MÜSİAD'dan Hükümete 'Açılım' önerileri
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Cihad Vardan ve beraberindeki heyet İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile bakanlık binasında görüştü.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-17 12:53:00
Vardan, demokrasiye her zaman ihtiyaçlarının olduğunu belirterek, demokratikleşme sürecine verilecek önem sayesinde Türkiye'nin ekonomik hedeflerine daha çabuk ulaşacağını, bu nedenle bu tür açılımları oldukça önemseyip desteklediklerini vurguladı.
MÜSİAD’ın Bakan Beşir Atalay’a sunduğu raporda ise şunlar yer aldı:
MÜSİAD, Türkiye geneline yayılmış 29 şubesinin 19’u Doğu ve Güneydoğu’da bulunan ve bölgenin nabzını tutan bir Sivil Toplum Kuruluşu’dur. Yapılan istişareler neticesinde MÜSİAD, demokrasinin yerleşmesinin sağlamasına yönelik olarak aşağıdaki görüşleri benimsemektedir.
1- Öncelikle hükümetin ortaya koymuş olduğu demokratik açılımlar sadece bir konuya yönelik değil, ülkenin önünde yılardır sorun teşkil eden tüm konularda demokratik değişimi içermeli ve STK’lar da bu açılımın arkasında durmalıdır.
2- Muhatap TBMM çatısı altındaki tüm partiler tarafından temsil edilen 72 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmalı ve çözüm tüm Türkiye’ye yönelik olarak dillendirilmelidir. Süreç belirli bir plan ve program dahilinde herhangi bir süre kısıtı olmadan kararlılıkla sürdürülmelidir.
3- Ekonomik yatırımların gerçekleştirilmesi için, bölgede huzur ve güvenlik gerekir. Hükümet tarafından çıkarılan ve bir devrim niteliğinde olan yeni Teşvik Kanununun arzu edilen sonucu verebilmesi için bölgenin istikrara kavuşması ve güven ortamının sağlanması ilk şarttır.
4- Bölgede yapılan çalışmalar, duble yollar, alt yapı çalışmaları, GAP ve DAP projeleri, tarım ve tarıma dayalı sanayiler ile hayvancılık ve hayvancılığa dayalı sanayiler, madencilik ve endüstrisini, tekstil ve dokuma endüstrisini geliştirecektir. Bu durum Türkiye ve çevre ülkeleri besleyen bir gelir kaynağına ve istihdamı sağlayacaktır.
5- Bölge tüm enerji hatlarının yol ağzında ve kesişme noktasındadır. Enerji hatlarının güvenliği hem ülkemiz hem de tüm diğer ülkelerin ve uluslararası sermayenin bir talebidir. Hükümet bir an önce bölgenin ekonomik kalkınmasını sağlamak için terör ve güvenlik sorununu çözmelidir.
6- Bölgede toprak reformu benzeri bir uygulamayla aileler arazi sahibi yapılmalıdır.
7- Bölge insanının meslek ve iş sahibi olabilmelerine yönelik olarak gerekli mesleki ve teknik eğitim yatırımları hızlandırılmalıdır. Bu bağlamda gerekli hallerde resmi dilimizin Türkçe olduğu gerçeğinin yanı sıra seçmeli olarak ana dilde eğitimin de önünün açılması düşünülebilir.
8- Bölgedeki üniversitelerin büyümesi ve kalitesinin artırılması sağlanarak, bölgenin ihtiyacı olan bölümler oluşturulmalı ve akademisyenlerin bu bölgeye çekimi sağlanmalıdır.
9- Yaklaşmakta olan Ramazan ayı kardeşlik mefhumunun geliştirilmesi için iyi bir fırsattır. Bu bağlamda insanlar arasında birlik ve beraberliğin teessüsü için bu fırsattan yararlanmalıdır.
10- Özel sektör yatırımlarının bölgeye gelmesini teşvik etmek amacıyla bölgesel KİT’lerin oluşturulması sağlanabilir ve özellikle büyük kamu alımları bu KİT’lerden tedarik edilebilir.
Sonuçta, sürecin başarısı için ana eksen, doğudan-batıya, kuzeyden-güneye ekonomik entegrasyondur. Bu vesileyle ekonomik sınırlar kaldırılmalı, dış politikada uygulanan komşu ülkelerle sıfır sorun politikası ile dış ticarette sağlanan açılımlar, benzer şekilde bölgesel olarak da başarılmalıdır.
SON VİDEO HABER
Haber Ara