Dolar

35,4856

Euro

36,4774

Altın

3.091,70

Bist

9.977,94

Fetih seçimlerinde itiraz

Arap basınının gündeminde yine Fetih Hareketi'nin sona eren 6. Kongresi var. Artan İsrail tehditleri nedeniyle Lübnan'a karşı savaş ihtimali ise bir diğer gündem konusu.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-08-13 13:11:00

Fetih seçimlerinde itiraz
Selda Shosa / TİMETÜRK

Arap basınında bugün de Fetih Hareketi'nin son seçimleri olumlu ve olumsuz bakış açılarıyla gündeme oturuyor. Bir yandan yapılan merkez komitesi seçimleri sonuçlarından duyulan memnuniyetsizlik ele alınırken öte yandan Fetih'in yenilenen görüntüsünün Filistin halkına umut olduğu yorumları yapılıyor. Öne çıkan diğer konu ise İsrail'in Lübnan'a yönelttiği tehditlerin fiile dökülüp dökülmeyeceği...

Londra'da Arapça olarak yayımlanan El-Kudsu'l Arabi gazetesi bugünkü ''Fetih Seçimlerinde İtiraz'' başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor: "Görünen o ki; Fetih Hareketi'nin çalışmalarını dün tamamlayan genel kongresini süsleyen merkez komite seçimlerinin güvenilirliği, özellikle son iki aday Nebil Şaas ve Muhammed Eştih'in oylarının eşit olması nedeniyle kazandıklarının ilan edilmesinden ve Tayyib Abdurrahman'ın kazandırılması için sırasının 19'dan 17'ye geçirilmesinden sonra soru işaretlerine maruz kalıyor.

Bu güvenilirliğe vurulan en büyük darbe belki de Ahmet Karii'nin (Ebu Ala) bu gazeteye seçim sonuçlarından şüphe ettiğine dair yaptığı açıklamalar oldu. Zira kendisi şöyle dedi; "Orada; Fetihçiler arasında, oyların sayımına müdahale olduğu gerekçesiyle öfke söz konusu."

Açıkçası seçimlerin nasıl yapıldığı hususunda fısıltı olarak başlayan karşı koymalar sadece seçimlerin sonuçları ve oyların sayılması değil aynı zamanda tüm seçim süreci hususunda resmi bir itiraza dönüştü.

Fetih Hareketi'nin gülsü görünümü, hareketin hatta kongrenin içinden gelen itirazlar sebebiyle değişmeye; yavaş yavaş solmaya başladı. Bu durum ise her türlü ölçüye göre endişe verici.

FİLİSTİNLİLER YENİ FETİH'TEN MUTLU

Birleşik Arap Emirlikleri'nden yayımlanan El-Beyan gazetesi bugün "Yeni Elbisesiyle Fetih" başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor: "Filistinliler Fetih Hareketi'nin yeni halinden memnun. Kararlı halkın hayallerinin gerçekleşmesi için Filistin'in gidişatında yeni bir aşama başladı. Öyle ki Filistin'in gaspedilmiş haklarının geri alınması için mücadeleyi ilk başlatan hareket yenilendi. Başlarında mücadeleci kahraman esir Mervan Bergusi olmak üzere gençliği ve yeni korumalardan oluşan etkili unsurlarıyla canlılığı... Bergusi; Filistin ayaklanmasının İsrail'de ömür boyu hapis cezası yemiş lideri. Fetih Hareketi'nin merkezi komite seçimlerinden hücresinden dahi ezici bir zaferle çıktı.

Hareket gerek kendisini temize çıkararak gücünü artıran Ebu Mazin'in gerek de yükselen genç liderlerin diliyle Filistin halkının işgale karşı, her toprağı işgal edilmiş halk gibi direnme hakkının olduğunu, Uluslararası Kanun'un da bunu onayladığını vurguladı.

Hareket ayrıca Filistin'in sabitlere bağlı kalacağını, bunun da hala direnişçi gruplarla bir hendekte yer aldığı manasına geldiğini açıkladı. Bu nedenle de en büyük grup olduğu için Filistin'in parçalanmış saflarını birleştirmek için uzlaşma elini uzatması, girişimci el olması gerekmektedir. Bu, bağımsız bir vatanda hayallerini gerçekleştirmek isteyen kahraman bir halkın sorumluluğunu taşıyan yetişkin insanların özelliğidir."

İSRAİL'İN LÜBNAN'A SALDIRMASI MÜMKÜN DEĞİL!

Londra'da yayımlanan Eş-Şarku’l Evsat gazetesi yazarlarından İlyas Hana "Orada İsrail'in Lübnan'a Karşı Savaşı Sözkonusu mu?" başlıklı makalesinde şu ifadelere yer veriyor: "İsrail'in Amerika'dan yeşil ışık almadan Lübnan'a karşı savaşa girmesi mümkün değil. Aynı şekilde İsrail'in Amerikan başkanı Obama'nın; Filistin'de iki devletli çözüm ve 2009 Eylül ayının sonlarında İran'la nükleer programı çerçevesinde müzakereler için masaya oturmayı kapsayan ikili projesinin başladığı esnada bir savaşa girmesi söz konusu olamaz. Netenyahu ve Obama'nın bölgesel çözümlere bakışlarında köklü farklılıklar bulunuyor. İlki İran meselesinin çözülmesinin Filistin meselesinin çözülmesine yardımcı olacağına inanmaktadır. Obama ise Filistin meselesinin çözülmesinin İran meselesinin çözülmesini kolaylaştıracağını düşünüyor. Netenyahu Obama'ya başkaldırıp tek başına savaşa gider mi? Tabi ki asla. Yoksa Amerika savunma bakanının İsrail'e son gezisinin aynı şekilde Ulusal Güvenlik Danışmanı General James Jones'in genişletilmiş bir istihbarat grubuyla kalkıştığı gezinin ne anlamı olur?

İsrail'in Suriye ile yakınlaşması esnasında aynı zamanda Amerika'nın da Suriye ile yakınlaştığı bir dönemde Hizbullah'a karşı bir savaşa girmesi mümkün değil. Burada bilinmelidir ki Suriye İran'la varolan ittifakından çıkmak için pusulasında bir değişiklik yapmamış.

Hizbullah'ın da kendi başına İsrail'e karşı savaşa girmeye kalkışması mümkün değildir. O da İran'dan yeşil ışık almaya ihtiyaç duyuyor. Bu ışığı alabilmek ise, cumhurbaşkanlığı seçimleri krizinden sonra İran'da siyasi güç dengelerinin billurlaşmasını beklemeyi zorunlu kılıyor.

Haber Ara