Devlet içinde 5 yıldızlı kurnazlık
Kamu kurum ve kuruluşları, hükümetin satmak istediği tatil kamplarını Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü'ne devretmiyor.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-18 09:30:00
Acil eylem planı çerçevesinde 2003 yılında Türkiye genelindeki kamu kamplarının devrini isteyen hükümete, bakanlıklar başta olmak üzere bazı kurumlar, 'göstermelik' birkaç kampı teslim etti. Devretmek istemeyenler de kampların ismini 'eğitim tesisi' olarak değiştirerek kanunî zorunluluktan kurtuldu. Milli Emlak, devredilen tesislerin bazılarını satarken, kendi tesislerini ise satmaya yanaşmadı.
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Başaran Ulusoy, bu tesislerin önemli bir kısmının turizm için ideal yerlerde bulunduğuna dikkat çekiyor. Marmaris Otelciler Birliği Başkanı İlhan Açıkgöz ise kamu kamplarının tamamının ölü yatırım olduğunu vurguluyor.
Edinilen bilgilere göre, kamunun elinde halen 400 bin yatak kapasiteli 300'den fazla kamp alanı var. Buralarda kurum çalışanları ve misafirleri, günlük 13,5 liraya tatil yapıyor. Turizmciler, 5 yıldızlı otel konforundaki tesislerin sadece arsa değerinin 100 milyar doların üzerinde olduğunu öne sürüyor.
Merkez Bankası, Karayolları Genel Müdürlüğü, Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet Su İşleri, bakanlıklar, belediyeler ve sendikalar dahil akla gelebilecek bütün kamu kurumlarının Türkiye genelinde tesisleri var. Yıllardır zarar eden bu tesisleri, 2002 yılında göreve gelen AK Parti hükümeti özelleştirmek istedi. Düzenlemeye göre kamp ve eğitim tesislerinin Milli Emlak Genel Müdürlüğü'ne devredilmesi gerekiyordu. Bazı bakanlıklar kamplarını devrederken çoğunluğu hükümetin talimatına uymadı. Çevre ve Orman Bakanlığı, kamplarını devredenlerin başında geliyor. Milli Emlak, devredilen kamplardan ilkini 1 Aralık 2003'te sattı. Antalya Beldibi'ndeki Orman Bakanlığı'na ait kamp 800 bin, Marmaris Pamucak Tesisleri ise 1 milyon 300 bin liraya açık artırmayla satıldı. Milli Emlak, kendisinin de kullandığı Maliye Bakanlığı'nın devrettiği gözde kamplardan Muğla Gökova, Antalya Manavgat ve Balıkesir Ayvalık'takileri ise satmaya yanaşmadı. Sadece Marmaris İçmeler'deki kamp için ihale açtı. 2005 yılında 15 milyon 893 bin lira tahmini bedelle satışa çıkarılan kampa alıcı bulunamadı. Turizmcilerse bu durumu, "Satmak istemediler ki alıcısı olsun." şeklinde değerlendiriyor. Kamp, beş yıldızlı turistik otellerle çevrili, 14 bin 349 metrekare alan üzerinde kurulu. Maliye'nin dört kampındaki müstakil konutlarının her birinde buzdolabı, telefon ve klima bulunuyor. Ayrıca çocuk parkı, masa tenisi, tenis kortu, voleybol, basketbol ve futbol sahaları, bilardo masası, kantin, bar, çay bahçesi, plaj ve disko da bulunuyor.
Kamunun elinde tatil ve eğitim kamplarının yanı sıra her ilde misafirhaneler de bulunuyor. Maliye Bakanlığı, her yıl bu tesislerin ücretlerini bir tebliğle belirliyor. 2009 yılı için kurum personeli ve misafirleri, kişi başına günlük en az 9,75 lira yemek ve 3,75 lira konaklama ücreti ödeyerek kalabiliyor. Misafirhanelerde ise kurum personeli her gece için en az 4,40 TL'den kalabiliyor. Sosyal tesislerin birçoğu, önceliği kurum çalışanlarına veriyor. Diğer kamu çalışanları ve sivil vatandaşlar ise bu tesislerde, normal otellerin 10'da 1'inden de az maliyetle kalabiliyor. İzmir'in Çeşme ilçesinde denize sıfır olan Et ve Balık Kurumu tesisi bunlardan biri. Tesis, 44 konuttan oluşuyor. Kurum çalışanları, dört kişilik odada 26, iki kişilik odada 32 liraya, üç öğün yemek dâhil kalabiliyor. Aynı bölgedeki otellerin kişi başına gecelik fiyatı ise 200 liradan başlıyor. Et ve Balık Kurumu Mensupları Sosyal Yardımlaşma Vakfı'na ait bu tesis, 18 dönüm üzerine kurulu. 7 milyon 535 bin 475 lira muhammen bedelle satışa sunuldu. İhale, 13 Ağustos 2009'da yapıldı. Katılımcılardan 1 milyon lira teminat istendiği için tesislere alıcı çıkmadı.
