Dolar

34,8955

Euro

36,6388

Altın

3.013,37

Bist

10.058,63

Kürt sorununun çözümü için 10 adım

Radikal toplumun tüm kesimlerine Kürt sorunu ile ilgili çözüm önerilerini sordu. Sorulara yanıt veren Yazıcı, Tanrıkulu, Bulaç ve Eliaçık'ın ortak bir vurgusu var.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-08-16 13:35:00

Kürt sorununun çözümü için 10 adım
Türkiye günlerdir Kürt açılımını tartışıyor. ‘Açılım’ın içeriği açıklanmasa da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ‘AKP Genel Başkanı’ sıfatıyla DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ile görüşerek somut adımlar atmaya başladı.

Ardından geçen hafta tarihi bir konuşma yaparak ‘barış’ niyetini bir kez daha dillendirdi. Şimdi herkes merakla açılımın içinin nasıl doldurulacağını bekliyor. Bu konuda yazarlar, gazeteciler görüşlerini dile getiriyor. Kimi kesimlerse açılıma şimdiden tepkili.

Radikal İstihbarat Servisi gazeteci, yazar, sanatçı, siyasetçi, sendikacı, hukukçu birçok kesimden onlarca
kişiye ‘Türkiye’nin Başbakanı olsaydınız Kürt sorununun çözümü için atacağınız ilk 10 adım nedir?’ diye sordu.
Yanıt verenlerin bir kısmı “Ben Başbakan olsaydım...” diye başladıkları yanıtlarında, 10 adımda önerilerini sundu. Kimileriyse sorunu bir bütün olarak değerlendirerek,
genel bir yorum yapmayı tercih etti.

Gelen yanıtların ortak noktası, gerçek bir çabayla bu sorunun demokratik yollarla çözülebileceği yönünde. Hayatın hemen her alanında atılım öngören önerilerden bazılarıysa şunlar: “Özgür bir düşünce ortamı sağlardım”, “Koruculuk sistemini kaldırırdım”, “Tüm siyasi mahkûmları tahliye ederdim”, “Bölgede operasyonları durdururdum”, “Yasakları kaldırırdım”, “Her şeyden önce özür dilerdim”,
“Dil ve kültür üzerindeki hukuksal ve fiili baskıları kaldırırdım”, “Yöre halkının görüşlerini de alarak yerleşim yerlerinin isimleri iade ederdim...”

Etnik kimlik vurgusu olmayan vatandaşlık tanımı

‘Vatandaşlık temel haktır. Kanuna uygun olarak buna sahip olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır’

Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Yazıcı:
(Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde anayasa hukuku dersleri veren Prof. Dr. Yazıcı, geçen yıl AKP hükümetinin isteğiyle oluşturulan ancak sonra rafa kaldırılan anayasa taslağının hazırlayıcılarındandı.)

