Fetih Hareketi'nin sürprizleri
Arap basını bugünkü sayfalarında Fetih Hareketi'nin sona eren 6. Kongresi'ni öne çıkarıyor. Amerika'nın üslerine çekilmesinin ardından tekrar karışan Irak da gündemde yer bulan diğer bir konu.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-12 13:38:00
Hamza Muhammed / TIMETURK
Faruk Kaddumi'nin Arafat suikastı hakkında ortaya attığı iddialarla bir anda karışan Fetih Hareketi'nin işgal altındaki Filistin topraklarında yapılan 6. Kongresi ve sonuçları Arap basınında bugün gündeme oturuyor. Fetih Hareketi'nin sona eren kongresinde merkez komiteye seçilen üyelerin çoğunluğunun yeni üyeler olması oldukça dikkat çekiyor. Öte yandan Amerika'nın çekilmesinin ardından tekrar iç çatışmaların arttığı Irak başka bir gündem konusunu oluşturuyor.
Londra'da Arapça olarak yayımlanan El-Kudsu'l Arabi gazetesi bugünkü ''Fetih Hareketi'nin Sürprizleri'' başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor: "Fetih Hareketi'nin merkez komite seçimlerinin sonuçları, lider yüzlerde büyük değişiklikler olduğunu doğruladı. Öyle ki eski koruma rumuzları çıktı ve yerlerine genç kanlar girdi. Ancak bunun siyasete yansıması hala araştırma konusu.
Merkez komitede 14 yeni üyenin koltuklara ulaşmasının ve eski üyelerden 4'ünün koltuklarını koruyabilmesinin bir sürpriz olduğunu itiraf etmek gerekir. Özellikle bu yeni üyeler arasında bağımsız konum sahibi şahsiyetler bulunuyor. Bunlar hareketin 40 yıldan fazla süren; siyasi çalışmayı ve Filistin mücadelesini yürüten tarihi berraklığına dönmesi için çabalıyor.
Evet doğru; yolsuzluğun simgesi haline gelmiş bazı kişiler Fetih Hareketi'ne zarar verdi, Filistin kamuoyunda imajını sarstı, yasama meclisinde çoğunluğu ve seçimlerde kazanan Gazze Şeridi'nin kontrolünü kaybetmesine yol açtı. Hesaplara ve yapılan ittifaklara göre de seçim sandıkları aracılığıyla Merkez Komite'ye ulaştı. Ancak bunun yanında eli ve dili temiz ulusçu Fetih rumuzları da bulunmaktadır. Bu şahsiyetler, yeni liderlikte kendilerini kabul ettirip belirgin bir mekan sahibi olmayı başarabildi.
FETİH HAREKETİNDE YENİ KAN
Londra'dan yayımlanan Dar'ul Hayat gazetesi yazarlarından Abdullah İskender "Fetih Girişimi mi Yeniliyor?" başlıklı makalesinde şunlara yer veriyor: "Fetih Hareketi kongresini bitirip liderlik kadrosunu seçtikten sonra her düzeyde girişimi yenilemesi bekleniyor. Geçen yıllar boyunca; özellikle de eski başkan Yaser Arafat'ın ölümünden sonra tarihi liderler arasındaki anlaşmazlıklar ve şahsi konumlar kararların alınması ve korunmasında engelleyici bir rol oynadı. Hatta her biri kendi zatında bir kutuptu. Bunların her biri bir yöne çekiyordu. Bu da hareketin temeline, Kurtuluş Örgütü'nün çalışmalarına ve diğer gruplarla ilişkilerine yansıdı. Bu durum Hamas Hareketi ile çekişmede görüldü. Zira bu liderlerin bazıları Hamas'a en azından siyasi olarak daha yakındı. Bunun sebebi İslami harekete duydukları sevgi değil, merkezi komitedeki diğer arkadaşlarının inanılırlığını ortadan kaldırmak isteği idi.