'DEVLET DEMİRYOLLARI TESİSLERİ GİZLİYOR'
Kamu tesislerinin kökeni, eski Sovyetler Birliği'ne dayanıyor. Bu tesisler, cumhuriyetin ilk yıllarında Rusya'daki "daça"lar örnek alınarak kuruldu. Tur Operatörleri Birliği Platformu Sözcüsü ve Baracuda Tour Yönetim Kurulu Başkanı Cem Polatoğlu, Sovyetler Birliği örnek alınarak açılan tesislerin bugünkü yatak kapasitesinin Rusya'yı katladığını belirtiyor. Polatoğlu'nun verdiği bilgiye göre turizmden yılda 15-20 milyar dolar kazanan Türkiye'nin 3, 4 ve 5 yıldızlı yatak kapasitesi 600 bin. Motel ve pansiyonlar da eklenince turizm sektörünün yatak sayısı 800 bini buluyor. Kamu kamplarında ise bu sayı 400 bini aşıyor. Kamu tatil tesislerinin tamamının zarar ettiğini öne süren Polatoğlu, mutlaka satılması gereken bu kampların yıllık maliyetinin, Türkiye ekonomisini yorduğunu ifade ediyor. Kampların sayısının net olarak bilinmediğini de vurgulayan Polatoğlu, kurumların bunları gizlediğine dikkat çekiyor. Cem Polatoğlu, "Bizim bilmediğimiz bir sürü daha kamp var. 200 bin yatak kapasitesi bildiriliyor. Halbuki 400 binin üzerinde yatak kapasitesi var. Devlet Demiryolları'na sorsanız üç tane kampımız var derler. Benim bildiğim dokuz tane tatil, 10'un üzerinde de eğitim kampı var. Bir gizleme var. Sanki orada 12 ay eğitim veriliyor gibi işlem yapılıyor." açıklamasında bulunuyor.
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy ise kamu kamplarının öncelikle iyi bir envanterle tespit edilmesi gerektiğini söylüyor. Birbirinden bağımsız kuruluşların elinde olan bu tesislerin önemli bir kısmının turizm için ideal yerlerde bulunduğunu ifade eden Ulusoy, "Mevcut haliyle bu kampların verimli çalıştırılmadığına inanıyoruz. Ülke ekonomisine her yıl yük getiriyor. Kampların illa satılması gerekmiyor. Turizme çok elverişli yerlerde olan tesislerin işletmeleri devredilebilir. Bu yerlerde personele de uygun fiyattan tatil imkânı sağlanabilir." değerlendirmesini yaptı. Marmaris Otelciler Birliği Başkanı İlhan Açıkgöz de, kamu kamplarının tamamının ölü yatırım olduğunu vurguluyor. Bu tesislerin bir an önce turizme kazandırılmasını isteyen Açıkgöz, "Marmaris'te Köy Hizmetleri, Devlet Planlama Teşkilatı ve Orman İşletmesi'ne ait tesisleri biliyorum. Çok iyi yerlerde bulunuyorlar." dedi. Bu tesislerin bütçeye maliyetinin buralarda tatil yapan memurların tatil masrafından daha fazla olduğunu anlatan İlhan Açıkgöz, şunları söylüyor: "Devlet çalışanlarına tatil yaptırmak istiyorsa bunu daha az maliyetle yaptırabilir. Öncelikle bu tesisler satılmalı. Elde edilecek gelirle çalışanlara her yıl daha kaliteli tatil yaptırabilir."
Kamu tesislerinin bulunduğu bazı yerler
Sağlık Bakanlığı: Erzincan, Gökçeada, Heybeliada
Adalet Bakanlığı: Gökçeada, Antalya, Erdek
TCDD: Balıkesir/Akçay, İzmir ve Hatay
Milli Eğitim Bakanlığı: Didim, Tekirdağ, Datça
SGK: Gebze, Darıca, Bayramoğlu
Maden Tetkik Arama Enstitüsü: Marmaris, Ayvalık
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı: Mersin- Alata- Silifke, İzmir- Foça-Urla-Akçakoca, Didim-Kırkiçi
İçişleri Bakanlığı: Ayvalık, İskenderun (Uluçınar) Arsuz, Muğla Datça, Sakarya Karasu, Edirne Keşan, Mersin Silifke Kapızlı, Nevşehir Kozaklı
Milli Emlak Genel Müdürlüğü: Muğla-Marmaris, Manavgat-Çolaklı, Muğla-Gökova ve Ayvalık-Sarımsaklı, Samsun, Gölbaşı
Maliye Bakanlığı: Adana-Karataş
Türkiye Kömür İşletmeleri: Didim ve Akçay
Devlet Su İşleri: İznik Drazali, Samsun ve İzmir
ZAMAN-ALİ RIZA KARASU
SON VİDEO HABER
Haber Ara