Kürt sorunu Türkiye’de güçlü ve yaşayabilir bir demokrasi kurulması hedefinden bağımsız düşünülemeyecektir. Bu nedenle, bu sorunu Türkiye’de güçlü bir demokrasinin nasıl kurulabileceği sorusuyla birlikte değerlendirmek gerekir. Bu ise, pek çok faktör yanında demokratik ve özgürlükçü bir zihniyetle hazırlanmış yeni bir anayasanın varlığını gerektirmektedir. 12 Eylül yönetiminden miras kalan 1982 Anayasası’nın dayandığı otoriter, milliyetçi ve vesayetçi zihniyet gerek Kürt sorununu çözmeyi, gerekse demokratikleşme çabalarını ilerletmeyi engelleyen pek çok hüküm ve mekanizma içermektedir. Bu yüzden yeni bir anayasa kaçınılmazdır. Bu yeni anayasada münhasıran Kürt sorununu çözmek amacıyla:
1 - Türk milleti şeklindeki ifadeler yerine, T.C. vatandaşları ifadeleri seçilmelidir.
2 - Etnik vurgusu olmayan yeni bir vatandaşlık tanımı yapılmalıdır. Örneğin sivil anayasa taslağının 35. maddesinde yer alan ‘Vatandaşlık temel bir haktır. Kanunun öngördüğü esaslara uygun olarak bu statüyü kazanan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır’ şeklindeki tanım tercih edilebilir.
3 - Siyasi partiler üzerindeki ağır yasaklar kaldırılmalı, meşru siyaset alanı demokrasinin evrensel anlamına uygun olarak genişletilmelidir.
4 - İfade hürriyetinin alanını AİHS’nin öngördüğü ve AİHM içtihatlarının gerektirdiği ölçüye yükseltecek anayasal ve yasal tedbirler alınmalıdır.
5 - Türkçe resmi dil olarak korunmakla birlikte, Kürt kökenli vatandaşların eğitim hayatında karşılaştıkları güçlükler etkili tedbirlerle giderilmelidir. Üniversitelerde ihtiyaca cevap verecek ölçüde Kürt dili ve edebiyatı bölümleri açılmalı, ilk ve ortaöğretim kurumlarında Kürtçe seçimlik ders olarak kabul edilmeli, ana dili Kürtçe olan çocuklara okul öncesi Türkçe öğrenmelerini sağlayan kurslar düzenlenerek, eğitimlerini kolayca sürdürmeleri sağlanmalıdır. Kürtçenin eğitim dili olarak kullanılması şu an için mümkün görünmemekle birlikte, bu konunun, uzun vadede uzmanlar aracılığıyla tartışılmasından kaçınılmamalı ve endişe duyulmamalıdır.
6 - Yerleşim yerlerinin önceki isimleri iade edilmelidir.
7 - Kürt kökenli vatandaşların Kürtçe isim almalarını sağlayacak kolaylaştırıcı tedbirler alınmalıdır. Şuanki uygulamada, ancak nüfus kayıtlarının düzeltilmesi gerekçesiyle açılan bir dava neticesinde bu hak elde edilebilmektedir. Oysa vatandaşların nüfus dairelerine dilekçeyle başvurmak suretiyle isim değişikliği yapmaları sağlanabilir.
8 - Kamu denetçiliği kurumu oluşturularak bu kurum bünyesinde görev yapacak kamu denetçilerinden birinin etnik temelde ortaya çıkan insan hakları ihlallerini denetlemesi sağlanabilir.
9 - Diyarbakır Cezaevi uzun yıllar boyunca sahne olduğu işkence ve insanlık dışı muamele uygulamalarıyla hafızalarda yer almıştır. Bu cezaevi kapatılarak bir barış müzesine dönüştürülebilir.
10 - Nihayet, bütün bu insani ve demokratik çabaların devamının asli şartı, silahların tamamen susturulması olduğuna göre, bunun sağlanması için devletin ve toplumun tüm aktörlerinin işbirliği ve oydaşma içinde olması temin edilmelidir.

Toplumun parlamentoda en geniş, özgür ve eşit temsili

Herkese kendini tarif ettiği kimliği içinde tam örgütlenme özgürlüğü. Bunun için seçim barajının makule çekilmesi