Üyelerinin çoğu ilk defa göreve gelen yeni Merkezi Komite ile bu durumun değişmesi beklenmektedir. Zira harekette tarihleri uzun olmayan bu üyeler kendilerini korumaya aldı ve bağımsızlar eksenini oluşturdu. Yeni merkezi komitedeki tarafları belli şahsi anlaşmazlıkların tamamen ortadan kalkması zor. Ancak bu anlaşmazlıklar, öngörülen gelecekte bağımsız kutuplara dönüştürülmesi zor, kişisel nefretler çerçevesinde kalacak.
IRAK'TA KARGAŞANIN SEBEBİ AMERİKA'NIN ÇEKİLMESİ VE GELECEK SEÇİMLERDİR
Londra'da yayımlanan Eş-Şarku’l Evsat gazetesi yazarlarından Tarık El-Hamid "Irak Neden Alevlendi" başlıklı makalesinde şu ifadelere yer veriyor: "Irak'ta tamamıyla Şii taifeye ait bir köy yıkıldı. Acaba bu Irak'taki görüntünün karanlık ve üzücü yanı mı? Cevap kesinlikle hayır! Korkunç sahne Iraklılara ya da takip edenlere göründüğünden daha büyük.
Irak'ta neler olduğunu anlamamız için Irak'ta her düzeydeki olayların seyrini günlük olarak takip etmemiz, orada siyasi ve mezhebi hatta basınsal boyutta dönen tüm tartışmaları izlememiz gerekir. Mezopotamya ülkesinde ateş yanmasının ardında gerçekte iki sebep bulunuyor. Bunlardan ilki Amerika'nın çekilmesi. İkincisi de gelen Irak seçimleri.
Anlayabilmemiz için şunu düşünmemiz gerekir. Bu terkedilmiş köyü hedef alan patlamalar, aslında kameraların karşısına çıkıp enkazı göstererek; "bak ya başbakan... bak ya içişleri bakanı... Sizin bahsettiğiniz güvenlik nerede?" diyen kadının da özetlediği üzere kurbanların verdiği ilk karşılıktı.
Güvenlik, Maliki'nin Irak'taki gelecek seçimler için kullanmak istediği bir koz. Amerika'nın Irak'tan çekilmesinden sonra -bu çekilme Maliki sebebiyle değil tamamen Amerika'nın kendi iradesiyle gerçekleşmiştir- Nuri Maliki hükümeti çekilmeyi kahramanlık ve kendi özel başarısı olarak göstermeye çalıştı. Öyle ki Irak hükümetinin Amerika'nın çekilmesini "zafer" olarak göstermesi Washington'u kızdırdı ve Irak başbakanını, mevzunun düzeltilmesi için son ziyareti sırasında Washington'daki askerlerin kabrini ziyarete çağırmaya itti.
Bu nedenle Irak'ta insanlar bugün, Maliki hükümetinin güvenliği sağlayamadığını, güvenliğin sağlanmasının aslında onun başarılarından olmadığını söylemek istiyor. Özellikle Maliki hükümetinin Bağdat'ta Yeşil Bölge çevresindeki güvenlik engellerini kaldırmak istediğini ilan etmesini düşmanları gelecek seçimlere hazırlık olarak yapılan bir gösteri propagandası sayıyor. Tabi ki Maliki ve hükümeti önünde bugün başka bir güvenlik çıkarı bulunmaktadır. Bu da bir Irak bankasının, Irak başkanının yardımcısı ve Yüksek Meclis liderlerinden Adil Abdulmehdi'nin korumalarından şahıslarca soyulması skandalıdır. Bu durum Bağdat'ta bir savaşa dönüştü. Daha önce de bahsettiğimiz gibi çatışma sadece siyasi açıdan değil. Irak hükümeti son olarak parlamentoda karşılaştığı kısıtlamalar hususunda şikayetlerini açıkça ortaya koymaya başladı. En iyi örneği ise tüm ülkede elektriğin kesilmesi tehdidini oluşturan elektrik faturaları meselesi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara