada üçüncülük elde ettiklerini ifade eden İleri, ''Pek çok yerde yarışma düzenleniyor, ancak çoğu İspanya, Yunanistan gibi üretici ülkelerde olduğu için, İsviçre'deki yarışma tarafsızlık anlamında oldukça saygın kabul ediliyor. 2007 ve 2008'de elde ettiğimiz üçüncülüklerin ardından, bu yıl gümüş madalyaya ulaştık. Altına çok yaklaştık'' diye konuştu.

İsviçre'de 45 yıl yaşadıktan sonra geldiği Türkiye'de çiftçilikle, toprakla uğraşmak istediğini, çocukluğunun köyde geçtiğini anlatan İleri, başarısının sırrının ise ''doğaya saygı ve titizlik'' olduğunu belirtiyor.

-MADALYALI ZEYTİNYAĞININ ÖYKÜSÜ-

''45 yıl İsviçre'de kaldığım için bu çiftlikte biraz Germen disiplini var, her şey titizlikle yapılıyor'' diyen İleri, ''dünyanın en kaliteli ikinci yağının'' öyküsünü şöyle anlattı:

''Ağaçlarımızda hiç ilaç kullanmıyoruz, üretimimiz tamamen organik. Kalite için erken hasat önemli. Ürünümüzü Ekim ayı sonu ve Kasımda toplayarak sıkımlarımızı yapıyoruz. Bizim tesisimizde zeytin yeşilken toplanıyor ve toplama sırasında kesinlikle sırık kullanılmıyor, teker teker elle ayıklanıyor ve uluslararası kurallara uygun olarak zeytin ağaçtan indikten en geç 6 saat sonra zeytinyağı olarak şişeye girmiş oluyor. Biz çoğu kez 4 saat içinde şişeleme işlemini tamamlamış oluyoruz.''

Zeytinyağının kalitesini olumsuz etkileyen en önemli dört unsurun oksijen, ışık, sıcaklık ve su olduğunu ifade eden İleri, İtalya ve İsviçre'den alınan makineler sayesinde üretim esnasında yağ ile bu dört unsur arasındaki bağlantının kesildiğini kaydetti.

İleri, ''İyi üretim bir süreçtir, her aşamasının hatasız tamamlanması gerekir, biz dünyanın en kaliteli üç ürününün içinde yer alıyoruz ve bunu da titizliğimize, bilgimize borçluyuz'' diye konuştu.

Atılay İleri, kaliteden ödün vermemek için üretim miktarını çok artırmadıklarını, ancak aşamalı olarak üretimi çoğaltacaklarını belirterek, iç pazara verdikleri ürün miktarını da artıracaklarını kaydetti.

-''PAHALI BİR HOBİ''-

Hobi olarak başladığı zeytinyağı üretiminin, kendisini başlangıçta beklemediği çok farklı bir noktaya getirdiğini söyleyen İleri, masrafın çok olması nedeniyle hala üretimden kar edemediğini de kaydetti.

İleri, ''Yaptığım pahalı bir hobi. Golftan ve yatla gezmekten daha pahalı bir hobi ama çok daha tatmin edici olduğu da kesin'' diye konuştu.

Haber Ara