Eski Diyarbakır Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu:
(Avukat Sezgin Tanrıkulu, geçen yıl nisan ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Diyarbakır’da Kürt sorununa ilişkin rapor veren 17 sivil toplum örgütünden oluşan grubun içinde yer almıştı.)
1 - Öncelikle görüşlerine katılmasam da, farklı görüşleri savunan, çözüm önerilerini sunan kişilere karşı öfkeyle, kızgınlıkla karşılık vermem.
2 - Bir konuda yeterli bilgi sahibi değilsem, farklı kaynaklardan okuyarak bilgimi güncelleştirmeye çalışır, konunun uzmanlarından bu konuda katkı talep ederim.
3 - Doğrudan dolaylı mağduriyet yaşamış veya kendisini böyle hisseden toplumun bütün kesimleri ile empati kuracak ortak bir dil kullanmaya çalışır, bu kesimin güncel mağduriyetlerini telafi edici, sosyal, ekonomik ve yargısal mekanizmaların gecikmeden hayata geçirilmesini sağlayarak olası direnç noktalarını yumuşatmaya çalışırdım.
4 - Bu çerçevede hakikatlerin ortaya çıkması, geçmişle hesaplaşma-yüzleşme için hazırlık komisyonları kurar, zulmün simgesi haline gelmiş Diyarbakır Cezaevi’ni bu komisyonun araştırma merkezi haline getirirdim.
5 - Operasyon yapılmaması talimatı mevzuat uyarınca kanunsuz emir sayılacağından, bu zaman diliminde ‘durduk yerde operasyon yapılmaması’ noktasında kurumlar arasında mutabakat sağlar, gerekli önlemlerin alınmasını sağlardım.
6 - Düşünce ve ifade özgürlüğünün tam olarak kullanılmasının önündeki engeller konusunda idari bürokrasiye ve yargı bürokrasisine takdir hakkı bırakmayacak düzenleme yapılmasını sağlayarak, konunun herkes tarafından tam bir özgürlük ortamında tartışılmasının zeminini hazırlar, yargılanan çocuklarla ilgili adaletsiz uygulamanın sonuçlarını derhal ortadan kaldırmak için olağanüstü girişimlerin yapılmasını sağlardım.
7 - Herkesin kendisini tarif ettiği kimliği içerisinde siyasi partiler dahil olmak üzere tam bir örgütlenme özgürlüğünü sağlamaya çalışırdım. Bu çerçevede parlamenter temsili güçlendirmek için, seçim barajını makul düzeye indirecek değişikliklerin yapılmasını sağlardım.
8 - Türkçenin dışındaki dil ve kültürler üzerindeki hukuksal ve fiili baskı ve yasakları derhal kaldırmak için gereken her türlü çalışmayı yapar, bu çerçevede öncelikle yasal değişiklik gerektirmeyen özel yayın kuruluşlarının yayınlarına engel yönetmenliğin değiştirilmesini sağlar, adları değiştirilen yerleşim birimlerinin önceki adlarının da kullanımı için Bakanlar Kurulu kararının yayınlanmasını sağlardım.
9 - Sorunu barışçıl bir zemine oturtmak amacıyla, silahsızlandırmayı sağlamak için bütün imkânları harekete geçirir ve herkesin siyasal, sosyal yaşama katılımı için yasal düzenlemeleri mümkün olan en geniş mutabakatla yapardım.
10 - Türkiye’nin çoğulcu toplumsal yapısını eşitlik ve özgürlük temelinde güvence altına alan, ortaya çıkması muhtemel ihtilafların barışçıl yollarla çözülmesini sağlayacak mekanizmaları ve usulleri inşa etmeyi öngören demokratik bir anayasa hazırlanması için çalışmaları yoğunlaştırır ve hızlandırırdım.

‘Çeşitlilik zenginliktir’ diyen bir eğitim sistemi

Çatışmalara katılan herkesin özellikle ‘Vietnam Sendromu’nun tedavisi için özel fonlar. Mayınlı arazilerin temizlenmesi. Dil kurslarına destek

Genç Sen üyesi Kıvanç Eliaçık:
(Devrimci İşçi Sendikaları’na bağlı (DİSK), ülkenin ilk öğrenci ve gençlik sendikası olan Genç-Sen’in kurucularından Eliaçık, aynı zamanda DİSK’te uluslararası ilişkiler uzmanı olarak görev yapıyor.)
1 - Herkes İçin Demokrasi, İnsan Hakları ve Parasız Kamu Hizmetleri; Kürt sorununun çözümü düşünülürken, öncelikle demokrasi ve insan haklarının gelişmesi için neler yapılabilir sorusu cevaplanmalıdır. Konuya Türkiye’deki tüm ezilenlerin (bütün etnik ve dini azınlıkların, işçilerin, kadınların, engellilerin...) özgürlüklerinin genişletilmesi sorunu olarak bakılmalıdır.
2 - Mağdurlara ve Gerçek Muhataplara Söz Hakkı; Her konuda ilgililerle fikir alışverişinde bulunmak temel bir yaklaşım olmalıdır. Konunun mağdur ve muhataplarına (yerel yönetimler, yurttaş örgütleri, sendikalar, üniversiteler...) söz ve karar hakkı verilmelidir.
3 - Özgürlük Olmadan Asla; Sorunun çözümü ile ilgili şiddet içermeyen her türlü fikir ve formül özgürce ifade edilmeli, tartışmalar hiçbir yasak ve sınırlama olmadan yürütülmelidir.
4 - Özgürlükçü, Eşitlikçi ve Sosyal Bir Anayasa; Özgürlükçü, eşitlikçi ve demokratik nitelikler taşıyan yeni bir anayasa hazırlanmalıdır. Yeni anayasa sosyal hakları, ücretsiz kamu hizmetini ve işçi haklarını güvence altına almalıdır.
5 - Çeşitlilik Zenginliktir Diyen Bir Eğitim Sistemi; Temel eğitim köklü biçimde değiştirilmelidir. Müfredat milliyetçi, militarist, tek tipçi ve cinsiyetçi niteliklerinden arındırılmalı, diğer ülkelere yönelik nefret öğeleri içeren ve dini azınlıkları reddeden ders kitapları yeniden yazılmalıdır. Türkiye’nin çok kültürlü, çok kimlikli yapısını bir zenginlik olarak anlatan yeni bir program hazırlanmalıdır. Eğitim yöntemleri hem bölgesel özellikleri dikkate almalı hem de bölgeye bağlı olmayan çeşitlilik içermelidir. Örneğin İstanbul’da Kürtçe eğitim sunulduğu gibi ihtiyaç halinde Diyarbakır’da Gürcüce eğitim hizmeti verilmelidir.
6 - Her Düzeyde Ulaşılabilir Parasız Anadilde Eğitim Hakkı; Türkiye’de yaşayan bütün azınlıkların dillerinde parasız, ulaşılabilir ve nitelikli eğitim hizmeti sunulmalıdır. Bölgeye bağlı olmayan bir kültürel hak olarak Türkiye’nin her bölgesinde farklı dillerde eğitim veren okullar açılmalıdır. İlk öğretim sonrası, anadillerde mesleki ve üniversite eğitimi sunulmalıdır. Dil kursları desteklenmeli, dileyen yetişkinler ve göçmenler için ücretsiz Türkçe kursu verilmelidir.
7 - Sınırsız İfade Özgürlüğü; Yıllardır ‘Türkçe dışında diller’ (TDD) olarak ifade edilen, İngilizce ve Arapça gibi dilleri hiçbir zaman kapsamayan, bütün dillerin her biçimde kullanımı serbest bırakılmalıdır. TDD’in kültürel, sanatsal ve siyasi etkinliklerde kullanılmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır. TDD’in kullanımının gelişmesi için özel fonlar oluşturulmalıdır.
8 - Diyalog Evleri ve İki Toplumlu Etkinlikler; Türkiye genelinde ‘Diyalog Evleri’ kurulmalıdır. Diyalog Evleri, belediyeler, demokratik kitle örgütleri, üniversiteler ve sendikalar aracılığıyla iki toplumlu veya çok toplumlu etkinlikler düzenlemelidir.
Başta çocuklar ve çatışmalarda yakınlarını kaybetmiş aileler olmak üzere etnik, mezhepsel ve toplumsal kesimlerin; birbirlerini tanımaları, acılarını anlamaları ve önyargıların kırılması amacıyla etkinlikler gerçekleştirilmelidir. Örneğin İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Şırnak Belediyesi ortak bir çocuk korosu kurabilir.
9 - Vietnam Sendromu, Af ve İstihdam; Çok sayıda yurttaşımız, düşük yoğunluklu savaş yıllarının ardından fiziksel ve psikolojik hastalıklarla yaşamına devam etmektedir. Çatışmalara katılan herkesin hastalıklarının, özellikle ‘Vietnam sendromu’nun, tedavisi için özel fonlar oluşturulmalı ve tesisler kurulmalıdır. Tedavi sonrası istihdam ve eğitim imkanı sağlanmalıdır. Herkesin demokratik toplumsal yaşama katılabilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Savaş suçları araştırılmalıdır. Mayınlı araziler temizlenmelidir. Türkiye genelinde istihdamın dağılımı yeniden düzenlenmelidir.
10 - Savaşa Değil Yurttaşlara Bütçe; Silahlanma harcamaları azaltılmalıdır. Kaynaklar parasız ve nitelikli eğitim sağlık hizmetlerine ve işçi emekçi maaşlarına aktırılmalıdır. Zorunlu askerlik uygulaması kaldırılmalı, sivil hizmet imkânı sağlanmalıdır.

Yerel ve tarihsel isimlerin iadesi

Beş ülke arasında ayrılan, parçalanan ailelerin birleştirilmesine imkân sağlanması. Özellikle Suriye’deki Kürtlerin durumunun düzeltilmesi

Ali Bulaç: (Zaman Gazetesi yazarı)

1 - Kürt kimliğinin tanınması ve bunun her kademe ve alanda kabul edildiğinin dile getirilmesi. Etnik vurgunun olmadığı yeni bir yurttaşlık tanımının yapılması.
2 - Anadili Kürtçe olanların isteğe bağlı olarak Kürtçe eğitim yapma imkânlarının kendilerine tanınması. Medya yoluyla yayın haklarının (gazete, dergi, kitap, televizyon, radyo, kaset, video, film v.s.) kullanılması,
3 - Etnik kimliğinin fırsat eşitliğine engel teşkil etmemesi, objektif liyakat, hizmet, ehliyet ve faydanın kıstas seçilmesi. İnsan haklarına tam riayet. Her türlü etnik ve bölgesel ayırımlara son verilmesi. Baskı, işkence, faili meçhuller, hukuk ihlalleri ve özel uygulamalara son verilmesi.
4 - Terör ve şiddetin herkese bir felaket getireceğinin kabul edilmesi.
5 - Bölgenin ekonomik geri kalmışlığına köklü, kalıcı ve sahici çözümler bulunması, bölgeler arasındaki farkın ciddi tedbirlerle kapatılması.
6 - Türk ve Kürt halkı arasında derin ve kalıcı husumetler yaratacak davranışlardan, nefret uyandırıcı dil
kullanmaktan kaçınılması, kışkırtıcı yayın yapan yayın ve basın araçları üzerinde
sivil baskıların artırılması.
7 - Yerel ve tarihsel isimlerin iade edilmesi.
8 - Diğer ülkelerdeki (Suriye, Irak, İran ve eski Sovyet) Kürt bölgeleriyle beşerî, turistik, ekonomik, ticarî vb. ilişkilerin geliştirilmesi, ancak yasadışı silah ve uyuşturucu gibi
malların üzerindeki kontrole devam edilmesi. Özal zamanında imzalanmış bulunan Türkiye, İran, Pakistan ve Orta Asya Müslüman Cumhuriyetlerini kapsayan ve zamanla gümrük duvarlarını kaldırmaya matuf anlaşmaya hayatiyet kazandırılması. Buna Irak ve Suriye’yi de dahil etmek gerekir. Beş ülke arasında ayrılan, parçalanan ailelerin birleştirilmesine imkan tanınması, bu ailelerin ikinci ülkedeki mal ve mülkiyet varlıklarının teminat altına alınması. Özellikle Suriye’de yaşayan Kürtlerin durumlarının düzeltilmesi için Türkiye, İran ve Irak’ın anlayış ve işbirliği içinde olması.
9 - Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, merkeziyetçilik yerine, yerinden yönetime geçilmesi. Siyasi birliği, üniter yapıyı ve sosyal barışı bozmayacak şekilde merkezî devletin küçültülmesi için idari reform yapılması.
10 - İslamî temelde bütün etnik gruplar arasında kardeşlik ve işbirliği ruhunun geliştirilmesi, gönüllü ve eşit ortaklı birlik ve beraberliğinin bölünme ve parçalanmadan daha yararlı ve hayırlı olduğu fikrinin anlatılması, eğitim müfredatına bu temanın dahil edilmesi.

YARIN: Mehmet Bekaroğlu, İsmail Koncuk, Eren Keskin, Tahsin Yeşildere
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara