Kriz "kafe-ofis" modelini doğurdu

Aylık 4 bin 500 TL'leri bulan A sınıfı ofis maliyeti yerine, bir kafede oturarak sadece yediğinin içtiğinin fiyatını ödeyerek iş takibi yapma modası başladı. Yüzlerce kişi bilgisayarını kapıp modern dizaynları ile dikkat çeken Türkiye'nin önde gelen kafelerinin yolunu tuttu. Öyle ki iş toplantıları bile artık kafelerde yapılır hale geldi.

Krizle birlikte yeni bir müşteri kitlesine kavuşan kafeler de boş durmayıp harekete geçti. Kimi kafe iş dünyasına daha iyi hizmet verebilmek için hızlı internet altyapısı kurarken, kimi de mönüsüne yemek ekledi.

Öte yandan, ofis maliyetinden kurtulmanın bir diğer yolu da sanal ofisler oldu. İletişim merkezi olarak kullanılan ve haftada bir-iki kere toplantı yapma imkânı bulunan sanal ofisler en dolu günlerini yaşıyor.

Son bir yıldır Türkiye'nin gündeminden düşmeyen ekonomik kriz, şirketleri her alanda tasarrufa yöneltti. Tasarruf önlemlerinden ofis piyasası da nasibini aldı. Bazı şirketler daha küçük ofislere taşınırken, büyük ofisler parçalara bölünerek daha çok firmaya kiralandı. İşler toparlanana kadar ofis maliyetinden kurtulmak isteyen birçok kişi farklı bir yola başvurdu. Teknolojik altyapıları ve modern dizaynlarıyla rahat ve sakin bir ortamda çalışma fırsatı tanıyan kafeler, iş takibi yapılan merkezler haline döndü.

Simit Sarayı'na talep yüzde 15 arttı

Kriz döneminde gösterdiği büyüme performansı ile dikkat çeken Simit Sarayı sahibi Haluk Okutur, "Son bir yıldır özellikle işini kaybedenler ve ofislerini kapatarak küçülme yoluna gidenler, merkezi yerlerde yer alan Simit Saraylarını ofis gibi kullanmaya başladı. Bu, neredeyse bir trend haline dönüştü. Talep yüzde 15 arttı. İş toplantıları sık sık karşılaştığımız bir durum" açıklamasını yaptı. Okur, iş takiplerinin daha iyi yapılabilmesi için kafelerdeki internet altyapısını güçlendirdiklerini söyledi.

Mado öğle yemeği vermeye başladı

Mado Genel Koordinatörü Mehmet Yılmazoğlu da eskiden home ofis şeklinde çalışan kişilerin bile kafeleri tercih etmeye başladığını kaydetti. Bir masada oturma süresinin 4-5 saate kadar uzadığına dikkat çeken Yılmazoğlu şöyle devam etti: "Ofis yerine kullanılmaya başlanan kafeler sayesinde kira, elektrik, su, yakıt gibi birçok masraftan kurtulunuyor. Bu kişiler müşterilerini de bizim mekânlarımıza getirdiği için iş potansiyelimiz yüzde 15 arttı. Talep üzerine şubelerimizde internet ağlarını güçlendirdik, tüm şubelerde kablosuz internet ağı kurduk. Hatta bu insanlar öğlen yemeğine dışarı çıkmak zorunda kalıyorlar diye, gelen talep üzerine öğle yemeği servisi bile vermeye başladık."

Aylık 150 dolara sanal ofis kiralanıyor

Bünyesinde, İstanbul'un merkezi noktalarındaki iş merkezlerinde ofisler bulunan Realty Atlas Gayrimenkul ise sanal ofis kiralamalarının patlama yaptığını anlattı. Sanal ofis kiralamalarının aylık 150 dolardan başlayan fiyatlarla yapıldığını belirten Realty Atlas Gayrimenkul yetkilisi Tanju Bilgen, "Kriz ortamında sabit ofislerin maliyetleri herkesi zorluyor. A sınıf bir ofisin kira dahil olmak üzere aylık gideri 4-5 bin TL'yi buluyor. İletişim merkezi olarak kullanılan yani telefon, faks, e-posta, sekreter hizmetlerinin verildiği sanal ofisler krizde büyük bir kurtarıcı oldu. Müşteriler ofislerde haftada bir toplantı yapma imkânı da isterse fiyat 300 dolar oluyor" dedi. Daha önceki yıllarda en fazla ayda 10 müşteriye hizmet verirken, bu rakamın krizde 30'a yükseldiğini açıklayan Bilgen, inşaat, ürün borsası, inovatif ürün satışı gibi çok çeşitli alanlardan müşterileri olduğunu söyledi.

Türkiye'de üç yıldır hizmet veren Office İstanbul'un sahibi Haluk İskora da "Sanal ofisler son üç yılın en yoğun dönemini yaşıyor. Yüzde 100 doluluk oranıyla çalışıyoruz. Aylık 8 saat toplantı ve sanal ofis hizmetini 400 TL+KDV'ye veriyoruz. Ofislerinden çıkıp bu sayede işlerini yürüten çok sayıda müşterimiz var" diye konuştu.

Kafeden günlük 35 TL'ye çıkıyorum

İnternette birçok blog sitesinde de kafelerin ofis olarak kullanımıyla ilgili bilgiler geçiyor. Bir blog sitesinde yazılanlardan biri şöyle: "Ofis sorunsalının geçen günlerde yeni bir uygulamayla çözülmüş olduğunu gördüm. Müşteriyle dışarıda buluşmak, brief almak, işi göstermek, ara toplantılar yapmak için kafeleri kullanmak tercih ettiğim bir yoldu ama sabahtan gidip akşama kadar bir mekânın oturma gruplarını, masasını, internetini ve barkosunu 'kendine ofis yapmayı' pek akıl edememiştim. Geçen gün bir kafede arkadaşım ile buluştum. Oturduğu masada 2 kişi daha vardı. Bir toplantı yaptıklarını zannederek, bir başka masaya yöneldim ama masadakiler toplantıda olduğu kişiler değildi. Aynı masayı gün içinde ofis olarak paylaşan kişiler olduğunu gördüm. Biri bir teknoloji firmasında satın almacı, diğeri bir hardware firmasının Türkiye mümessili. Müşteriyle orada buluşuyorlar. Arkadaşım bir ofis tutmaktan daha ucuza geldiğini söyledi. Günlük 30-35 lira ile çıkabiliyormuş."

Kaynak: Referans

Kriz "kafe-ofis" modelini doğurdu

Ofis maliyetinden kaçanlar artık işini kafeden yürütüyor. Krizde ofis maliyetinden kurtularak işlerini yürütmek isteyenler kafeleri "mesken" edindi.